Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hz. Fâtıma" eserinde Resûlullah'ın ebedi âleme rıhleti esnasında Hz. Fâtıma'nın yaşadıkları konusunda şu bilgilere yer veriliyor:
"Hicret'in on birinci senesinde, Sâfer ayının son günlerinde Hz. Peygamber (s.a.v.) rahatsızlandı. Sahabiler arasında başta bu hastalık geçici bir rahatsızlık olarak değerlendirildiyse de durumu gittikçe ağırlaşıyordu.
Hz. Fâtıma (a.s.) Veda Haccı'ndan sonra rüyada Kur'an okuduğunu, aniden bu Kur'an'ın elinden çıkıp kaybolduğunu görüyordu. Korkmuş bir halde uyandı. Gidip rüyayı Babasına anlattı. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: 'O Kur'an Benim ey gözümün nuru. Çok geçmeden göçeceğim.' (Reyahinu'ş-Şeria, c.1, s.239).
Resûlullah (s.a.v.)'e son anlarında en çok hizmet edenler, Hz. Fâtıma (a.s.) ve Hz. Ali (a.s.) olmuştur. Ehl-i Sünnet kaynaklarından Hacer Askalani'ye ait el-İshabe'de Hz. Ali (a.s.) şöyle rivayet eder:
Muaz, Hz. Aişe'ye Resûlullah'ı (s.a.v.) ağrıları olduğu ve vefat ettiği zaman nasıl bulduğunu sordu. Hz. Aişe şu cevabı verdi: 'Ey Muaz, Ben O'nu vefatı esnasında görmedim. Ama kızı Fâtıma'ya sorabilirsin; O yanındaydı.' (El-İsabe, c.2, s.178).
Bazı Sünni kaynaklarda Peygamberimizin (s.a.v.), Hz. Aişe'nin yanında son nefesini verdiği yazsa da, bizzat Hz. Aişe bunu yalanlamaktadır.
Enes'den şöyle bir rivayet vardır:
Peygamberimizin (s.a.v.) vefat ettiği son hastalığı esnasında Fâtıma (a.s.), yanında oğulları Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.) olduğu halde, Peygamberin (s.a.v.) yanına geldi. Peygamberin (s.a.v.) üzerine kapandı, göğsünü göğsünün üzerine koydu ve ağlamaya başladı. Peygamber (s.a.v.) O'na dedi ki: 'Ey Fâtıma, Benim için ağlama. Dövünme, yüzünü tırmalama. Saçını başını yolma. Âh u figan edip vaveyla koparma. Allah'a sığınarak teselli bul.' Ardından ağladı ve şunları söyledi: 'Allah'ım, Ehl-i Beyt'im Sana emanettir. Allah'ım! Bunlar, Sana ve mü'minlere bıraktığım emanettirler.'
Sünni Buhari ve Müslim, Sahih'lerinde Hz. Aişe'den şu rivayete yer verirler:
"Karşıdan Fâtıma geliyordu. Yürüyüşü tıpkı Peygamberin (s.a.v.) yürüyüşü gibiydi. Peygamber (s.a.v.), 'Hoş geldin kızım' dedi. Sonra O'nu sağına veya soluna oturttu. Ardından O'na gizlice bir şeyler fısıldadı. Bunun üzerine Fâtıma (a.s.) ağlamaya başladı. Dedim ki: 'Resûlullah (s.a.v.) Sana özel bir şey söylediği halde ağlıyor musun?' Ardından Resûlullah (s.a.v.) yine O'na gizlice bir şey söyledi bu sefer Fâtıma (a.s.) gülmeye başladı. Dedim ki: 'Bugünkü gibi sevinçle hüznün bu kadar birbirlerine yakın olduklarını görmemiştim.'
Fâtıma'ya, Hz. Peygamberin (s.a.v.) Kendisine ne söylediğini sordum. Dedi ki: 'Resûlullah (s.a.v.)'in sırrını ifşa edemem.' Sonra Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz vefat edince bir kez daha Fâtıma'ya Peygamberin (s.a.v.) o zaman Kendisine ne söylediğini sordum. Dedi ki: 'Peygamber (s.a.v.) Bana şunu söyledi: 'Cebrail her sene Kur'an'ı bir kere Bana tekrarladı. Bu sene iki kere tekrarladı. Ben, bunu ecelimin yaklaştığına yoruyorum.' Bunun üzerine ağladım. Sonra Bana dedi ki: 'Sen Benim ailem içinde Bana en önce kavuşacak kimsesin. Ben ne güzel selefim Senin için. Sen cennet kadınlarının hanımefendisi olmak istemez misin?' Bunu deyince Ben de sevinçten güldüm." (Ahmed b. Hanbel, Müsned c.2, s.282)." (devam edecek…)
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020