On bir ayın sulatanını karşılarken yaşadığımız tarifsiz sevincimiz yavaş yavaş veda hüznüne dönmek üzere.
"Elveda ya şehr-i Ramazan" diye başlayan kasideler camilerde çoktan okunmaya başladı bile.
On bir ayın sultanı gerçekten hayatımıza farklı değerler kattı, farklı heyecanlar getirdi ve gelişiyle hayat kitabımız Kur'an gerçekten süslü kılıflardan çıktı, raflardan indi ve elden ele, dilden dile dolaşmaya başladı.
Elbette bu elden ele, evden eve, dilden dile dolaşmalar gönüllere sirayet etmeli, satırlarda okunanlar sadırlarda nice inşirahlara vesile olmalıdır.
Sadırlarda gerçekleşecek olan inşirahlar elbette hayata yansıyacak, caddeye sokağa yansıyacak, tarıma ticarete yansıyacak, üretime ve paylaşıma yansıyacak ve inşallah bu hayat kitabının anlaşılmasıyla gelecek olan hayat öpücüğü bütün bir hayata ve bütün bir coğrafyaya yansıyacak.
Temenni ediyoruz ve umut ediyoruz ki bu yıl geçen yıllara oranla Kur'an'ı anlamaya yönelik gayretler daha da artmış ve daha da yaygınlaşmıştır.
Rahmet ve mağfiret hilali günden güne incelirken elbette içimizi tarifsiz bir hüzün kaplamakta ve sinelerimize bir hasret çökmektedir.
Gelişiyle hayatımıza gelen hareketlilik, sahur ve seher vakitlerinde yaşadığımız canlılık hele hele iftar vakitlerinde bütün bir benliğimizi kuşatan huzur yavaş yavaş elini-eteğini çekmek üzere.
Yaşamaya başladığımız bu hasreti ve hüznü yeniden sevince tebdil edebilmek için kendi kendimize şöyle bir söz vermeliyiz; Ramazan'la birlikte hayatımıza giren bütün güzellikleri o gittikten sonra da devam ettireceğiz.
Bu güzel iklimin bize kazandırdığı dostluklar devam etmeli, ikram ve infak alışkanlıkları devam etmeli, sürekli "veren el" olma yarışı devam etmeli, yetimin-yoksulun halini sorma, dertlerine çare bulma alışkanlıkları devam etmeli ve hasseten hayat kitabı ile kurduğumuz ünsiyet, kurduğumuz irtibat artarak devam etmeli.
On bir ayın sultanının teşrifi ile hayatımıza giren ne kadar güzellik varsa o bize veda ederken biz ona veda ederken hiç birini asla onunla göndermeyelim, o tekrar teşrif edene kadar o güzelliklerle hayatımızı güzelleştirmeye devam edelim.
Ramazana veda ederken, Ramazan'la kazandığımız özelliklerin ve güzelliklerin hiç birine asla veda etmeyelim ve bir ömür onlarla beraber olalım.
"Elveda ya şehr-i Ramazan" diye başlayan kasideler camilerde çoktan okunmaya başladı bile.
On bir ayın sultanı gerçekten hayatımıza farklı değerler kattı, farklı heyecanlar getirdi ve gelişiyle hayat kitabımız Kur'an gerçekten süslü kılıflardan çıktı, raflardan indi ve elden ele, dilden dile dolaşmaya başladı.
Elbette bu elden ele, evden eve, dilden dile dolaşmalar gönüllere sirayet etmeli, satırlarda okunanlar sadırlarda nice inşirahlara vesile olmalıdır.
Sadırlarda gerçekleşecek olan inşirahlar elbette hayata yansıyacak, caddeye sokağa yansıyacak, tarıma ticarete yansıyacak, üretime ve paylaşıma yansıyacak ve inşallah bu hayat kitabının anlaşılmasıyla gelecek olan hayat öpücüğü bütün bir hayata ve bütün bir coğrafyaya yansıyacak.
Temenni ediyoruz ve umut ediyoruz ki bu yıl geçen yıllara oranla Kur'an'ı anlamaya yönelik gayretler daha da artmış ve daha da yaygınlaşmıştır.
Rahmet ve mağfiret hilali günden güne incelirken elbette içimizi tarifsiz bir hüzün kaplamakta ve sinelerimize bir hasret çökmektedir.
Gelişiyle hayatımıza gelen hareketlilik, sahur ve seher vakitlerinde yaşadığımız canlılık hele hele iftar vakitlerinde bütün bir benliğimizi kuşatan huzur yavaş yavaş elini-eteğini çekmek üzere.
Yaşamaya başladığımız bu hasreti ve hüznü yeniden sevince tebdil edebilmek için kendi kendimize şöyle bir söz vermeliyiz; Ramazan'la birlikte hayatımıza giren bütün güzellikleri o gittikten sonra da devam ettireceğiz.
Bu güzel iklimin bize kazandırdığı dostluklar devam etmeli, ikram ve infak alışkanlıkları devam etmeli, sürekli "veren el" olma yarışı devam etmeli, yetimin-yoksulun halini sorma, dertlerine çare bulma alışkanlıkları devam etmeli ve hasseten hayat kitabı ile kurduğumuz ünsiyet, kurduğumuz irtibat artarak devam etmeli.
On bir ayın sultanının teşrifi ile hayatımıza giren ne kadar güzellik varsa o bize veda ederken biz ona veda ederken hiç birini asla onunla göndermeyelim, o tekrar teşrif edene kadar o güzelliklerle hayatımızı güzelleştirmeye devam edelim.
Ramazana veda ederken, Ramazan'la kazandığımız özelliklerin ve güzelliklerin hiç birine asla veda etmeyelim ve bir ömür onlarla beraber olalım.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024