Merkez bankalarının yabancı para ve değerli maden stoklarının yönetiminde kararlılık (stability), nakde çevirilebilirlilik (liquidity), gelir/kazanç (return) gibi etkenleri ve riskleri göz önüne alarak değerlendirmede bulundukları söylense de aslında ABD'nin merkezde yer aldığı küresel para düzeninin gereklerine göre hareket edildiğini bilmeyen pek yoktur.
Uluslararası Para Fonu IMF'nin 2019 verilerine göre ABD Doları dünya merkez bankalarındaki stok para olma durumunu azalan oranlarda da olsa korumakla birlikte ABD küresel para düzeninden farklı duruş sergileyen merkez bankalarının ise jeopolitik (geopolitic) etkenleri ve özellikle kendi ekonomik modellerinin gerektirdiği değişkenleri de artık ağırlıklı olarak değerlendirmeye aldıkları görülmektedir.
Rus Merkez Bankası stoklarındaki değişim ise işte bu yeni etkenlerin sağlam bir kanıtı niteliğinde raporlara da yansımış durumda. Dolar stoklarının önemli bir bölümünün Çin Yuan'ı, Avrupa para birimi Euro ve altın ile değiştirilmesi sonucunda 2017 yılında %40'ın da üzerinde ABD Doları ağırlıklı olan Rus Merkez Bankası yabancı para stoklarının bugün artık daha dengeli bir dağılım sergilediği görülmektedir.
2018 yılı sonunda yayınlanan verilere göre Rus Merkez Bankası stoklarının yaklaşık %32'si Avrupa para birimi Euro, %22'si Amerikan Doları, %15'i Çin Yuan'ı ve %18'i ise altından oluşmaktadır ve kalan ise diğer ülke para birimlerine ve emtialara aittir.
Asıl dikkat çekici unsura gelince…
Asıl dikkat çekici unsura gelince…
ABD Doları payının neredeyse yarıya inmesi kadar 2018 öncesine kadar stoklarda hiç payı almayan Çin Yuan'ının %18 ile giriş yapmış olması asıl dikkat çekici bir unsur.
10 Ocak 2018 tarihli ve "Fransa, Rusya, Çin ve Hindistan'dan 'anti-Dolar' hamleleri" başlıklı köşe yazımızda özellikle bu konuya değinmiş ve Vneşekonombank başkanı İgor Şuvalov'un Çin ile 2018 yılının sonuna kadar yapılacak karşılıklı finans işlemlerinde ulusal para kullanımı yönünde bir anlaşma imzalanabileceğine dair "ulusal para cinsinden yapılması öngörülen karşılıklı ticari işlemlerin, gelişmekte olan ve ekonomileri dolar endeksli olan diğer ekonomiler için de örnek niteliğinde olacağı düşünmekteyiz" cümlelerinin önemini vurgulamıştık.
Bugün geldiğimiz noktada elimizdeki veriler gösteriyor ki Rusya ve Çin arasındaki 2018 ticaret yılı döneminde Çin Yuan'ın ve dolayısı ile Rus Rublesi'nin kullanımı önemli bir düzeye ulaşmış durumdadır, öyle ki 2018 sonu itibarı ile Çin dışındaki dünyadaki tüm Yuan stoklarının dörtte biri artık sadece Rusya Merkez Bankası'nda bulunmaktadır.
Tam da bu noktada milli (ulusal) paralar ile ticaret yapılması tezinin Milli Ekonomi Modeli çerçevesinde Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e ait olduğunu da hatırlatalım. Haziran 2014 yılında Rusya ile Bağımsız Türkiye Partisi arasında imzalanan protokol sonrası modelin başta Rusya ve Çin olmak üzere pek çok ülkede adım adım uygulanmaya başlandığını ve uygulamadaki başarıların cazibesinin diğer ülkeleri de yavaş yavaş kendine çekmeye başladığını görmekteyiz.
Cem Kayalı / diğer yazıları
- Borsa İstanbul’da yeni düzenleme şart / 11.02.2021
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020