"Siyasetin müdahale etmemesi gereken alanlar var. Bunların başında da eğitim gelmektedir. Eğitim ideolojik bir rant alanına dönüştürülmemelidir…
Tüm vatandaşlarımıza üniversite eğitimi sağlamakla mükellefiz… Eğitim anayasal bir haktır.
Bizler buna rağmen sınavla öğrencilerin önünü kesiyoruz. Her insan lise okuyor da, neden üniversite okuyamıyor?
Sınav yapıyorsunuz, 40 tane matematik sorusu soruyorsunuz, cevaplayanların ortalaması 2-3...
12 yıllık eğitim veriyorsun, ne öğrettin ki bu çocuğu sınava tabi tutuyorsun, 17-18 yaşında başarılı ya da başarısız olarak sınıflandırıyorsun…
Mesele 'biz gençlerimizi yetiştiremiyoruz' değil, maalesef biz gençlerimizi kaybediyoruz…
Biz tüm gençlerimizi üniversite mezunu yapabilecek altyapıya, akademik kadrolara, imkânlara sahibiz…
Atatürk'ün ortaya koyduğu eğitim modeli, bugünkünden çok çok daha verimliydi ve insan yetiştirmeye odaklıydı.
Ekonomi
'Türkiye'de işsizlik ve istihdam konusu Atatürk'ten bu yana hiç bir zaman çözüme kavuşturulamadı…
Türkiye'de kaynak çok ancak bunlar millet yararına kullanılmıyor…
Türkiye artık istihdam sağlayamıyor. Türkiye'de faizler aldı başını gidiyor. Böyle bir ortamda işveren üretim mi yapar, faizden para mı kazanır? Faize yönelir. Bu ekonomi içinde sonuç almamız zaten mümkün değil.
Yoksul vatandaşın olduğu bir devlet, sosyal devlet olamaz
Bu kadar kötü bir ekonomi yönetimi olamaz... Bunun çözümü bizim elimizde. Milli Ekonomi Modeli bu topraklar için yazılmış. Bunu Rusya ve Çin uyguluyor. Avrupa, Amerika uyguluyor, biz uygulayamıyoruz…
Türkiye'de bir malın üretilebilme ya da ulaşılabilme sorunu mu var? Türkiye'de bir malın edinilebilme sorunu var. Temel problem bu.
Ürün burada, alıcı ve satıcı burada lakin para yok!
Üretimi destekleyeceğiz deniliyor. Tamam da bunu neyle tüketeceğiz?
Tüketebilen vatandaşı, devletin mekanizmalarını devreye sokarak oluşturmamız lazım.
Büyümenin yolu istihdam oluşturmaktan geçer… İstihdam, tüketimi tetikler. Bugün her bir ferdin cebine ayda fakirlik sınırı üzerinde para girse, piyasa çarkları dönmeye başlar…
Türkiye'de ücretler konusunda şu tespit yapılabilir: yiğit muhtaç olmuş kuru soğana…
Asgari ücret her artırıldığında alım gücümüz düşüyor. Bunun nedeni ise ekonominin ithalata ve ranta dayalı olmasıdır.
Yeni açlık sınırı rakamları açıklandığında asgari ücret, yine açlık sınırının altında kalacaktır…
Biz, asgari ücret konusunda her zaman parlayan parti olmuşuzdur. Ücretler ve ekonomi konularında sadece Türkiye'de değil, dünyada üstümüze kimseyi tanımıyoruz. Biz bir modele, ekonominin farklı bir bakış açısına sahibiz…
Birey olarak yılsonunda kendimizi ekonomik olarak daha güçlü hissetmiyorsak, devletin açıkladığı rakamların hiç bir önemi yok…
Dış politika
Türkiye'nin dış politikası, küresel bir kaç ülkenin iç politikası haline geldi… O güçler ne karar almak istiyorsa, bizim dış politikamız ona göre şekilleniyor…
Dış politikada olmazsa olmaz bazı anlayışlar var: Güçlü bir devlet olacaksın, gerçek müttefiklere sahip olacaksın, her zaman ulusal çıkarlarını gözeteceksin.
İç siyasette 'kol kırılır, yen içinde kalır'. Aynı toprağın evlatlarıyız. Lakin dış politika haysiyettir, şereftir. Orada kendini temsil edersin, orası hata kaldırmaz…
Atatürk'e laf ediyorlar, Lozan Antlaşması'na laf ediyorlar. Lozan'daki başarının sadakasını versek bunlara yeter. Atatürk'ün vefatından sonra biz hiç bir alanda elde edemedik…
(Örneğin) KKTC'yi hiç bir ülkeye tanıtamamışken, dış politikadan bahsedemezsin.
Umut hep var
Türkiye kuruluş felsefesinden çok uzak noktalara çekildi. Bütün kurumlarıyla adeta işgal edilmiş hale geldi…
Dolayısıyla ilk olarak tesis etmemiz gereken şey; Ülkemize parlamenter sistemi, demokrasiyi, cumhuriyet bilincini geri getirmek durumundayız…
Ben, Türk istikbalinin evladı…
Yaşadığım bu toprakları yüceltmek için her türlü fedakarlığı yapacağıma, anama, babama, atama verdiğim sözü tutacağıma…
Bağımsız Türkiye idealinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğime, ülkeme hizmet etmekte hiçbir çıkar aramayacağıma, birinci vazifemi unutmayacağıma, her türlü ahval ve şerait içinde umudumu asla yitirmeyeceğime, Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında can emniyetini, mal emniyetini, namus emniyetini, din ve vicdan hürriyetini doya doya yaşatacağıma söz veriyorum. Ne mutlu bu kutlu yolda olanlara…" BTP Lideri Hüseyin Baş
Ne mutlu Hüseyin Baş ile bu yolda olanlara…
- CEZMİ YURTSEVER: Ermeni soykırım yalanları -1- ‘Zeytun’a Ağıt’ olayının gözyaşı hikâyesidir / 23.04.2024
- HİLMİ SALBAŞ: Neden Bağımsız Türkiye Partisi / 25.03.2024
- DİYETİSYEN FATMA ÖZDEMİR: Ramazanda tatlı krizlerine son / 20.03.2024
- FATMA ÖZDEMİR: Ramazanda beslenmeye dikkat! / 12.03.2024
- YASEMİN ÖZBEY: Muhalif basına açık mektup! Hâlâ mı? / 29.11.2023
- Fatıma Zehra Aydın: İnancımızı anlamadığımız için Atatürk’ü de anlamadık / 20.08.2023
- Rabia Sümeyye Aydın: Yolsuzluk konusunda da ‘NAS’ olduğunu biliyor muydunuz? / 13.08.2023
- JÜLİDE DOYURUM: ‘Allah dostları aynadır’ / 05.07.2023
- İlyas Güneştekin: Seçim analizi ve BTP lideri Hüseyin Baş / 03.06.2023