Kürt kardeşlerime gerçekten acıyorum. Çektikleri sıkıntılar yetmiyormuş gibi gün geçmiyor ki, bir eli yağda bir eli balda, rahat koltuklarına oturmuş gerek siyasetçiler ve gerekse para babaları, 80'li yıllarda Apo'nun dillendirdiği söylemleri gönül birliği etmişçesine güncelliyorlar. Ama benim kardeşlerim hala aç, hala evlerinde, köylerinde su şebekesi yok. Elektriği yok. İşi yok. Hala ağa ve şıh baskısı altında. Töre ve terör kıskacında yaşayıp gidiyorlar.Gerçekten Kürtlerin bir hak sorunu var mı? Olmadığını hepimiz biliyoruz. Sen Kürtsün diye okula alınmayan, devlet memuru olamayan, siyasete giremeyen, asker olamayan, ticaret yapamayan var mı? Yok. Tam aksine devletin en yüksek kademelerine kadar bir çok noktada bu kardeşlerimiz görev yapmıştır, yapıyordur da, yapacaktır da. Ülkenin sayılı zenginlerinin de doğu ve güneydoğulu vatandaşlarımızdan olduğunu hepimiz biliyoruz.Peki, bu noktaya nasıl gelindi? Tarihi tespitleri olan Prof. Dr. Haydar Baş diyor ki; "Terör eylemleri başladığında Güneydoğu'daki vatandaşlar, bunlara 'siz bizim haklarımızı koruyamazsınız, sizi biz kabul etmiyoruz' dediler. Terör örgütü de vatandaşları tehdit ederek, çocuklarını ellerinden alarak, bebeklerini öldürerek onları taciz etti. Terör örgütü, 'ille de benimle birlikte olacaksınız' dedi. Güneydoğu direndi, 'hayır olmayız' dediler. Bunun üzerine ilk defa Güneydoğu'da Apo'nun adı 'bebek katili' olarak anılmaya başlandı. Bu adam kimdir? Bebek katili. Bebek katili bir anda kendi toplumunu bağımsızlığa taşıyacak konuma geldi. Nasıl? Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'a gidiyor ve diyor ki, 'Sevgili Kürt kardeşlerim. Sizin kaybolmuş haklarınızı bizim iktidarımız geri verecektir.' Vatandaş da, 'Apo haklıymış. Baksana bizim kaybolmuş haklarımız var. Baksana siyaset de Apo'nun safında yer aldı. Bize haklarımızı verecek' demeye başladı. Böyle bir ülkede terörün önüne geçmek mümkün olabilir mi? O zaman senin terörle mücadelen Kürt açılımı adı altında terörü bağımsız hale getirme mücadelesi oldu." (Yeni Mesaj gazetesi)Doğudaki terör olaylarının Büyük Ortadoğu Projesi adı altında Büyük İsrail ve Arz-ı Mev'ud planının bir parçası olduğunu artık herkes biliyor. Maalesef iş başındaki siyaset, Kürt açılımı, kardeşlik projeleri adı altında bu işin avukatlığını yapıyor. Ama yaşanılan olaylar ve halkın tepkisi hükümeti zora soktu ve bu yükü tek başına taşıyamaz oldu. TÜSİAD devreye girerek yük paylaşımını gerçekleştirdi. Hani Anadolu tabiri ile "doğuda çakılı bir çivisi olmayanlar" oradaki kardeşlerime hak vermekten bahseder oldular. Önce Boynerler çıktı sahneye. Hangi rüyaları gördüklerini medyadan izlemişsinizdir. Bunların hak rüya görmeyeceği kesindir. Bu kanıya nereden mi vardım? Sabahattin Önkibar Bey'in yaşadığı bir anıdan; Cem Boyner! Bu adamı ben, Yeni Demokrasi Hareketi'ni kurduğunda, 1995'de rahmetli Türkeş ve Ecevit'le beraber TGRT'deki Alternatif Programıma beraber çıkarmış ve orada "Bizim referansımız (Şanlı Peygamberimizi kast ederek) Muhammed ya da Marks değildir" demişti de merhum Türkeş ona "Peygamberimize Muhammed diyemezsin, sen zırvalıyorsun be çocuk" demişti.Referansı Hz. Muhammed (sav) olmayan biri hak rüya görebilir mi?Şimdide İzak Alaton çıktı piyasaya. O da birilerinin avukatlığına soyundu. Bir konferansta bakın neler döktürüyor; "Her şeyden önce bölgeden ayrılmak istenilip istenilmediğini belirleyecek geniş kapsamlı sosyal araştırmalar yaparak, gerçek istekleri görmeliyiz. Kürtlerin gerçekten ayrılmak isteyip istemediklerini, hem kendileri ve hem de biz Türkler görmüş olacağız."Kim İzak Alaton? 85 yaşında ülkemin sayılı milyarderlerinden biri. Sayılı holdinglerinden birinin başı. Lozan'daki azınlık kapsamında bu ülkede yaşayan bir Yahudi vatandaşımız. Açıklamasına dikkat ederseniz kendisine Türk diyor. Daha geçenlerde The New York Times gazetesine verdiği demeçte; Türkiye'de Yahudi olduğu için asla kınanmadığını, dışlanmadığını ifade ediyor. Adama sormazlar mı? Sen bu ülkede başka bir dinden olduğun için kınanmıyor, dışlanmıyor, işini, ticaretini yapıyor, ülkenin en zenginleri arasında yer alabiliyorsun da, bu millet kendi kardeşlerini mi kınıyor, dışlıyor, işine, aşına engel oluyor?Sonuç olarak Güneydoğulu kardeşlerimizin sorunu ne özerkliktir, ne federasyondur, ne ana dilde eğitimdir. Sorunumuz geri kalmışlıktır, iştir, aştır ve bizi birbirimize düşürmek isteyen adı bizden, gönlü ABD'den, İsrail'den, AB'den yana olanlardır.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024