Rusya bilek güreşlerini MEM'le kazanıyor

Rusya Devlet Başkanı Putin'in, Prof. Dr. Haydar Baş'ı Rusya Parlamentosu'nda Milli Ekonomi Modeli'ni anlatmaya davet etmesinin en önemli nedenlerinden birisi de, Rusya'nın MEM'in özelleştirme ve madenler konusundaki projelerinden elde ettiği fayda oldu. Rusya, 2006 yılında Milli Ekonomi Modeli'ni kalkınma planına resmen aldıktan sonra enerji, iletişim, savunma ile alakalı 42 sektörü stratejik ilan etti, yabancılara özelleştirilmesinin önünü kapattı.   O günlerde 42 farklı sektöre yabancıların girmesini yasaklayan bir yasa hazırlandı ve Putin bu yasayı tereddütsüz bir şekilde onayladı Petrol, gaz, havacılık, medya, iletişim, savunma sanayi, madencilik ve uzay sanayi bu sektörlerden birkaçı. Rusya bu adımdan sonra sadece Gazprom'la dünyayı dize getirdi. Hatırlarsanız, batılı ülkeler Gürcistan üzerinden Rusya'nın bileğini bükmek istediler. Fakat Rusya buna sert bir cevap verdi, Gürcistan'a girdi ve neredeyse tamamen ele geçirecekti. ABD savaş gemilerini gönderdi ama Avrupa ülkeleri ABD'nin yanında yer almadığı için hiçbir şey yapamadı. Çünkü AB ülkeleri doğalgazını Rusya'dan, Gazprom'dan alıyordu. AB'nin Rusya'nın karşısında yer alması, çetin geçen kış şartlarına yenik düşmesi anlamına gelecekti.   Rusya doğalgaz gücünü kullanarak Gürcistan üzerinde oynanan bilek güreşini kazandı. Rusya, MEM'in çözümleriyle sahip olduğu stratejik değerleri iç ve dış politikada kullanmayı öğrendi. Bu sadece doğalgaz konusunda elde ettiği fayda, enerji sektörünün sadece bir kaynağı, daha onlarca, yüzlerce kaynak var ve bunun gibi birçok unsurları barındıran 42 sektör var. Şimdi gelelim AB, ABD ve IMF aklıyla hareket eden Türkiye'nin durumuna… Doğalgazı var, doğalgaz sahalarını yabancılara satmış durumda, elektrik ve ısınma ihtiyacının büyük bölümünü doğalgazdan temin ediyor ve neredeyse tamamını dışarıdan ithal ediyor. Hemen hemen bütün stratejik madenlerde aynı durum yaşanıyor. AKP'li Türkiye, Telekom'unu sattı, Tüpraş, Petkim, Erdemir, Seka, Poaş, Tekel, elektrik dağıtım şirketleri, şeker fabrikaları, limanlar ve daha nice stratejik karlı kurum ve kuruluşları haraç mezat iki, üç yıllık karına sattı. Geçtiğimiz günlerde, Türkiye'nin yıllık 1,3 milyar kilovat elektrik ihtiyacını sağlayan Hamitabat santralini de elinden çıkardı. Sırada, köprüler, otoyollar, demiryolları, hastaneler, okullar, yani millete ait kurumlar, değerler var. Böyle giderse aynen Osmanlı'nın son dönemlerinde olduğu gibi vergi gelirlerini bile yabancılara devredecekler. Yaparlar mı? Bu kadar stratejik maden ve şirketi yangından mal kaçırırcasına yabancılara devreden bir siyasi irade hiç tereddütsüz bunu da yapacaktır. Bir tarafta Türkiye'den çıkan bir Müslüman Türk'ün, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Model'ini hiç tereddütsüz uygulayan Rusya, diğer tarafta yabancılara millete ait olan her şeyi pervasızca vermede tereddüt etmeyen bir Türkiye… Bir tarafta girdiği bütün bilek güreşlerini MEM'le kazanan Rusya, diğer tarafta bilek güreşine bile girmekten çekinen, yenilgiyi baştan kabul eden bir siyasi iradeyle idare edilen Türkiye… Sizce hangi ülkenin geleceği var?