Rakamlarla AKP dönemi

AKP iktidarının ekonomi sorumluları, ne zaman kamera karşısına geçseler, ekonominin iyiye gittiğini, ülkemizin cazibe merkezi olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Hatta Maliye Bakanı Unakıtan her zamanki kendine has orijinal üslubuyla "Biz rakamlarla konuşuyoruz, siz de rakamları ortaya koyun" şeklinde açıklamalar yaparak herkese ekonomi dersi vermeye soyunuyor.Biz de Sayın Unakıtan'ı kırmayalım dedik ve AKP iktidarının ekonomiyi ne hale getirdiğini rakamlarla ifade etmeyi düşündük.Bu noktada ATO'nun devletin resmi verileriyle ortaya koyduğu 59. Hükümetin  3 Yıllık Karnesi" raporu oldukça dikkat çekici.Rapora göre, 2002 yılında 130.2 milyar dolar olan dış borç, 2005 yılı Haziran ayı itibariyle 161.8 milyar dolara, 91.7 milyar dolar olan iç borç stoku ise 2005 yılı Ağustos sonu itibariyle 177 milyar dolara yükselmiş. Yani Sayın Unakıtan, sizin iktidara geldiğiniz günden bugüne, sizin rakamlarınıza göre, toplam borç stoku 116.9 milyar dolar artış göstermiş.Tabii, bu rakamlarda, özel sektörün devlet garantörlüğünde aldığı yabancı krediler, ya da ödenemeyen faiz borçları karşılığında verilen hazine kağıtları yok. Bunları da ilave ettiğimizde toplam borç 400 milyar doların da üzerine çıkacaktır.Sadece borçtaki bu artış bile Sayın Unakıtan'ı tatmin etmesi gerekiyor, ama biz ekonominin vahim durumunu görmesi açısından biraz daha yardımcı olmaya çalışalım.Kişi başına düşen borç miktarı 2002 yılında 3 bin 214 dolar iken, bugün 4 bin 666 dolara çıktı. İthalatın ihracattan fazlalığını ifade eden dış ticaret açığı, 2002 yılında 15 milyar dolar iken, 2004 yılında 34.4 milyar dolara çıktı. Bu yık ise ekim sonu itibariyle 36.2 milyar doları buldu, yıl sonuna kadar en az 43 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor.Sayın Unakıtan, dış ticaret açığımız sizin iktidarınız döneminde yüzde 300 artış göstermiş.Hep ihracattaki artışla övüp dururken, dış açığın en büyük sebebi olan ithalatın daha fazla artışından hiç bahsetmiyorsunuz. Lütfen gerçekleri gizlemeyelim.Ülkemizden çıkan dövizin çıkandan fazla olduğunu ifade eden ve hükümetin karnesini belirleyen cari işlemler açığı ise oldukça vahim durumda. 2002 yılında 1.5 milyar dolar olan açık, 2004 yılında 15.5 milyar dolara fırlamış, bu yıl ise daha Eylül ayının sonu itibariyle, üstelik turizmin canlı olduğu dönem geçmesine rağmen 16.3 milyar dolara yükselmiş. Yıl sonu itibariyle en az 23 milyar doları bulması bekleniyor.Sayın Unakıtan, siz iktidara geldiğinizden bu güne ekonomi karnenizdeki kırık notu ifade eden cari açık 15 kat, yani yüzde 1500 artış göstermiş. Bu konuda rekor üstüne rekor kırdığınız kesin.Hiçbir yatırım yapmadan, oturduğun yerden para ile para kazanma amacı olan yabancı sıcak para ise AKP iktidarı sayesinde 48 milyar dolara çıktı. 2001 yılında sırf 10 milyar dolar piyasadan çekildiği için krize neden olan sıcak para bugün piyasalarımızda yüzde 500 oranında artmış. Bırakın krizi, bu sıcak paranın 1 yılda emeğimizden, kaynaklarımızdan götürdüğü paranın yüzde 30 ile yüzde 70 arasında olduğunu düşünürsek, 1 yılda tam 15 milyar dolarımız hortumlanmaktadır.Devlet Bakanı Ali Babacan, yabancı sermayeyi 3 milyar dolara çıkartmanın havasını atadursun, giren yabancı sermayenin 5 katından fazlası bir hiç uğruna dışarı kaçmaktadır, emeğimizden çalmaktadır.AKP döneminde vergi tabana yayıldı. ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerden elde edilen gelirin, toplam vergi içindeki payı yüzde 70'e çıkarıldı ve vatandaşın gelirine bakılmadan vergi üzerine vergi konuldu. Aslolan vergi dolaysız vergiler olmasına rağmen, tüketim üzerinden alınan dolaylı vergiler durmadan arttırıldı ve de zaten daralan tüketimin daha da önü kesildi, vatandaş mağdur edildi.2002 yılında 498 bin 748 adet olan protestolu senet sayısı, eylül 2005 itibariyle 634 bin 841'e yükseldi.2002 yılında 748 bin 493 olan karşılıksız çek sayısı, eylül 2005 itibariyle 813 bin 368 adete yükseldi.2002'ye göre bugün para darlığından dolayı bankalardan kredi kullanan tüketici sayısı yüzde 166 artarken, kullanılan kredi miktarı yüzde 543 artış gösterdi.Bankaların kara listesinde yer alan kredi kartı mağdurlarının sayısı ise 685 bine ulaştı.Yani Sayın Unakıtan, gerek iç piyasanın rakamlarına göre, gerekse dış ticaret rakamlarına göre ekonomi sizin döneminizde iflasın eşiğine gelmiş durumda.Bütün bu gerçeklere rağmen hala ekonominin iyiye gittiğini ifade etmek gerçekten cesaret ister.Gerçi medyanın göz boyaması olmasa, bugünlere zor gelirdiniz ama, yine de siz dikkatli olun, yerin kulağı vardır. Bir gün gerçekler öğrenilirse sizin için pek hayırlı olmaz.