Resulüllah’ın dilinden Hz. Ali -2
Ali, Benim ilmimin kapısı ve gönderildiğim şeyleri Benden sonra ümmetime açıklayacak kimsedir. O’na muhabbet beslemek iman, O’na düşmanlık ise nifaktır. O’na bakmak merhamet ve O’nun sevgisi ibadettir
25.11.2022 20:47:00





41- Resulüllah kendi eliyle Ali'nin başına sarık sardı. Onun bir ucunu ön tarafından sarkıttı, diğer tarafını ise dört parmak kısa olarak arkasından sarkıttı. Sonra "Arkanı dön" dedi. O da arkasını döndü. "Önünü dön" dedi. O da önünü döndü. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Meleklerin tacı böyledir."
42- "Ali, Benim hüznümü ve kederimi gideren kimsedir."
43- "Ali, temiz imamların babasıdır."
44- "Ali, Havz-ı Kevser'imin başında Benim halifem olacaktır."
45- "Ali kıyamet gününde Benim havzımın sahibi olacaktır."
46- "Ali, Benimle, ölüm anında en son konuşacak kimsedir."
47- "Ben, Seni kendimle ümmetim arasında açık bir alamet ve nişane kıldım."
48- "Ali, Benim ilmimin kapısı ve gönderildiğim şeyleri Benden sonra ümmetime açıklayacak kimsedir. O'na muhabbet beslemek iman, O'na düşmanlık ise nifaktır. O'na bakmak merhamet ve O'nun sevgisi ibadettir."
49- "Ali yaratıkların en değerlisi ve Allah'ın Resulü'ne en aziz olanıdır."
50- "Ali insanların en takvalısıdır."
51- "Ali, kıyamet günü Yüce Allah'ın hücceti ve delili olacaktır."
52- "Ben ve Ali bir ağaçtanız; diğer insanlar ise farklı ağaçlardan..."
53- "Ben ve Ali, Allah'ın kulları üzerindeki hüccetleriyiz."
54- Resulüllah, "Ali, Bendendir; Ben de O'dan." buyurunca; Hz. Cebrail de, "Ben de sizdenim" dedi.
55- Resulüllah buyurdu ki: "Ali, insanların önderidir. Ali, kâfirleri katledendir. O'na yardım edene yardım olunur. Onu yalnız bırakan, yalnız bırakılır. O'nun velayetini inkâr eden mel'undur."
Hadisin ravisi Ebuzer Gifari devamla şöyle diyor:
"Bilin ki, bir gün benim Resulüllah'la namaz kılmakta olduğum bir sırada bir dilenci mescitte yardım talebinde bulundu. Kimse ona bir şey vermedi.
Bu sırada Ali rükû halindeydi. Elinin küçük parmağını ona doğru uzattı. O parmağına yüzük takardı. O dilenci gelip yüzüğü parmağından çıkardı ve aldı.
Bunu gören Resulüllah, Hz. Ali'nin namazı sona erince başını göğe kaldırarak şöyle dua etti: "Allah'ım kardeşim Musa Sana dua etti ve "Rabbim göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimdeki düğümü çöz ki, sözümü anlasınlar, ailemden kardeşim Harun'u Bana yardımcı ver. O'nunla kuvvetimi arttır. O'nu işime ortak kıl."
Sen de O'nun duasına karşılık; "Seni kardeşinle destekleyeceğiz. Ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, ayetlerimiz sayesinde onlar size erişemeyecekler... Siz ve size tâbi olanlar üstün geleceksiniz" buyurdun.
Allah'ım, Ben de Senin peygamberin ve seçtiğin Muhammed'im. Benim de göğsümü genişlet, işimde kolaylık sağla, ailemden Ali'yi Bana yardımcı ver. O'nunla kuvvetimi arttır."
Ant olsun daha Resulüllah'ın sözü tamamlanmamıştı ki, Cebrail inerek, "Ey Muhammed, oku" dedi.
Allah Resulü "Neyi okuyayım?" dediğinde; Hz. Cebrail, "Sizin veliniz, ancak Allah, O'nun Peygamberi ve namaz kılan ve rükû halinde zekat veren mü'minlerdir. Kim Allah'ı, peygamberini ve inananları veli kabul ederse, bilsin ki şüphesiz Allah'ın erleri olanlar üstün gelirler" ayet-i kerimesini takrir etti.
56- "Ali yaratıkların en değerlisi ve Allah'ın Resulü'ne en aziz olanıdır."
57- Resulüllah (s.a.v.), "Melekler yedi yıl Bana ve Ali'ye salat (ve selam) etmiştir" buyurdu. "Bunun sebebi nedir ya Resülallah" diye sorulduğunda şöyle buyurdu: "Çünkü Benimle birlikte başka bir erkek yoktu da ondan…"
58- "Müslümanların efendisine ve muttakilerin imamına merhabalar olsun!"
59- "Ey Ali, Ben kendim için sevdiğim şeyi Senin için de seviyorum, kendim için sevmediğim şeyi Senin için de sevmiyorum."
60- "Ehl-i Beyt'imin Bana en sevimlisi ve Kendimden sonraya bıraktığım en üstün kimse Ali b. Ebi Tâlib'dir."
61- İmam Sâdık, İmam Muhammed Bâkır'dan, o da Hz. Cabir'den şöyle rivayet etmiştir:
"Ben ve Abbas, Resulüllah'ın yanında oturuyorduk; o sırada Ali içeri girip selam verdi. Hz. Peygamber, selamını aldı ve kalkıp O'nu kucakladı. İki gözünün arasından öptü. Ardından sağ tarafına oturttu. Abbas, "Ya Resulallah, O'nu seviyor musun?" diye sordu. Resulüllah şöyle cevap verdi:
"Ey Amca, Allah'a and olsun ki, Allah O'nu çok seviyor. Allah, her peygamberin neslini onların sulbünde karar kılmıştır. Ama Benim neslimi Ali'nin sulbünde karar kıldı."
62- "Ey Ali, -Ben de dahil- kimseye verilmeyen üç özellik Sana verilmiştir: Sana Benim gibi kayınpeder verilmiştir.
Ama Bana, Senin gibi kayınpeder verilmemiştir. Sana kızım gibi bir "sıddıka", eş olarak verilmiş ama Bana, O'nun gibi eş verilmemiştir.
Sulbünden Hasan ve Hüseyin gibi iki evlat Sana verilmiştir. Ama Benim sulbümden Bana, onlar gibi evlat verilmemiştir. Ne var ki Siz, Bendensiniz, Ben de Sizden."
63- "Kim Hz. Adem'e ilmi açısından, Nuh'a takvası açısından, İbrahim'e tahammül ve sabrı açısından, Musa'ya heybeti açısından, İsa'ya ibadeti açısından bakmak isterse, Ali b. Ebi Tâlib'e baksın."
64- "Kim İbrahim'e ilim ve tahammül açısından, Nuh'a hükmü açısından, Yusuf'a güzelliği açısından bakmak isterse Ali b. Ebi Tâlib'e baksın."
65- Resulüllah (s.a.v.), "Siz ikiniz her inatçı kâfiri Cehenneme atın" ayetinin tefsirinde şöyle buyurdu: "Yüce Allah, kıyamet günü insanları bir araya topladığında, Ben ve Sen ey Ali, arşın sağ tarafında yer alacağız. Allah Bana ve Sana şöyle hitap edecektir: "Siz, ikiniz kalkın ve Size buğzeden, Size muhalefet eden ve Sizi yalanlayanları Cehenneme atın."
66- Abdüsselam bin Salihi'l Hirevi, İmam Ali b. Musa Rıza'dan, o da babalarından, onlar da Resulüllah'tan şöyle nakletmişlerdir:
Resulüllah buyurdu ki: "Yüce Allah, Benden daha üstün ve indinde Benden daha değerli bir yaratık yaratmamıştır."
Ali, "Ya Resulallah, Sen mi daha üstünsün; Cebrail mi?" diye sorduğunda, Hz. Peygamber buyurdu ki:
"Ey Ali, şüphesiz Allah (c.c.), mürsel peygamberlerini mukarreb meleklerine üstün kılmıştır. Beni de bütün peygamberlere ve resullere üstün kılmıştır. Üstünlük Benden sonra Sana ve Senden sonraki imamlara aittir. Hiç şüphesiz melekler, bizim ve sevenlerimizin hizmetçisidirler.
Ey Ali, Arş'ı taşıyan melekler ve etrafındakiler, Rablerinin hamdıyla tesbih eder ve bizim velayetimize iman edenlere mağfiret dilerler.
Ey Ali, Biz olmasaydık, Yüce Allah, ne Adem'i yaratırdı, ne Havva'yı, ne Cenneti yaratırdı, ne Cehennemi, ne göğü yaratırdı, ne de yeri.
Biz meleklerden nasıl üstün olmayız? Oysa biz tevhid konusunda, Rabbimizi tanıma ve O'na tesbih, takdis ve tehlil etme hususunda onlardan öne geçtik."
67- İmam Câfer-i Sâdık'ın babasından, onun da babalarından rivayet ettiğine göre Resulüllah şöyle buyurdu:
"Hiç şüphesiz Yüce Allah, kıyamet günü insanları bir araya getirdiğinde, Bana "Makam-ı Mahmud" vaadinde bulunmuştur. Ve mutlaka Bana verdiği vaadinde vefa edecektir.
Kıyamet günü olduğunda, bin dereceli bir minber kurulacaktır ki, sizin şu basamaklarınıza benzemez.
Ben o minberden yukarı çıkıp en yüksek mertebesinde yer alacağım. O sırada Cebrail "Hamd Sancağı"nı getirip Benim elime teslim edecek ve şöyle diyecektir:
"Ey Muhammed! Bu Allah'ın Sana vaad ettiği Makam-ı Mahmud'dur." Ben, Ali'ye "çık yukarı" diyeceğim; O'nun yeri Benden bir derece aşağıda olacaktır. (Çıkıp yerini aldığında) Ben "Hamd Sancağı"nı O'nun eline vereceğim.
Ardından Cennetle görevli Rıdvan meleği, Cennetin anahtarlarını getirip şöyle diyecektir: "Ey Muhammed! Bu Allah'ın Sana vaad ettiği Makam-ı Mahmud'dur." Sonra anahtarları Benim elime verecektir. Ben de onları Ali'nin kucağına bırakacağım.
Bu defa Cehennemle görevli Mâlik isimli melek gelip şöyle diyecek: "Ey Muhammed! Bu Allah'ın Sana vaad ettiği Makam-ı Mahmud'dur; bunlar Cehennemin anahtarlarıdır. Al ve kendi düşmanlarını, zürriyetinin ve ümmetinin düşmanlarını Cehenneme dahil eyle!"
68- "Ali dünyada saadetli, ahirette ise sâlihlerden olacaktır."
69- "Ali, mü'minlerin reisi; mal ve servet ise münafıkların reisidir."
70- "Ali, Resulüllah'ın ailesinin en iyisidir." (Kaynaklar için bakınız Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri)
42- "Ali, Benim hüznümü ve kederimi gideren kimsedir."
43- "Ali, temiz imamların babasıdır."
44- "Ali, Havz-ı Kevser'imin başında Benim halifem olacaktır."
45- "Ali kıyamet gününde Benim havzımın sahibi olacaktır."
46- "Ali, Benimle, ölüm anında en son konuşacak kimsedir."
47- "Ben, Seni kendimle ümmetim arasında açık bir alamet ve nişane kıldım."
48- "Ali, Benim ilmimin kapısı ve gönderildiğim şeyleri Benden sonra ümmetime açıklayacak kimsedir. O'na muhabbet beslemek iman, O'na düşmanlık ise nifaktır. O'na bakmak merhamet ve O'nun sevgisi ibadettir."
49- "Ali yaratıkların en değerlisi ve Allah'ın Resulü'ne en aziz olanıdır."
50- "Ali insanların en takvalısıdır."
51- "Ali, kıyamet günü Yüce Allah'ın hücceti ve delili olacaktır."
52- "Ben ve Ali bir ağaçtanız; diğer insanlar ise farklı ağaçlardan..."
53- "Ben ve Ali, Allah'ın kulları üzerindeki hüccetleriyiz."
54- Resulüllah, "Ali, Bendendir; Ben de O'dan." buyurunca; Hz. Cebrail de, "Ben de sizdenim" dedi.
55- Resulüllah buyurdu ki: "Ali, insanların önderidir. Ali, kâfirleri katledendir. O'na yardım edene yardım olunur. Onu yalnız bırakan, yalnız bırakılır. O'nun velayetini inkâr eden mel'undur."
Hadisin ravisi Ebuzer Gifari devamla şöyle diyor:
"Bilin ki, bir gün benim Resulüllah'la namaz kılmakta olduğum bir sırada bir dilenci mescitte yardım talebinde bulundu. Kimse ona bir şey vermedi.
Bu sırada Ali rükû halindeydi. Elinin küçük parmağını ona doğru uzattı. O parmağına yüzük takardı. O dilenci gelip yüzüğü parmağından çıkardı ve aldı.
Bunu gören Resulüllah, Hz. Ali'nin namazı sona erince başını göğe kaldırarak şöyle dua etti: "Allah'ım kardeşim Musa Sana dua etti ve "Rabbim göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimdeki düğümü çöz ki, sözümü anlasınlar, ailemden kardeşim Harun'u Bana yardımcı ver. O'nunla kuvvetimi arttır. O'nu işime ortak kıl."
Sen de O'nun duasına karşılık; "Seni kardeşinle destekleyeceğiz. Ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, ayetlerimiz sayesinde onlar size erişemeyecekler... Siz ve size tâbi olanlar üstün geleceksiniz" buyurdun.
Allah'ım, Ben de Senin peygamberin ve seçtiğin Muhammed'im. Benim de göğsümü genişlet, işimde kolaylık sağla, ailemden Ali'yi Bana yardımcı ver. O'nunla kuvvetimi arttır."
Ant olsun daha Resulüllah'ın sözü tamamlanmamıştı ki, Cebrail inerek, "Ey Muhammed, oku" dedi.
Allah Resulü "Neyi okuyayım?" dediğinde; Hz. Cebrail, "Sizin veliniz, ancak Allah, O'nun Peygamberi ve namaz kılan ve rükû halinde zekat veren mü'minlerdir. Kim Allah'ı, peygamberini ve inananları veli kabul ederse, bilsin ki şüphesiz Allah'ın erleri olanlar üstün gelirler" ayet-i kerimesini takrir etti.
56- "Ali yaratıkların en değerlisi ve Allah'ın Resulü'ne en aziz olanıdır."
57- Resulüllah (s.a.v.), "Melekler yedi yıl Bana ve Ali'ye salat (ve selam) etmiştir" buyurdu. "Bunun sebebi nedir ya Resülallah" diye sorulduğunda şöyle buyurdu: "Çünkü Benimle birlikte başka bir erkek yoktu da ondan…"
58- "Müslümanların efendisine ve muttakilerin imamına merhabalar olsun!"
59- "Ey Ali, Ben kendim için sevdiğim şeyi Senin için de seviyorum, kendim için sevmediğim şeyi Senin için de sevmiyorum."
60- "Ehl-i Beyt'imin Bana en sevimlisi ve Kendimden sonraya bıraktığım en üstün kimse Ali b. Ebi Tâlib'dir."
61- İmam Sâdık, İmam Muhammed Bâkır'dan, o da Hz. Cabir'den şöyle rivayet etmiştir:
"Ben ve Abbas, Resulüllah'ın yanında oturuyorduk; o sırada Ali içeri girip selam verdi. Hz. Peygamber, selamını aldı ve kalkıp O'nu kucakladı. İki gözünün arasından öptü. Ardından sağ tarafına oturttu. Abbas, "Ya Resulallah, O'nu seviyor musun?" diye sordu. Resulüllah şöyle cevap verdi:
"Ey Amca, Allah'a and olsun ki, Allah O'nu çok seviyor. Allah, her peygamberin neslini onların sulbünde karar kılmıştır. Ama Benim neslimi Ali'nin sulbünde karar kıldı."
62- "Ey Ali, -Ben de dahil- kimseye verilmeyen üç özellik Sana verilmiştir: Sana Benim gibi kayınpeder verilmiştir.
Ama Bana, Senin gibi kayınpeder verilmemiştir. Sana kızım gibi bir "sıddıka", eş olarak verilmiş ama Bana, O'nun gibi eş verilmemiştir.
Sulbünden Hasan ve Hüseyin gibi iki evlat Sana verilmiştir. Ama Benim sulbümden Bana, onlar gibi evlat verilmemiştir. Ne var ki Siz, Bendensiniz, Ben de Sizden."
63- "Kim Hz. Adem'e ilmi açısından, Nuh'a takvası açısından, İbrahim'e tahammül ve sabrı açısından, Musa'ya heybeti açısından, İsa'ya ibadeti açısından bakmak isterse, Ali b. Ebi Tâlib'e baksın."
64- "Kim İbrahim'e ilim ve tahammül açısından, Nuh'a hükmü açısından, Yusuf'a güzelliği açısından bakmak isterse Ali b. Ebi Tâlib'e baksın."
65- Resulüllah (s.a.v.), "Siz ikiniz her inatçı kâfiri Cehenneme atın" ayetinin tefsirinde şöyle buyurdu: "Yüce Allah, kıyamet günü insanları bir araya topladığında, Ben ve Sen ey Ali, arşın sağ tarafında yer alacağız. Allah Bana ve Sana şöyle hitap edecektir: "Siz, ikiniz kalkın ve Size buğzeden, Size muhalefet eden ve Sizi yalanlayanları Cehenneme atın."
66- Abdüsselam bin Salihi'l Hirevi, İmam Ali b. Musa Rıza'dan, o da babalarından, onlar da Resulüllah'tan şöyle nakletmişlerdir:
Resulüllah buyurdu ki: "Yüce Allah, Benden daha üstün ve indinde Benden daha değerli bir yaratık yaratmamıştır."
Ali, "Ya Resulallah, Sen mi daha üstünsün; Cebrail mi?" diye sorduğunda, Hz. Peygamber buyurdu ki:
"Ey Ali, şüphesiz Allah (c.c.), mürsel peygamberlerini mukarreb meleklerine üstün kılmıştır. Beni de bütün peygamberlere ve resullere üstün kılmıştır. Üstünlük Benden sonra Sana ve Senden sonraki imamlara aittir. Hiç şüphesiz melekler, bizim ve sevenlerimizin hizmetçisidirler.
Ey Ali, Arş'ı taşıyan melekler ve etrafındakiler, Rablerinin hamdıyla tesbih eder ve bizim velayetimize iman edenlere mağfiret dilerler.
Ey Ali, Biz olmasaydık, Yüce Allah, ne Adem'i yaratırdı, ne Havva'yı, ne Cenneti yaratırdı, ne Cehennemi, ne göğü yaratırdı, ne de yeri.
Biz meleklerden nasıl üstün olmayız? Oysa biz tevhid konusunda, Rabbimizi tanıma ve O'na tesbih, takdis ve tehlil etme hususunda onlardan öne geçtik."
67- İmam Câfer-i Sâdık'ın babasından, onun da babalarından rivayet ettiğine göre Resulüllah şöyle buyurdu:
"Hiç şüphesiz Yüce Allah, kıyamet günü insanları bir araya getirdiğinde, Bana "Makam-ı Mahmud" vaadinde bulunmuştur. Ve mutlaka Bana verdiği vaadinde vefa edecektir.
Kıyamet günü olduğunda, bin dereceli bir minber kurulacaktır ki, sizin şu basamaklarınıza benzemez.
Ben o minberden yukarı çıkıp en yüksek mertebesinde yer alacağım. O sırada Cebrail "Hamd Sancağı"nı getirip Benim elime teslim edecek ve şöyle diyecektir:
"Ey Muhammed! Bu Allah'ın Sana vaad ettiği Makam-ı Mahmud'dur." Ben, Ali'ye "çık yukarı" diyeceğim; O'nun yeri Benden bir derece aşağıda olacaktır. (Çıkıp yerini aldığında) Ben "Hamd Sancağı"nı O'nun eline vereceğim.
Ardından Cennetle görevli Rıdvan meleği, Cennetin anahtarlarını getirip şöyle diyecektir: "Ey Muhammed! Bu Allah'ın Sana vaad ettiği Makam-ı Mahmud'dur." Sonra anahtarları Benim elime verecektir. Ben de onları Ali'nin kucağına bırakacağım.
Bu defa Cehennemle görevli Mâlik isimli melek gelip şöyle diyecek: "Ey Muhammed! Bu Allah'ın Sana vaad ettiği Makam-ı Mahmud'dur; bunlar Cehennemin anahtarlarıdır. Al ve kendi düşmanlarını, zürriyetinin ve ümmetinin düşmanlarını Cehenneme dahil eyle!"
68- "Ali dünyada saadetli, ahirette ise sâlihlerden olacaktır."
69- "Ali, mü'minlerin reisi; mal ve servet ise münafıkların reisidir."
70- "Ali, Resulüllah'ın ailesinin en iyisidir." (Kaynaklar için bakınız Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali eseri)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.