Türkiye'nin kucağına "oyalanacak" yeni bir gündem düştü.Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan, AKP kabinesini topladı.8.5 saat?Hükümet ve devlet erklerinin görev ve yetki alanındaki yasama, yürütme ve yargıya ilişkin bir şey konuşulmamış, bir karar alınmamış?Yolsuzluk konuları konuşulmamış?Başkanlık sistemi, federatif yapılanma ve PKK ile pazarlıklar görüşülmemiş?Milletin işsizliği, yokluğu, yoksulluğu gündem olmamış? Çünkü Anayasa müsaade etmiyor.Anayasa'nın öngördüğü yönetim yapılanması ve kuvvetler ayrılığı esası, Erdoğan'ın böylesi vaziyetine cevaz vermiyor. Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın bildirdiğine göre, Cizre olayları konusunda uzun bir sunum yapmış İçişleri Bakanı!Cizre'deki gelişmeleri dinlemek ve bir karar izhaar etmek zaten Anayasa'ya aykırı değil; çünkü Cizre işi artık hükümetin işi değil, yürütmenin işi değil? Cizre'de idareyi ve her türlü işleri yürütenler "yerel" olarak yürütüyor. İş, kimlik sormak ise yerel ilgilileri soruyor, boşanma davası ise bakıyor, özel güvenlik ise yapıyor, dövmek ise dövüyor, yol kesmek ise kesiyor, gece olay çıkartmak ise çıkartıyorlar!Cizre'den gayrı reel ve yerel bir konu gündeme gelmemiş toplantıda; idealar âleminde turlamışlar.8.5 saat geyik yapmışlar...Erdoğan, saray hatıralarını anlatmış.Kudsiyetpenah hitabıyla ağırladığı Papa ile en kalbi diyaloglarından bahis açmış?Kırmızı defterden notlar okumuş.Erdoğan'ın kırmızı defterinin rengi iştirakçilerin yüzlerine aksetmiş:Ajanslara düşen kabine fotoğraflarına bakılınca; başta Başbakan A. Davutoğlu olmak üzere cümle katılımcıların pancar gibi kıpkırmızıya dönmüş yüzleri dikkat çekiyor. Yüzlerinden düşen bin parça? Sirke satıyorlar maşallah!Erdoğan'ın toplantısı her ne kadar hükümet toplantısı olmasa da, toplantıya dair basın açıklamasını Hükümet sözcüsünü Bülent Arınç yapıyor.Açıklamaları, sarayın basın sözcüsü veya tellal yapmalıydı; ama geçiş sürecinde paralel sözcülük hizmeti Arınç'a düştü.Erdoğan, seçimde diyeceğini dedi; şimdi dediğini yapıyor.Bu yüzdendir ki, kamuoyuna göre de demokratik kabahat Davutoğlu'nun?Nitekim Erdoğan birkaç ay önce, "ötekiler gibi olmayacağım; ben yürüyen, terleyen cumhurbaşkanı olacağım" diye ilan etmişti.Davutoğlu, Cumhurbaşkanı'nın bu sözüne kulak asmadı nitekim.Kulak assaydı; sarayın içine veya yakınına Erdoğan'ın yürümesi için yürüme bandı donanımlı bir fitness salonu, terlemesi için de bir Yeni Osmanlı hamamı inşa ettirmesi gerekiyordu. Yaptırmadı.Sen misin yaptırmayan?!Yürüyen ve terleyen Cumhurbaşkanı olacağı sözünü tutmak için, Bakanları saraya çağırdı. İlk toplantı olmasından ve yeni saray geleneğinin tam oturmayışından olacak; Erdoğan'ın yürümesi ve terlemesi gereken yerde, şimdilik bakanlar yürüdü, kabine terledi.İlk toplantı böyle olur; sonrakilerinde yürür, terler başkanımız!Ayrıca Davutoğlu'nun öyle sesi dışarılara yankılanacak şekilde oflama-puflama lüksü yok ki?Erdoğan'ın özel danışmanı Binali Yıldırım, Davutoğlu'nun konumunu bizzat kendisi açıkladı. "Yeni Türkiye'nin yeni yol güzergahında nöbet değişiminde Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nu iş başına getirdik, görev verdik" açıklaması yaptı.Yıldırım, kendinden mi gürledi?Yoo?Öyleyse, Davutoğlu'nun "Bizim dışımızda yapılan açıklamalara itibar edilmemeli" çıkışı niye, kime karşı?Davutoğlu, Erdoğan'ın başkanlığını hala hazmedememiş, içselleştirememiş görünüyor.Erdoğan, Davutoğlu'na acımıyor.Saray kuralları işliyor; Davutoğlu farkında değil?Davutoğlu'nun unuttuğu gerçek şu: Saray geleneği, saray entrikalarının toplamıdır.AKP besleme aydınlar ve dolma kalemşörler ise "padişahım çok yaşa" nümayişlerine başladılar bile?Türk devlet ve milleti, işini, gücünü, yokluğunu, yoksulluğunu, borcunu, harcını, dağınıklığını, bölünmüşlüğünü bıraktı; saraydaki bu devlet tiyatrosunu seyirle vakit geçiriyor.Kendini, devletini, Cumhuriyetini, iradeni ve geleceğini ne hallere koydun ey Türk milleti? Bundan böyle herkes bilsin ki, kendine acımayana kimse acımaz!Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, kendi düşen ağlamaz, diye ikaz etmişti, değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019