Sen gökyüzüne baktığında Rabbinin "Azim" ismini görürsün. Denize baksan, orada göreceğin "Vasi" isminin görüntüsüdür. Hayata nazar etsen mazhar olduğun "Hay" isminden başka bir şey değildir. Bilime baksan hemen göreceğin "Alim" ismidir. Yanan ateşe dönüp bakarsan "Kabid" ismini görürsün. İnsana bakarsan "Cami" ismi göz önüne gelir. Bunları çoğaltacak olursan, her şeyde Allah'ın bir ismini görürsün.
Bunlar İsm-i İlahinin mazhariyet ve tecelliyatlarıdır.
Sen, kaba idrakini zorlayıp az üstüne çıktığında, bütün eşyadaki tecelliyatı görür, bilir ve okursun. O zaman, kainat senin için bir kitap olur... Ve varlığın, eşyanın, her şeyin şifresini çözmüş olursun. Gözün önündeki, eskilerin masiva dedikleri merteği çekip baktığında; dünyada her şeyin illa bir mazhariyetinin var olduğunu apaçık görürsün... O zaman görürsün ki, bütün mevcudattaki çeşitlilik, bu isimlerin arasındaki aynadaki tezahürün çeşitli yansımasından başka bir şey değil...
İşte iyilik, fenalık ve diğer durumlar bu isimlerin yansımaları neticesinde görünür. Her toplumda, her cemiyette bu tecellilere mazhar insanların var olduğunu görürsün. Görürsün ki; iyiler Hadi ve Nafi isimlerinin mazharlarıdırlar. Bunlar azaldı mı, Darr ve Mani isimlerinin yansımaları hüküm sürer. Bu suretle iyi insanların hüküm sürdüğü zamana İyi Zaman, fena insanların hüküm sürdüğü zaman Fena Zaman dersin. Bugün yaşadığın zamana ve kendine dön ve bak; niçin zaman fena ve neden sen fenasın, iyi düşün!
Senin bünyen de böyledir, vücudundaki kalp kötü duyguların etkisi altında kalırsa fena insan olursun, iyi hislerin tesiri altında kalırsan da iyi insan olursun. Onun için şu hikayeyi iyi dinle; Mecnun'un boynundaki çıbanı neşterle ameliyat etmek isteyen doktora, "Gidiniz" dediği zaman doktor; "Sana ne oluyor, ormanlarda vahşi hayvanlardan korkmayan sen, şimdi benim neşterimden mi korkuyorsun" dediğinde, Mecnun'un bir ah edip; "Senin neşterinden değil, bütün vücudum şu anda Leyla kesildi. O neşteri bana değil Leyla'ya vuracaksın diye korkuyorum: Zira; benden hiç bir eser kalmadı, bu aşk neden? Çünkü ben maşuk oldum, aşık kim?" demesi nedendir?
İyi dinle; Mevlana Celaleddin Rumi, "Ey insan, sen hayvanların da fıtratına, meleklerin de fıtratına iştirak ediyorsun. Hayvani fıtratı bırak ki melekleri geçesin" demesi bunu açıklar.
Sen bu nihayetsiz tecelliyatı görür ve bilirsen, Allah'ın kudret ve Azametini sezmiş, kendinin de aczini idrak etmiş olursun. Zaten kulluğun da buradan başlamaz mı? Çünkü biliyorsun ki, bu alemlerin yaratılması da insanların bu gayeye varması için değil midir?
Bunlar İsm-i İlahinin mazhariyet ve tecelliyatlarıdır.
Sen, kaba idrakini zorlayıp az üstüne çıktığında, bütün eşyadaki tecelliyatı görür, bilir ve okursun. O zaman, kainat senin için bir kitap olur... Ve varlığın, eşyanın, her şeyin şifresini çözmüş olursun. Gözün önündeki, eskilerin masiva dedikleri merteği çekip baktığında; dünyada her şeyin illa bir mazhariyetinin var olduğunu apaçık görürsün... O zaman görürsün ki, bütün mevcudattaki çeşitlilik, bu isimlerin arasındaki aynadaki tezahürün çeşitli yansımasından başka bir şey değil...
İşte iyilik, fenalık ve diğer durumlar bu isimlerin yansımaları neticesinde görünür. Her toplumda, her cemiyette bu tecellilere mazhar insanların var olduğunu görürsün. Görürsün ki; iyiler Hadi ve Nafi isimlerinin mazharlarıdırlar. Bunlar azaldı mı, Darr ve Mani isimlerinin yansımaları hüküm sürer. Bu suretle iyi insanların hüküm sürdüğü zamana İyi Zaman, fena insanların hüküm sürdüğü zaman Fena Zaman dersin. Bugün yaşadığın zamana ve kendine dön ve bak; niçin zaman fena ve neden sen fenasın, iyi düşün!
Senin bünyen de böyledir, vücudundaki kalp kötü duyguların etkisi altında kalırsa fena insan olursun, iyi hislerin tesiri altında kalırsan da iyi insan olursun. Onun için şu hikayeyi iyi dinle; Mecnun'un boynundaki çıbanı neşterle ameliyat etmek isteyen doktora, "Gidiniz" dediği zaman doktor; "Sana ne oluyor, ormanlarda vahşi hayvanlardan korkmayan sen, şimdi benim neşterimden mi korkuyorsun" dediğinde, Mecnun'un bir ah edip; "Senin neşterinden değil, bütün vücudum şu anda Leyla kesildi. O neşteri bana değil Leyla'ya vuracaksın diye korkuyorum: Zira; benden hiç bir eser kalmadı, bu aşk neden? Çünkü ben maşuk oldum, aşık kim?" demesi nedendir?
İyi dinle; Mevlana Celaleddin Rumi, "Ey insan, sen hayvanların da fıtratına, meleklerin de fıtratına iştirak ediyorsun. Hayvani fıtratı bırak ki melekleri geçesin" demesi bunu açıklar.
Sen bu nihayetsiz tecelliyatı görür ve bilirsen, Allah'ın kudret ve Azametini sezmiş, kendinin de aczini idrak etmiş olursun. Zaten kulluğun da buradan başlamaz mı? Çünkü biliyorsun ki, bu alemlerin yaratılması da insanların bu gayeye varması için değil midir?
Adnan Ulutaş / diğer yazıları
- Bir medeniyetin iflası nedir bilir misin? / 23.07.2002
- Demokrasi kabusu / 17.07.2002
- Avrupalılaşmanın neresindeyiz'-II / 12.07.2002
- Avrupalılaşmanın neresindeyiz'-I / 11.07.2002
- Hangi zaman? / 10.07.2002
- Hangi ruh? / 09.07.2002
- Zulmün hukuku olmaz / 03.07.2002
- Batının ahlâksız hayatı! / 25.06.2002
- Avrupalaşma ihaneti / 19.06.2002
- Alçaklığın adı hukuk oldu! / 16.05.2002
- Demokrasi kabusu / 17.07.2002
- Avrupalılaşmanın neresindeyiz'-II / 12.07.2002
- Avrupalılaşmanın neresindeyiz'-I / 11.07.2002
- Hangi zaman? / 10.07.2002
- Hangi ruh? / 09.07.2002
- Zulmün hukuku olmaz / 03.07.2002
- Batının ahlâksız hayatı! / 25.06.2002
- Avrupalaşma ihaneti / 19.06.2002
- Alçaklığın adı hukuk oldu! / 16.05.2002