<b> 2. gün ve Sarayevo'nun özellikleri Sarayevo ve Boşnakların bazı özellikleri üzerinde durmak istiyorum. Aslında Sarayevo Türklerin, daha doğrusu Osmanlı'nın verdiği bir isimdir. O zaman bu isimde herhangi bir büyük şehir veya kasaba pek yokmuş. Aslında bu bölgenin hakiki gelişmesi Osmanlı ile birlikte husule gelmiş. Bunun yanında şu andaki görünüşü ve hele eski kısmı tamamen bir Türk şehrini andırmaktadır. İnsan kendisini sanki Bursa veya benzeri bir Türk şehrinde hissetmektedir. Hele Eski Çarşı tamamen bizim bildiğimiz İstanbul'un kalabalık eski çarşılarından biri gibi. Bunun yanında burada hızlı koşuşma, o büyük itişme kakışma ve dinamizm sanki yok gibi. Nüfus kalabalığı ve kahredici trafikten ise eser yok. Sokaklarda çok az çocuk görülmektedir. Vitrinler çok daha sade ve sönüktür. Büyük zenginlik ve satışlara dönük sergilemeler fazla görülmemektedir. Açık pazarlar belirli yerlerde kurulmuştur. Çok daha medeni ve aynı zamanda daha temizdir. Anladığıma göre ise sağlıkçıların çok daha sıkı kontrolündedir. Parklar tertemiz ve yeşillik içindedir. Kafelere her yerde rastlanmaktadır. Gençler için "Korzo" denilen özel gezinti yerleri mevcuttur. Her yerde özellikle kalabalık yerlerdeki binalarda geçmiş savaşın izleri görülmektedir. Bazı binaların bilhassa savaşın dehşetinin hatırlanması için öyle bırakıldığı bildirilmektedir. Boşnaklar sıcak kanlı insanlardır. Onların davranış biçimleri Türklere çok benzemektedirler. Türkleri çok sevmekte ve takdir etmektedirler. Zaten umutları ve hakiki dostları Türkiye ve Türkler olmaktadır. Çünkü kendilerini her zaman yok etmeye hazır etraflarında zaman zaman canavarlaşan "şoven ve ırkçı" insanlar bulunmaktadır. Bu sebeple Türkiye'yi ve Türkleri bir "hami" bir nevi koruyucu olarak görmektedirler. Şehir temiz ve intizamlıdır. Gecekondulardan ise eser yoktur. Kavga gürültü veya kapkaçlara veya sokaktaki sarhoşlara rastlamadık. Sarayevo'nun nizam intizamı çok yüksek olarak görülmektedir. Sakin ve temiz bir şehir olarak izlenmektedir. Aslında Sarajevo tepeler arasında, "Milacka" nehrinin iki tarafına yerleşmiş, bol köprüsü olan cici bir şehirdir. Nüfusu yaklaşık olarak 500.000 kadardır. Etrafı ormanlarla kaplı, tepelerle sarılıdır. Bir Müslüman şehri olarak bir çok yerinde eski ve yeni bölgelerde yeni yapılan iki ila üç adet büyük cami mevcuttur. Bu yeni camileri Suudiler ve Endonezyalar yapmıştır. Halkın yaptırdığı yeni camilere ise pek rastlanmamaktadır. Kısacası halkta bu varlık ve zenginlik pek yoktur. Sarayevo, medeni fakat gürültüsüz, patırtısız, trafiği akıcı ve seri olan, sinirsiz ve gerginliği olmayan bir yaşam şehri intibaını vermektedir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006