logo
29 MART 2024

Said Nursi’nin yaşadığı topraklardasınız!

02.04.2012 00:00:00
19 Mayıs 1919’da Anadolu’yu işgal eden haçlı zihniyete karşı başlayan milletimizin bağımsızlık hareketi 23 Nisan 1920’de tarihe bir daha çıkarılmamak üzere çivilenmişti. Aslında bu bağımsızlık hareketi, sadece bir milletin ve bir coğrafyanın bağımsızlık hareketi değildi. Topyekûn İslam coğrafyasının bağımsızlık hareketiydi. Çünkü bu millet İslam’ın sancaktarı, Allah’ın askeri idi.
Şimdi diyeceksiniz ki, Araplar Osmanlıyı arkadan vurdu, sattı. Doğru, çok doğru. Aynen bugün olduğu gibi o günlerde de dünyalık menfaatler uğruna ahiretini satanlar, dinini, namusunu satanlar vardı. İşte haçlı zihniyeti İslam dünyasındaki bu kalbi bozukları bulup, altınla, kadınla, şarapla kandırarak kendi saflarına almış, Ümmeti Muhammed’in katlinde araç olarak kullanmış, kullanmaktadır.
Konuya dönersek; TBMM’nin açılışından sonra Mustafa Kemal imzasıyla TBMM adına tüm İslam coğrafyasına hitaben 9 Mayıs 1920’de “Hakimiyet-i Milliye” adlı bir beyanname yayınlanmıştı. Beyannamede kısaca;
“…İngilizlerin İslam birliğini bozmaya, halkı, hükümeti ve şeyhülislamı Milli Mücadele aleyhine çevirmeye çalıştıkları belirtilerek, haçlının niyetine dikkat çekilmiş. Ayrıca; “Kararan İslam güneşinin tamamen sönmemesi ve bir kez daha İslam dünyası üzerine parlaması” vurgusu yapılmıştı. (Hakimiyet-i Milliye, 1. Sene 29, 13 Mayıs 1336-1920; FO:371/5035, E-6781, 10 June 1920. İSLAM BİRLİĞİ VE MUSTAFA KEMAL, Prof. Dr. Metin Hülagü, Timaş Yayınları, İstanbul, 2008)
Yine o günlerde “Sebilür-reşad” adlı dergide yine Mustafa Kemal imzasıyla İslam âlemine bir başka çağrı daha yapılmış, birlik ve beraberliğin, şefkat ve yardımlaşmanın, haçlıya karşı mücadelenin, İslam âleminin geleceğine yönelik etkilerine dikkat çekilmişti. (Gazi Mustafa Kemal, “Beyanname”, Sebilürreşad, c.22, Sayı 565-566, Ay 10, Yıl 1339)
Aynı Mustafa Kemal ölmeden birkaç ay evvel (Nutuk’un son cildinde) Tük Milletinin tam inkişafının (gelişmesinin) İslam’ın hükümlerini, emirlerini tam olarak hayata geçirmesiyle mümkün olacağını belirtiyordu. Kim belirtiyordu? Mustafa Kemal. Burada duralım.
Manisalılara, merak etmeyin, ben Manisa vekili olacağım deyip Bursa’dan vekil olan, (tutuklu vekiller için) “lamı cimi yok. Vekilin yeri Meclis’tir” çıkışını yapan ama bir türlü sözlerini fiiliyata dökemeyen artı yine başka bir vekilin; “Düğün evinin tefçisi, ölü evinin yasçısı” diye sıfatlandırdığı Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’a geleceğim.
Arınç, Bursa’da bir anma programına katılıyor. Kimi anma mı? 1908’de Abdülhamit Han’ın İstanbul’dan kovduğu ve Abdülhamit Han için “yaşasın zalimler için cehennem” sözünün sahibi, Kurtuluş Savaşında “Hür Adam” neredeydi? Sorusunun muhatabı, (haşa) sanki cennetin anahtarını ele geçirmiş gibi Osmanlıyı yıkan Hıristiyan ve Yahudileri peşinen cennete havale eden kişi, bugünkü diyalogcuların babası.
Artı Bülent Arınç’ın temsil ettiği TBMM’yi kuran M. Kemal Atatürk’e “deccal” diyecek kadar basiretten, mana âleminden uzak birisi.
İşte Bülent Arınç’ın, Gökçek ile beraber katıldığı bu programda, devletten maaş alan Bursa Valisi Şahabettin Harput, bu devleti kuranlara “deccal” diyen zatı, yere göğe sığdıramadı. Artı mana âleminde de rütbelerin en yükseğine taltif etti. Artık icazetini kimden aldıysa Sayın Vali!
Vali Harput diyor ki;  “O, bizim için muhteşem bir örnek.” Başka; “Bediüzzaman Said-i Nursi, asrın müceddidiydi.” (Asrın sahibi!!!)
Keyifle valinin taltiflerini dinleyen Arınç’ın da söyleyecekleri vardı; “Said-i Nursi’nin davasının bugün geldiği noktanın ibretle görülmesi gerektiğini belirterek “Şimdi salona bakıyorum ve Allah’a hamd ediyorum.” dedi.
Benzer bir kutsamada Isparta’da yapılıyor. İl Genel Meclisi 6 Aralık 2011’de aldığı kararla şehrin tanıtımında kullanılmak için yol kenarlarına tabelalar konulmasını ve bu tabelalarda bölgenin özelliğinin anlatılmasını kararlaştırdı. İl Genel Meclisi’nin kararıyla Barla Beldesi anayol kavşağına; “Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin yaşadığı topraklardasınız.” sloganı yazılması oy çokluğu ile kabul edildi.
Said Nursi’nin (Kürdinin) kim olduğunu yukarıda başlıklarla ifade ettim. Ha inanmayanlar için kendi sözlerinden bir iki alıntıyla bir daha tanıyalım;
Dünya Savaşını, Çanakkale Harbini, İstiklal Savaşını kime karşı verdik? Dedelerimizi, ninelerimizi kim katletti? Namusumuza, topraklarımıza kim göz dikmişti? İşte bu sorular ve İslam itikadına göre aşağıdaki görüşleri yorumlayın. Sonra “hamd” edenlerin yüzüne iyi bakın. Ne görüyorsunuz?
“Birinci Dünya Savaşı’nda, bizimle savaşmış da olsa, bir Hıristiyan ölmüşse şehit sayılır, ahirette mükâfatı vardır.” (Kastamonu Lahikası, 45)
“Müslümanlık-Hıristiyanlık ittifakını bozmaya çalışanlara karşı üç zümre, Nurcular, Hıristiyan ruhaniler ve misyonerler uyanık olmalıdır.” (Emirdağ Lahikası, I, s.1712; Tarihçe-i Hayat, s.434)
“Bediüzzaman’ın Fener Patriği ile görüşmesini, Mehmet Fırıncı hatıralarında şöyle anlatıyor:  “Üstat Hazretleri (1953 yılında) İstanbul’da bulunduğu zaman, İstanbul’un fethinin 500. yıldönümü idi. ... O gün Fener Patrikhanesine giderek Patrik Athenagoras’ı ziyaret etmiş ve ziyaret esnasında kendisine hitaben, “Siz Kur’an’ı Allah’ın kitabı, Hz. Peygamberi de peygamber kabul etseniz ve Hıristiyanlığın da din-i hakikisiyle amel etseniz ehl-i necat olacaksınız” demişti. O da “Ben kabul ediyorum” diye cevap vermiş.  (Son Şahitler, 4. Cild, s. 344)
 
Akın Aydın / diğer yazıları
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.