Fransa Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Ribo, Albay Bremon'un 26 Nisan 1917 tarihli raporunu inceler ve sonuçta Kahire, Fransa Büyükelçisine şu mektubu yazar: İngiltere'nin Hicaz'da Müslüman menfaatlerinden başka komşuluk mefeatleri de olduğunu ve bu yüzden özel bir durumu olduğunu tanımakla birlikte cumhuriyet hükümeti şu inandadır ki bir Müslüman büyük Devleti olan Fransa, Kutsal Kentler sahibinin bağımsızlığının bahis konusu edilmesini kabul edemez. 16 Mart 1917 günü Fransız-İngiliz antlaşması Hicaz'ı İngiltere'nin kesin hareket serbestliğine malik olacağı bir bölge durumuna getirmekten uzak olup Arap Devletinin bağımsızlığını tespit etti. Biz Kral Hüseyin'i bağımsız bir hükümdar saydığımız bir hükümdar saydığımız içindir ki ona para verdik, onun yanına sivil temsil kurulları gönderdik, ordusunu düzenlemek için subaylar ve askeri gereçler yolladık. Ancak bizim hicazdaki davranışlarımız İngiltere'ninkine bağımlı olmakla birlikte, İngiliz Hükümetiyle birlikte anlaşarak düzenlenmelidir. Hicaz'ın bağımsızlığı ile bizim Müslüman menfaatlerimiz bahis konusu olmadıkça girişimi ona bırakmak daha iyi olur. Başbakan Ribo bu mektubu ile Hicaz'da, Fransa'nın durumunu açık bir şekilde anlatmaya çalışmıştır. Fransız Temsilcisi Albay Bremon'un raporu ve Fransa başbakanı Ribo'nun mektubu üzerine Mısır'da İngiliz yüksek Komiseri olarak görevli olan Saykıs Hicaz'daki durum için 5 Mayıs 1917'de Cidde'ye gelir. Albay Bremon ile görüşmek ister. Fakat o geziye çıktığından dolayı Fransız Yüzbaşı Mille ile görüşür. Saykıs bu görüşmede şu düşüncelerini söyler: Eğer Hicaz Bedevileri iyi dönüşmüyorlarsa bu iyi beslenmemelerinden ileri gelir. Şam-Halep-Bağdat üçgeni içerisindeki oymaklar çok iyi dövüşçüdürler. Türklere saldırmak için yalnız silah bekliyorlar. Birde onlara kendi bağımsızlıkları için dövüşecekleri duygusunu verin.Yüzbaşı Mille durumdan yakınınca da şöyle söyler: Ben o kadar uzağa bakmam. İyi iş görmek için hemen yakın olan menfaate bakmalıdır. Fransa'nın bir kısmı Almanya'nın elindedir. Polonya da öyle, bununla birlikte savaştan sonra bunları geri alacağımızda şüphemiz yoktur. Şimdi Almanları mümkün olan her yerde yenmek gerekir. Savaş bitince ülkeleri paylaşılmak için anlaşılabilir.Saykıs Fransızlara bunları söyleyerek onları rahatlatırken, Şerif ailesine de işgal ettiğiniz yerler size ait olacaktır demektedir.Saykıs daha sonra Şerif Hüseyin ile görüşür. Bu görüşmede konuşulanlar hakkında Albay Bremon'a da bilgi verilmesini ister. Yüzbaşı Mille'ye şunları söyler: Arap sorumları üç kısımdır: 1-İngiliz-Fransız- Arap. 2-Fransız-Arap 3-Irakla ilgili olan, İngiliz-Arap kısmı Şerif Hüseyin ile ilk kısım için görüştüm. İsterim ki Albay Bremon bu konuda pek ayak diremesin. Taa ki Hüseyin benim geri geleceğim 19 mayıs gününe kadar bunlar üzerinde iyi düşünebilsin? Melik'in daima bizi düşürmek istediği bir tuzağa düşmemek için Fransız-Arap konuları üzerinde konuşmaktan sakındım O, İngilizlerle konuşurken Fransız, Fransızlarla konuşurken de İngiliz düşmanlığı gösterir. Albay Bremon'un da ona Fransa şartlarını açıklaması iyi olur. Ancak ona yapılacak müsaadatta pek geniş olmak ve çok direnmemek gerekir. Ta ki fikirler yavaş, yavaş Melik'in kafasında olgunlaşsın?6 Mayıs 1917 günü Albay Bremon Cidde'ye gelince, Şerif Hüseyin hemen onu ziyarete gelir. Bu görüşmede Şerif ona şunları söylemiştir: Kendisi ile ulusunu İngiliz ve Fransız Vesayeti(Himayesi altında idare edilen) altında saydığını; herkesin önünde Bağlaşıklar anıldığını, gerçekten ise girişilen savaşta yalnız bu iki devletin kendi vasileri(yönetimi) olduklarını söyler. Fransa'yı över, İngilizlerin ise yazdıkları mektuplarda nazik olmadıklarını söyler."" Kısacası Şerif Hüseyin, Albay Bremon'a Biz Araplar yalnız İngiliz'in değil sizinde himayenizde yönetilen insanları demekle Arap ulusunun karakterini açık bir şekilde ifade etmiştir.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011