Putin-Erdoğan görüşmesinden sonra gündeme sürülen "milli paralarla ticaret" formülünü akl-ı selim, basiret ve samimiyetle ele almak gerekiyor.
"Milli paralarla ticaret" formülü bağlamında altı çizilmesi gereken hayati gerçekler var:
Ahlak ve ilim haysiyeti, hakkı sahibine teslim etmeyi gerektirir, bir.
Milli paralarla ticaret esası, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin temel kurallarından biridir, iki.
Milli para ve milli paralarla ticaret formülü, kapitalizmin finansal soygun sihirbazlıklarını, hard currency ve sendikasyon kredileri yoluyla gerçekleştirdiği sömürüleri bitiren bir esastır, üç.
Dünya iktisat tarihinde, Milli Ekonomi Modeli'nin temel kuralı olan "milli paralarla ticaret" esasını ve formülünü ortaya koyan bir başka ekonomi anlayışı yoktur, dört.
Modelin ve özgün kuralın sahibi Prof. Dr. Baş'ın dünkü makalesinde açıkça belirttiği üzere, Türkiye, eğer Rusya ile milli paralar ile ticaret yapacaksa öncelikle milli parası olmalıdır, dört.
Milli para, milletimizin kaynakları, emeği, üretimi, bilgisi ve GSMH'sı karşılığında devletin senyoraj hakkını kullanılarak basıp piyasalara sürdüğü TL'dir, beş.
Sendikasyon kredileri yahut hard currencyleri Hazine'ye koyarak basılan TL, Türk parası değildir, Prof. Dr. Baş'ın tespitiyle "Amerikan dolarının Türkçe tercümesidir o kadar"; böyle bir para ile yapılan ticaret, milli para ile ticaret olmaz, altı.
Bin bir yerden makaslanmış resmi rakamlarla vatandaşın 428 milyar TL borçlu olduğu, bunun iki katı kadar da devletin borçlarının sümenaltı edilip ötelenmeye çalışıldığı bitkisel hayatta bir ekonomi yapısına sahip Türkiye, 2005'ten beri Prof. Dr. Baş'ı takip eden ve onun modelini uygulamaya koyan Rusya kadar basiret gösteremedi, yedi.
Rusya, Prof. Dr. Baş'ın modelinin esaslarını uygulayabildiği nispette şahlandı, dünyayı ABD eksenli tek kutuplu dünya olmaktan çok kutuplu dünyaya evirdi, çok kutuplu dünyada baş çekmeye başladı; Amerikan-Vatikan imalatı FETÖ fitnesine tutulmuş Türk milleti bu gerçeği görmezlikten geldi, sekiz.
Ekonomi danışmanı edasıyla Cumhurbaşkanı'nın etrafını kuşatan jöleli yiğitler ve sahte pehlivanlarla bu hayatî işler kotarılmaz, dokuz.
Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş hususunda Türk milletinin 2005'ten beri düştüğü aymazlık ve basiretsizliğe, Putin ile yeni bir sayfa açma sinyali veren sayın Cumhurbaşkanı ve iktidar düşmemelidir. Zira ABD güdümlü hain FETÖ darbe girişimi göstermiştir ki, Türkiye üzerinde bin bir türlü oyunu tezgahlayanlar, hiç kimsenin gözyaşına bakmadan katledecek kadar vahşi ve hoyrattırlar, on.
Her türlü küresel sömürü ve yerel darbelere dayanıklı milli bir ekonominin dünya çapındaki yegane sahibi, tek uzmanı ve başhekimi Prof. Dr. Haydar Baş'tır, on bir.
Türk siyasetinin de gitmesi gereken adres, Rusya ve 120'yi aşkın ülkenin yaptığı gibi, Prof. Dr. Baş'ın kendisidir; başka çakma adresler yahut mezarlık isimleri değildir, on iki.
İyi olacak hastanın ayağına doktor gelirmiş, der atasözümüz.
Atasözlerimiz asırların tecrübeleriyle oluşmuş hikmetlerdir.
Haydar hoca milletimizin ayağına fazlasıyla gitti; milletin ise vaziyeti malum?
Ayağına gelmiş doktoru tepen hastanın da akıbeti hayr olmaz.
Türkiye, ayağına gelen doktoru tepen hastanın vaziyetini yaşamakta; ya sahte doktorların yahut başka hastaların kapısında pinekleyip şifa aramaktadır. Bu anlayış, çıkmaz sokaktır.
Yeni darbelere ve iç çatışmalara davetiye çıkartan bu çıkmaz sokaklardan kurtulmanın yolu, Prof. Dr. Haydar Baş'a başvurmaktan geçiyor. Görene? Köre ne?!
2005'ten beri Prof. Dr. Baş'tan akıl alıp şahlanan elin Rus gâvuru kadar bile olamayana bu vatanı dar ve haram ederler.
"Milli paralarla ticaret" formülü bağlamında altı çizilmesi gereken hayati gerçekler var:
Ahlak ve ilim haysiyeti, hakkı sahibine teslim etmeyi gerektirir, bir.
Milli paralarla ticaret esası, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin temel kurallarından biridir, iki.
Milli para ve milli paralarla ticaret formülü, kapitalizmin finansal soygun sihirbazlıklarını, hard currency ve sendikasyon kredileri yoluyla gerçekleştirdiği sömürüleri bitiren bir esastır, üç.
Dünya iktisat tarihinde, Milli Ekonomi Modeli'nin temel kuralı olan "milli paralarla ticaret" esasını ve formülünü ortaya koyan bir başka ekonomi anlayışı yoktur, dört.
Modelin ve özgün kuralın sahibi Prof. Dr. Baş'ın dünkü makalesinde açıkça belirttiği üzere, Türkiye, eğer Rusya ile milli paralar ile ticaret yapacaksa öncelikle milli parası olmalıdır, dört.
Milli para, milletimizin kaynakları, emeği, üretimi, bilgisi ve GSMH'sı karşılığında devletin senyoraj hakkını kullanılarak basıp piyasalara sürdüğü TL'dir, beş.
Sendikasyon kredileri yahut hard currencyleri Hazine'ye koyarak basılan TL, Türk parası değildir, Prof. Dr. Baş'ın tespitiyle "Amerikan dolarının Türkçe tercümesidir o kadar"; böyle bir para ile yapılan ticaret, milli para ile ticaret olmaz, altı.
Bin bir yerden makaslanmış resmi rakamlarla vatandaşın 428 milyar TL borçlu olduğu, bunun iki katı kadar da devletin borçlarının sümenaltı edilip ötelenmeye çalışıldığı bitkisel hayatta bir ekonomi yapısına sahip Türkiye, 2005'ten beri Prof. Dr. Baş'ı takip eden ve onun modelini uygulamaya koyan Rusya kadar basiret gösteremedi, yedi.
Rusya, Prof. Dr. Baş'ın modelinin esaslarını uygulayabildiği nispette şahlandı, dünyayı ABD eksenli tek kutuplu dünya olmaktan çok kutuplu dünyaya evirdi, çok kutuplu dünyada baş çekmeye başladı; Amerikan-Vatikan imalatı FETÖ fitnesine tutulmuş Türk milleti bu gerçeği görmezlikten geldi, sekiz.
Ekonomi danışmanı edasıyla Cumhurbaşkanı'nın etrafını kuşatan jöleli yiğitler ve sahte pehlivanlarla bu hayatî işler kotarılmaz, dokuz.
Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş hususunda Türk milletinin 2005'ten beri düştüğü aymazlık ve basiretsizliğe, Putin ile yeni bir sayfa açma sinyali veren sayın Cumhurbaşkanı ve iktidar düşmemelidir. Zira ABD güdümlü hain FETÖ darbe girişimi göstermiştir ki, Türkiye üzerinde bin bir türlü oyunu tezgahlayanlar, hiç kimsenin gözyaşına bakmadan katledecek kadar vahşi ve hoyrattırlar, on.
Her türlü küresel sömürü ve yerel darbelere dayanıklı milli bir ekonominin dünya çapındaki yegane sahibi, tek uzmanı ve başhekimi Prof. Dr. Haydar Baş'tır, on bir.
Türk siyasetinin de gitmesi gereken adres, Rusya ve 120'yi aşkın ülkenin yaptığı gibi, Prof. Dr. Baş'ın kendisidir; başka çakma adresler yahut mezarlık isimleri değildir, on iki.
İyi olacak hastanın ayağına doktor gelirmiş, der atasözümüz.
Atasözlerimiz asırların tecrübeleriyle oluşmuş hikmetlerdir.
Haydar hoca milletimizin ayağına fazlasıyla gitti; milletin ise vaziyeti malum?
Ayağına gelmiş doktoru tepen hastanın da akıbeti hayr olmaz.
Türkiye, ayağına gelen doktoru tepen hastanın vaziyetini yaşamakta; ya sahte doktorların yahut başka hastaların kapısında pinekleyip şifa aramaktadır. Bu anlayış, çıkmaz sokaktır.
Yeni darbelere ve iç çatışmalara davetiye çıkartan bu çıkmaz sokaklardan kurtulmanın yolu, Prof. Dr. Haydar Baş'a başvurmaktan geçiyor. Görene? Köre ne?!
2005'ten beri Prof. Dr. Baş'tan akıl alıp şahlanan elin Rus gâvuru kadar bile olamayana bu vatanı dar ve haram ederler.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019