AKP hükümeti, Kürt açılımı adı altında yürüyüşüne devam ediyor.Hükümet tarafı analar ağlamasın söylemiyle hareket ediyor. PKK tarafı ise, hiç istifini bozmadan Kürdistan ve özerklik diye yoluna devam ediyor. İlginçtir süreci ısrarla kovalayan AKP hükümeti,neye mal olursa olsun gözünü karartmış durumda.İşte bunun son örneği."Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi" adı altında özü teröre teslimiyet ve toplumun ayrışması olan bir kanun maddesi çıkarttılar. Bu kanunun bir maddesinde "Gerekli görülmesi hâlinde, yurt içindeki ve yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşları görevlendirir" denmektedir.Bu madde çalınan minareye kılıf hazırlamak anlamına geliyor. Bu kanun maddesi ile devlet bizzat terör örgütünün muhatabı olmaktadır.Önce İcraat yapılıyor, ardından kanun can simidi gibi çıkartılıyor. Şöyle etrafımıza bakalım, olanlara bir göz atalım. O zaman bu kanunun ne kadar vahim olduğunu görürüz.* * *Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm süreci yol haritasının eylül sonunda çıkacağını söyledi. Devamında ise İmralı'ya sadece MİT ve BDP değil başka kurumların, heyetlerin de gideceğini açıkladı. İşin gizlisi saklısı kalmadı, artık açıklama vakti geldi. Kolay değil az mı inkâr etmişlerdi, az mı küfürlü cümle kullanmışlardı, az mı yalancı konumuna düşmüşlerdi. Atalay'ın ifadesi ile artık "süreç şeffaf olacak"* * *Kandil'den cevap gecikmedi. Gazeteci Ruşen Çakır'a konuşan PKK yöneticisi Cemil Bayık, Başbakan Yardımcısı Atalay'ın "Kandil'le direkt görüşülmesini arzu ediyorum" sözüne cevaben "Biz her zaman açığız" dedi.* * *Gelelim Apo boyutuna. Sırrı Süreyya Önder kendinden çok emin bir şekilde bombayı patlattı. Öcalan'ın, önümüzdeki yıl Diyarbakır meydanında bizzat selam vereceğini açıkladı.* * *Adım adım federasyon mu desek, özerk Kürdistan mı desek sona doğru yaklaşılıyor.Kılıf hükmündeki bu kanun maddesinin anayasa mahkemesine iptali için başvurulması gerek. 15 Eylüle kadar TBMM'deki milletvekillerine hangi parti mensubu olurlarsa olsunlar tarihi bir görev düşmektedir.* * *Tarih bu günleri kaydetmektedir.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024
- Deprem öldürmez, ihmal öldürür! / 09.02.2024
- Gelir adaletsizliği derinleşiyor / 01.02.2024
- Gazze’de vahşet neden devam ediyor? / 26.01.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024
- Deprem öldürmez, ihmal öldürür! / 09.02.2024
- Gelir adaletsizliği derinleşiyor / 01.02.2024
- Gazze’de vahşet neden devam ediyor? / 26.01.2024