Sayın okurlarım, diyeceksiniz bu nasıl başlık? Yazının devamında ne demek istediğimi anlayacaksınız.İngiliz Dışişleri Bakanı Jack Straw, tartışmaların Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlamasını etkilemeyeceğini ve İngiltere'nin Türkiye'nin üyeliğini desteklemeye devam edeceğini iletti. Yunanistan Başbakanı'ndan da benzer bir açıklama geldi.Zaten hatırlarsanız Sayın Başbakan Erdoğan'ın, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ve de Dışişleri sözcüsü Namık Tan'ın açıklamaları da bu doğrultudaydı.Her ne kadar Hükümet yetkililerinin "süreci etkilemez" ifadeleri "AB'ye bizi alacaklar" mealindeyse de bizim kastettiğimiz bu değildir.Ağzımızla kuş tutsak bizi AB'ye almayacakları bir gerçektir. Dolayısıyla asla bizi almayacakları bir AB sürecinde, iki ülkenin referandumdan "hayır" çıkması bu süreci etkiler mi?"Peki, bazen AB'li liderler öyle ifadeler kullanıyorlar ki, öyle dostça(!) yaklaşıyorlar ki buna ne dersiniz" diye sorarsanız, önce tarihe de bakarak bu durumu değerlendirelim.Türk milletinin, 1923-1938 yılları hariç, en az 200 yıldır Batı kapısında, son 40 yıldır da AB kapısında oyalanma taktiğiyle tutulması Batı dünyasının uyguladığı planlı ve programlı bir projedir.Bu proje yüzeysel ve anlık hazırlanmış bir çalışma olmayıp, üzerinde çok ciddi uğraşlar verilmiştir. Defalarca masabaşı toplantıları yapılmış, Türk milleti üzerinde tezler hazırlanmıştır. Kısaca olay basit ve sığ değil, oldukça derin.Bu projenin temel mantığı ise "Siz aslında Avrupalısınız, bizdensiniz" deyip havuç uzatmak, ama diğer taraftan "yalnız bunu hakketmeniz için şunları yapmalısınız" deyip şartları sıralamak. Tabii bu şartların bir ülkeyi ne hale getirdiğini söylememize gerek yok. Osmanlı'nın son zamanları buna en iyi örnek.Bir sömürü belgesi olan 1838 tarihli Baltalimanı Antlaşması'nı, Osmanlı nasıl kabul etti? Namık Kemal şöyle demiştir: "Memlekete para gelecek, sanayi gelecek diye kabul ettik".1856 Paris Antlaşması'nın ardından da İstanbul basını "Avrupalı olduk" diye manşet atmıştı. Bu anlaşmada bize, 'Toprak bütünlüğünüzü garanti ediyoruz. Artık Avrupalı oldunuz' diyen Avrupalılar, sonunda Sevr'i önümüze koymuştur.Rus General Mayevski şöyle diyor: 'Avrupa'nın yükselttiği Islahat yaygarası Türkiye'nin tedrici olarak parçalanması maksadına matuftur.'Osmanlı'nın son zamanlarında da bize "kredi gelecek, fakirlik bitecek, Avrupalı oldunuz, şöyle olacak, böyle olacak..." dediler ve sonunda ne olduğunu gördük, ama maalesef asla tarihimizden ders almayı bilmiyoruz, aynı oyunlarla yeniden aldatılabiliyoruz.Ülkemiz üzerinde de özellikle son 40 yıldır benzer taktikleri uygulamaktalar.Tabii birileri "dostuz" diyerek sırtımızı sıvazlarken, diğerleri de Avrupa'nın gerçek yüzünü göstermekten geri durmadılar.Birileri nikah şahidimiz bile olurken, hatta Katolik nikahı bile kıyarken diğerleri Türkiye'yi AB içinde görmek istemediklerini açık ve net bir şekilde ifade ettiler.Siyasi liderlerimiz ise maksatlı dostluk mesajlarına kanarak aynen Paris anlaşmasından sonra ifade edildiği gibi "Avrupalı" olduğumuzu zannettiler, basımız da böyle lanse etti, ama zaman zaman bazı yaşanan gerçekler soğuk duş etkisi yaptı. Örneğin son yaşadığımız referandumlar, sözde soykırım iddiaları, APO kararı gibi."AB'ye bizi asla almazlar derken" hamasi duygulardan dolayı demiyoruz. Bakın Batılı düşünür ve siyasiler neler diyor?"Medeniyetler Çatışması" adlı kitabı büyük yankı yaratan Prof. Dr. Samuel Huntington, "Türkiye AB'ye girmeyecek. Çünkü, Avrupalılar Türkiye'yi istemiyorlar. Dolayısıyla ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. Türkiye'yi AB dışında tutabilmek için, bunu geçerli bir zemine oturtmak için ellerinden geleni yapacaklar. Türkiye önümüzdeki yıllarda AB'ye giremeyecek."dedi.Fransa'da geleceğin Cumhurbaşkanı adayı olarak görülen İktidar partisinin lideri Nikola Sarkozy, Ankara'nın 1963'te Avrupa Birliği için başvuru yaptığını, o dönemde de kimsenin Türkiye'ye karşı olmadığını belirten Sarkozy, "Türkiye eğer Avrupalı olsaydı, o zamandan bu yana olurdu" dedi.Gerçekten de bizden birkaç ay önce müracaat eden Yunanistan, yıllar önce AB'ye alınmasına rağmen, hatta bizden yıllar sonra müracaat eden Güney Kıbrıs Rum Kesimi bile birliğe dahil olmasına rağmen, bize hala doğru dürüst bir tarih bile vermediler, çıtayı yükselttikçe yükseltiyorlar.AVRUPA Anayasası'nı hazırlayan Avrupa Konvansiyonu'nun eski başkanı ve eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard D'Estaing, "Türkiye Avrupa için önemli bir komşu olsa da, asla Avrupa siyasi sistemine üye olamaz" dedi.Hollandalı popülist lider Geert Wilders, Hollanda'da AB Anayasası'na hayır denilmesinin, seçmenlerin Türklerin birliğe kabul edilmesine karşı çıktıklarının da göstergesi olduğunu söyledi. Wilders, Corriere della Sera gazetesinde, 'Türkleri durdurmak için mücadele verdik' başlığıyla yayımlanan demecinde, "Hollandalıların Avrupa Anayasası'na hayır demiş olmalarından son derece mutluyum'' dedi.Sayın Başbakan'ın ifadesiyle "Hükümet olarak AB için gerekli bütün adımları atıyoruz''. Doğru. Pratik olarak AB için birçok adım attık, birçok taviz verdik. Yine Sayın Erdoğan'ın ifadesiyle "Gümrük birliği anlaşmasından bu yana 70 milyar avro zarar ettik, bunun karşılığı 1 milyar avro AB'den yardım aldık". Yani 69 milyar avro AB'ye hibe vermiş olduk. Kıbrıs, Patrikhane, Ege, tarım, özelleştirme, toprak ve maden satışı gibi birçok mevzuda onların bir dediğini iki etmedik. Peki sonuç ne oldu. Pratik bir netice var mı? Hakkını vermek lazım ucu açık ve en ufak bir uygulama ihlalinde iptal edilebilecek bir müzakere tarihi aldık. Yani kısaca net ve pratik hiçbir adım yok.Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ifadesiyle "Bugün Batılıların yapmak istedikleri, 5 bin yıllık Türk tarihinin, 15 asırlık İslam medeniyetimizin ve 80 yıllık laik demokratik cumhuriyetimizin AB mezarlığına gömmektir. Milli egemenliğimizin AB'ye devredilmesidir".Bu noktada Gazi Mustafa Kemal'in 6 Mart 1922 tarihinde TBMM'de yaptığı konuşmayı asla unutmamalıyız:"Efendiler! Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avru®#~#5##·#¨#Û#Ö#é#ç#7#t##Ö###¨#<##ö#Î####Â##'##U####ê##¾#7##1#<##y#3nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Suriye’de ABD-İsrail ikilisinin dediği oluyor / 20.09.2025
- Gençlerimiz uyuşturucu bataklığında! / 18.09.2025
- Dünya, İsrail'in Gazze soykırımı karşısında bu kadar mı aciz? / 17.09.2025
- Terörsüz Türkiye için önce gençlerimize sahip çıkmalıyız! / 16.09.2025
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Gençlerimiz uyuşturucu bataklığında! / 18.09.2025
- Dünya, İsrail'in Gazze soykırımı karşısında bu kadar mı aciz? / 17.09.2025
- Terörsüz Türkiye için önce gençlerimize sahip çıkmalıyız! / 16.09.2025
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025