Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 'Rahmeten li'l-Alemin Hz. Muhammed (s.a.v)' eserinde Resûlullah'ın Hz. Ali'yi evlat edinmesi hususunda şu bilgilere yer veriyor:
"Mekke'de büyük bir kıtlık meydana gelmişti. Habibullah (s.a.v.), amcası Ebu Tâlib'in geniş bir aileyi geçindirmek için oldukça zorluk çektiğini görünce, daha zengin diğer amcası Abbas'a gitti. Çocuklarından herhangi birini evlat edinmesini teklif etti. Böylece Câfer'i, Abbas; Ali'yi de Hz. Muhammed (s.a.v.) evlat edindi.
Bu arada, Zeyd b. Hârise isminde genç bir Arap, savaşlardan birinde esir edilmiş, birkaç kez el değiştirmişti. Sonunda Hz. Muhammed (s.a.v.), hanımıyla mutabık kalarak onu satın aldı. Belli bir zaman sonra Zeyd'in baba ve amcası, kendisini almak için Mekke'ye geldiler. Fakat Hz. Zeyd'in onlara verdiği cevap aynen şöyleydi: "Sahibimde öyle bir şey gördüm ki, O'nu ebediyyen herkese tercih edeceğim." Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.), Kâbe'nin önünde, Zeyd'i azad ettiğini ve manevî evlat kabul ettiğini herkese ilan etti. Zeyd'in babası ve amcası da onun durumundan emin olarak geri döndüler.
Peygamberimizin (s.a.v.) Hz. Ali'yi evlat edinmesi, amcasının fakirliğinden kaynaklanıyordu. Bu sebeple; O'nun yardımsever bir insan olduğu, akrabalarına ve de insanlara merhamet ile muamele ettiği anlaşılıyor. Hz. Zeyd de bunun misalidir. Hz. Ali'nin bir lutuf olarak daha çocukluktan Peygamber terbiyesi ile yetiştiği, günahın O'ndan hiç nasip alamadığı görülüyor. Bilinen bir gerçektir ki, daha sonra velayetin başı Hz. Ali olmuştur. Onun için O'na, "Şah-ı Velayet" denir.
Elbette ki, O'nun da böyle bir terbiyeye ve de Peygamber gibi bir hâmiye ihtiyacı olacaktı. Denilebilir ki, nübüvvetin sahibi olan Hz. Peygamberi Allah (c.c.); velayetin başı olan Hz. Ali'yi de Hz. Muhammed (s.a.v.) terbiye etti. Peygamberimizin Hz. Ali'yi evlat edinmesi ve Hz. Ali'nin annesi Fâtıma bint-i Esed'e olan sevgisi Ehl-i Beyt kaynaklarında etraflı olarak anlatılmaktadır.
Bir ara Mekke'de büyük bir kıtlık ve kuraklık baş gösterdi. O sırada Hz. Peygamberin amcası Ebu Tâlib ailesi kalabalık olduğu için geçim sıkıntısı çekiyordu. Peygamberimiz diğer amcası Abbas'a, "Ebu Tâlib'in yükünü azaltmak için oğullarından birini evimize götürüp, bakımını üstlenelim" teklifinde bulundu.
Abbas, Hâşimoğullarının zenginlerindendi. Birlikte Ebu Tâlib'in yanına gidip, konuyu açtılar. Ebu Tâlib bu teklifi kabul etti. Sonuçta; Abbas Câfer'i, Hz. Muhammed de Ali'yi alıp evlerine götürdüler. (İbn-i Kesîr, el-Kâmil-u Fi't-Tarih, Dâr-ı Sadır, c. 2, s. 58; İbn-i Hişâm, Abdülmelik es- Siyretü'l-Nebeviyye, c. 1, s. 262; Taberî, Muhammed b. Carîr, Tarihü'l-Ümemi Ve'l Mülûk; Dârü'l-Kâmusü'l-Hadis, c. 2, s. 213; İbn-i Ebi'l-Hadîd, Şerh-i Nehcü'l-Belâğa, c. 13, s. 119).
İslam Peygamberi Hz. Ali'yi himayesine aldıktan sonra, "Ben Muhammed, Allah'ın Benim için seçtiğini seçtim" buyurdu. (Ebu'l-Ferez İsfehânî, Makâilu't-Taliyn; Menşurati'l-Mektebet'il Hayderiyye, s. 15).
Resûlullah, dedesi Abdulmuttalib'in vefatından sonra Ebu Tâlib'in evinde büyüdüğünden, onun evlatlarından birisini yetiştirmek sûretiyle amcasının ve Esed kızı Fatıma'nın zahmetini telafi etmek istiyordu."
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020