İslam dünyası, Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Müslüman kılıklı kiralık terminatörler ve işgal ortakçısı İslamcı siyasetçiler eliyle kan-revan vaziyettedir.Bu sürecin oluşmasında kimi cüppeli zavallıların, Şia'yı katletmek caizdir, Suriye'ye girmek cihattır, askerimiz ölürse şehittir, türünden sapık fetvalarının hatırı sayılır katkısı olmuştur. Bu vahşi BOP sürecini, İngiliz pasaportlu Kadir Mısıroğlu gibiler, Yezid'i bile temize çıkartacak biçimde tahkim ediyorlar. BOP cinayetlerine izahat getirmede Nakşi öncüsü İmam Rabbanî'nin cinayetten beter fetvalarını kullanıyorlar.Hakikat şu ki, nahak yere herhangi bir mü'minin veya insanın öldürülmesine hiç kimse fetva veremez. Böyle bir hüküm, ictihad ile ihdas edilemez. Edilirse, Allah'ı ve ahkamını inkar etmek olur. Allah'ın lanet ve gazab ettiğini beyan buyurduğu bir caniye de "lanet edilemeyeceği" yönünde dinsel bir koruma zırhı oluşturamaz. Bu da Kur'an-ı Kerim'in ilgili ayet-i kerimesindeki ölçülerini yok saymaktır.Nisa Suresi 93. ayetinin ahkamı, apaçık ve tartışmasızdır:"Kim bir mümini kasden (nahak) yere öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır."Yüce Allah, devamındaki ayet-i kerimede, savaşta bile olsa, mü'minlere selam veren herhangi birinin, velev ki bu selamı öldürülme korkusuyla verse dahi, asla öldürülemeyeceğini beyan buyurur (Nisa, 4 / 94).Bu hususlarda hiç kimsenin ictihad yetkisi yoktur.İmam Rabbanî diye pazarlanmış Nakşî Ahmed Sirhindî, bu temel konularda çuvallamıştır, batıl fetvalar üretmiştir. Bugünkü kimi cüppeliler ve kırmızı fesliler de, Rabbanî'nin söz konusu batıl fetva ve duruşuna sarılarak Amerika'nın işgal planına piyonluk yapıyor, vahşi BOP değirmenine su taşıyorlar.Bu bağlamda Rabbanî, ilk batılını Muaviye ve Yezid'in ahvaline dair sergilemiştir.Rabbanî, Yüce Allah'ın Hz. Peygamberin diliyle halifesi olduğunu ilan ettiği ve sevilmesini farz kıldığı İmam Ali'ye kılıç çeken ve Rasulullah'ın kendisini "seni azgın ve zalim bir güruh şehit edecek" diye müjdelediği Ammar bin Yasir'i öldüren Muaviye'nin, isyan ve savaşının ictihadî bir mesele olduğunu, dolayısıyla yanılsa bile bir sevap kazandığını anlatıyor...Rabbanî şöyle zırvalıyor: "Evet, İmam Ali'ye (ra) muhalefet edenler, hata etmişlerdir. Hak, Hz. Ali'ye (ra) aitti. Fakat bu hata, ictihadî bir hatadır. Bu hatayı yapanlar kınanamaz ve sorumlu tutulamaz?Her halükarda bunlar ictihad konusudur. Hatalara bir sevap, haklı olana iki sevap, belki de on kat sevap vardır.Yezid'i lanetlemek konusunda ise durmak ise lazımdır" (İmam Rabbanî, Mektûbat, 251. Mektup).Rabbanî, Yezid'in safındadır. İmam Hüseyin'in katlinde Yezid'in bir kabahati yoktur, diye Mısıroğlu da, Şia'yı katletmek caizdir diyen cüppeli de onun safındadır.Bunlar hem Nakşi yoldaşları, hem rant yandaşları, hem de hamileri ise BOP ortakçısı Türkiyeli siyasal İslamcılardır.Bunları hepsi bugün, milyonlarca Müslümanın can verdiği, on milyonların göçmen olduğu, yüzbinlerce kadının namusunun kirletildiği vahşi BOP kapsamında, Haçlı Seferlerine fetva üretip teşrifatçılık yapan Papa Urban gibi, işgalci Amerika'nın ve onun ortakçısı Türkiyeli siyasetçilerin safındadırlar.Bunların, yatacak yerleri olmadığı gibi, hiçbir kitapta da yerleri yoktur.Bir mü'mini öldürmenin cezasının "ebediyyen cehennem" olduğunu, mü'mini öldürene lanet ve gazb ettiğini beyan eden bizzat Yüce Allah iken; Rabbanî ve yoldaşları, ne İmam Ali'nin safındaki mü'minleri öldürmeye "ictihad sevabı" üretebilir, ne de Rasulullah'ın mübarek neslini kılıçtan geçiren Yezid'lere rahmet edebilirler? Apaçık hüküm ortada iken, içtihat ve teviller yapmak, Allah ve Rasulu'nun ahkamını yok saymaktır.Yukarıdaki ahkam ayetleri, Hz. Peygamber dönemindeki kimseleri de bağlar, sonrakileri de, günümüz Müslümanlarını da? Ne Muaviye, ne Yezid ve ne de tekbirlerle Müslüman kellesi uçurarak onların yolundan ve soyundan geldiklerini ortaya koyanlar, bu ilahi hükümler dışında tutulamaz.Rabbanî de, ona bel bağlayanlar da halt etmişlerdir.Rabbanî'nin diğer bir haltı ise, kuşatma altına alınmış Meşhed'deki Ehl-i Beyt soyunun katledilmesine Maveraunnehir uleması olarak verdikleri fetvadır.Şeybanilerin Özbek hükümdarı Abdullah Han'ın (1583-1598) ordusu, Ehl-i Beyt nesli ve Şia'nın yaşadığı Meşhed'i kuşatıp yağmalamaya başlar. Hükümdar, Rabbani'nin baş çektiği Maveraunnehr'in Sünni ulemasından fetva sorar. Onlar da Meşhed bölgesinde mukim Ehl-i Beyt sevdalısı Şia'nın canlarının ve mallarının helal olduğuna dair fetvalarını bir risale ile hükümdara bildirirler. Abdullah Han da bu fetvayla amel ederek yapacağını yapar. Rabbanî, batıl fetvasının gerekçesi olarak arkadan "Risale-i Redd-i Şia"yı kaleme alır (Rabbanî, Teyid-i Ehl-i Sünnet, s. 2; Şuşterî, Mecalis, c. 1, s. 101-113; Prof. Dr. N. Tosun, İmam Rabbani Ahmed Sirhindi, s. 19; Rabbanî, Redd-i Revâfız, ss. 50-51).Yıllarca "din" diye, şeriat diye, tarikat diye bu batıl Nakşi fetvalarıyla Müslümanları kalpten-damardan şerbetlediler.Gerçek şu değil mi; Nakşi koldan şerbetlenmiş Müslümanlar, ya bizzat BOP caniliği yapıyor, yahut canileri himaye ediyor?Şimdi anlaşılıyor mu, BOP vahşeti karşısında İslam dünyasının tepkisizliği ve Türkiyeli siyasal İslamcıların işgallere ortakçılığının sebebi? AKP hükümetinin BOP'a batmış vaziyetini izah edemeyenler, makaleyi bir daha okusun!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019