Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı Mayıs ayı sanayi rakamları, bir önceki aya göre küçük bir artış olsa da pek iç açıcı değil.Her zaman ifade ettiğimiz gibi, önemli olan bir önceki aya göre durum değil, geçen yılki aynı döneme göre durumun ne olduğudur.Sanayi üretimi Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17.4 azaldı.Yorumculara bakıyorsunuz, yine siyasete göz kırparak pembe tablolar çizmeye çalışıyorlar.Sizi anlıyoruz sayın yorumcular ama siz bu halinizde bu ülkeye, bu millete faydalı olmuyor, aksine zarar veriyorsunuz.TÜİK'in açıkladığı rakamlarda dikkat çeken önemli bir nokta var. Ekonomistlerin özellikle bu nokta üzerinde ısrarla durması gerekiyor.Ana Sanayi Grupları Sınıflamasına göre, Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek düşüş yüzde 35.8 ile Sermaye Malı İmalatında görüldü.Bunun anlamı nedir?Sermaye malı imalatı ne demek, yeni üretim demek.Eğer en yüksek düşüş Sermaye Malı İmalatında gerçekleşiyorsa, bu siparişlerdeki daralmayı da göstermez mi?Bu bir düzelmeyi mi işaret eder, yoksa daha büyük daralmayı mı?Rakamları doğru okumak lazım.Sırf siyasilere şirin gözükeceğim diye rakamların bize neyi anlattığını gizlemeye kalkarsak, önyargılı davranırsak, uçuruma hızla gideriz.Bakın, ABD Başkan Yardımcılarından Biden'in açıklamalarını okuduysanız, yaptıkları en büyük yanlışın ekonomik krizi hafife almak olduğunu itiraf ediyordu.Bizimkilerin bırakın hafife almasını, krizin varlığını bile inkar ediyorlar. Onlara göre, Türkiye'ye kriz hiç uğramadı.Türkiye'de işsizlik ABD'den kat kat fazla iken, başta sanayi olmak üzere bütün sektörler ABD'den daha fazla zarar görmesine rağmen bizim aklı evvellerin hala krizin teğet geçtiğine inanmaları da ayrıca ele alınması gereken bir konu.Geleceğe yönelik olan rakamlardaki olumsuzluk krizin dibe gelmediğini açıkça göstermektedir.Türkiye'de yüzde 95'lik çoğunluğu oluşturan kesim, küresel krizden önce de uygulanan yanlış ekonomi politikaları sebebiyle inim inim inliyordu. Kalan yüzde 5'lik kesim ise milletin emeğinden, ülkenin kaymağından o kadar çok götürdü ki krizin onları teğet geçmesi gayet normal.Çünkü hala götürmeye devam ediyorlar, zarar ederlerse de faturayı vatandaşın sırtına yüklüyorlar.Bu nereye kadar gider?Sırtına semer vurulan vatandaş yavaş yavaş sırtındaki ağırlığı hissetmektedir.Artık bıçak kemiğe dayanmaktadır. Bundan sonra yapılacak göz boyamalar da fayda vermeyecektir.Çünkü pembe tablo gösterme gayretleri psikolojik, yaşanan sıkıntılar ise oldukça gerçektir.Hayalle gerçeği bir noktaya kadar örtersiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Suçlar, 10. Yargı Paketi ile önlenebilir mi? / 05.06.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025