Seni Rabbine karşı aldatan nedir?
Ama belâyı tatmadıktan sonra aldanman eksik olmaz. Bulunduğun hal yalnız seni sevince boğmasın. Çünkü sevinç geçici şeydir. Allahü Teâlâ bir Âyet-i Kerimede (meâlen) şöyle ferman buyurdu: "Onlar, verilen şeyle ferahlandılar; biz de anîden ellerinden aldık, boşa düştüler." (En'am, 44)
Allah'ın indindekine kavuşmak, yalnız sabırla mümkün olur. O, her zaman sabırla emir buyurmuştur.
İman sahibinin çoğu hali, sıkıntı ile geçer. Elindeki şeyler çok bile olsa yine de sıkıntı içindedir. Çünkü bağlanmış olduğu birçok prensipler vardır. Onları yerine getirmek güçlüğü içinde kıvranır.
Dünyada ancak hiçbir prensibe bağlı olmayanlar rahat (!) eder. Onlar da hiçbir dine söz vermeyen dinsizlerdir.
Allah'ın sevdiği kullar, belâya düştükleri zaman sabra koşarlar, ağlamaz ve sızlanmazlar. İman sahipleri, belâ içinde dahi olsalar iyi işleri ararlar. Bulundukları hal onlar için Hak katında derece arttırır.
Evet, sabır olmasaydı beni aranızda göremeyecektiniz. Ben, kuş avlayan bir çocuk gibi her an sizinle konuşmak istiyorum. Buraya koşarak geliyorum. Gece olur, uyuyamam. Gündüzleri bu yüzden gözlerim kapanık durur. Ayaklarım tuzağa tutulmuş gibidir. Allahü Teâlâ beni, sizin için bu hale getirdi. Ama yazıklar olsun ki, siz bu hali anlamak istemiyorsunuz.
Eğer Hakk'ın muvafakati olmasaydı bu anlatılanlar olmazdı. Bir defa düşünün, aklı başında olan bir kimse, şu şehirde oturur mu? Kendi keyfine göre burada durması, içinde bulunan uygunsuz ve huysuz kimselerle kalması kabil mi?
Riya ortalığı kapladı. Zulüm arttı. Şüpheliler şöyle dursun haramları bile aldırmadan yapıyorlar.
Hakk'ın nimetlerine küfür çoğaldı. Kötülere ve bilcümle fenalıklara yardım arttı. Çarşı- pazarı zındıklar (dinle alay edenler) kapladı. Kürsülerde şaraplar içiliyor. Halbuki orası hikmet kaynağı olmalı.
Eğer verilmiş bir hüküm olmasaydı, evinizde yaptığınız kötü işleri bir bir sayar dökerdim. Lâkin bana göre temel iş olan yavrularımın terbiyesi ve yetişmesi vardır. Durumunuzu söylersem aranızdan hemen ayrılmam gerekir. Bu, her işi yarıda bırakır. Bugünkü halimde, geçmiş büyüklerin himmetine muhtacım. Peygamberlerin ruhaniyetine inanıyorum. Âdem (a s.) peygamberlerden bugüne kadar gelen bütün büyüklerin sabrını istiyorum. İlahî ve ruhanî bir kuvvete muhtacım.
Yarabbi, lütfet, yardım et. Bizi rızana kavuştur. Âmin! (Abdülkadir Geylani Hazretleri, İlahi Armağan eserinden) H: Akın Aydın