1926 yılı içerisinde de Yunan Kıralı ve Hükümeti Yansızlık politikasında ısrarla devam eder. Fransa ise Yunan Hükümetinin yansızlığını kabul etmemekte, Anlaşma Gurubu yanında savaşa iştirak etmesini istemektedir. Bunun içinde bilhassa Fransa onu yansızlıktan uzaklaştırmak için diplomasi yönünden olsun ekonomi ve askeri yönlerden her türlü ezici baskıyı uygular. Fakat Skuludis Hükümeti ezilmesine rağmen yansız politikada ısrar eder. Skuludis'in bu ısrarlı politikasına karşı Fransız asıllı olan Selanik teki İngiliz ve Fransız tümenlerinin komutanı General Saray, Yunan'a karşı ezici davranışları devam ettirir. Yunan Hükümeti Askeri güç bakımından yeterli olmadığı için İngiltere ve Fransa'nın davranışlarına ses çıkaramaz En büyük korkusu da İngiliz ve Fransızların denizden abluka altına almalarıdır.Yunanistan Bağlaşık Devletler Gurubundan beklediği desteğide alamamaktadır. Çünkü Yunanistan'daki bu durum Bağlaşıkların işine gelmekteydi. Selanik'teki İngiliz ve Fransız Tümenleri Selanik'ten ayrılırsa Batı cephesine gidebilirdi ki bu durum Almanya'nın aleyhine olurdu.İngiltere ve Fransa'nın baskıları karşısında Yunan yöneticilerinde ve halkında kin ve nefret dahada artıyordu. General Saray buna rağmen Kuzeyden gelebilecek bir Bulgar saldırısına karşı Selanik'teki birliklerin korunması için Selanik- Serez Demiryolunun Struma nehrinin üzerindeki Demir Hisar köprüsünü yıktırır. Yunan ordusunun bir kısım birliklerini de bu bölgeye yerleştirir. Yunan birliklerin yerleştiği Struma vadisi, Selanik Sofya yolu üzerinde bulunuyordu. Rupel Boğazı ve Kalesi de, İngiliz ve Fransız birliklerinin denetimi altında idi. 1916 Martında Alman Genelkurmaylığı, Bulgar ordusundan Rupel Boğazının ve Kalesinin tutmasını ister. Bulgar Ordusu bu durumu Yunan hükümetine bildirir. Fakat Yunan Hükümeti, Bulgar ordusunun Yunan topraklarına girmesini istemez.Yuna Başbakanı Skuludis 27 Mayıs 1916 da Berlin'deki Yunan elçisine şu teli çeker: "?Alman Hükümeti, Bulgar birliklerini Yunan toprağına sokmak isteğini önlemek için şu yönleri belirtmek gerekir: 1-Ne İngiliz birlikleri,ne de Fransız birlikleri Struma'yı geçmiş değillerdir. Bu ırmağın doğusunda onların yalnız küçük devriyeleri dolaşmaktadır? 2- Bulgarların Yunan toraklarına girmeleri bizde öyle bir coşkunluk yaratır ki hükümetimiz bu yüzen çıkacak olayların sorumluluğunu kabul edemez. 3- Bu işten vazgeçilmezse Yunan hükümeti kendi ülkesi içinde Fransa ve bağlaşıklarının Almanya ve bağlaşıkları için çok zararlı tedbirler almayı engelleyemeyecek bir duruma gelebilir. Bu tedbirlerden doğabilecek zararlar, Rupel Boğazına el koymaktan doğabilecek faydaları geçebilir. Hatta karşı yan ülkemizin siyasasını değiştirmek amacını güdebilen zorla bir hükümet değiştirmesi işine kadar gidebilir. 4-Öyle sanıyoruz ki savaş bilgisi Alman-Bulgar ordusunun Yunan topraklarına girmeden bulunduğu yerde kendisini berkitmesini mümkün kılabilir."Başbakan Skuludis'in, Alman ve Bulgarların, Rupel Boğazına girmesini önleyici davranışları karşısında Başkomutan Falkenhayn, isteklerinde diretir. Bu durum karşısında Atina'daki Alman Büyükelçisi Kont Mirbah 27 Mayıs 1916 da Yunan Başbakanı Skuludis'e altı maddelik bir nota verir. Bu notadaki maddelerle Büyükelçi Rupel Boğazına giren alman ve Bulgar birliklerinin Yunan hükümetine hiç zarar vermeyeceği konusunda teminatta bulunur. Bu maddeler şöyledir: 1- Yunanistan'ın toprak bütünlüğüne kesin olarak saygı gösterilecektir. 2- Bu günkü askeri zaruretler ortadan kalkınca Yunan topraklarından çıkılacaktır. 3- Yunan hükümranlığına saygı gösterilecektir. 4- Kişisel hürriyete, mülkiyet hakkına ve var olan dinsel duruma saygı gösterilecektir. 5- Alman ve Bulgar askerlerinin verdiği zararlar ödenecektir. 6- Yerli halka dostça davranılacaktırBu inancalar karşısında Başbakan Skuludis Alman ve Bulgar askerlerinin Rupel geçidine gelmesine izin verir. 27- 28 Mayıs 1916 tarihlerinde Bulgar Askerleri Rupel geçidine gelirler. Böylece Yansız siyasada ısrarlı olan Yunan Hükümeti Selanik'teki İngiliz Fransız askerlerinin ezici baskılarına karşı nede olsa kendisinde bir güvence duyar.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011