"Ben gönlümce yazabilmek için evime çekiliyorum. Kimsenin bana el uzatamayacağı, söz edemeyeceği yabancı bir ülkede oturuyorum."
Montaigne
İnternet nedir? İnternet, bir çok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. Aynı zamanda, insanların her geçen gün gittikçe artan "üretilen bilgiyi saklama/paylaşma ve ona kolayca ulaşma" istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir siber uzay teknolojisidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok sahadaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve hem de mahrem bir şekilde erişebilmektedir.
İnternet'in en temel işlevi, heberleşme ve iletişimdir. İnternet üzerinden dünyanın dört bir tarafıyla faks kadar hızlı, posta kadar ucuz bir şekilde iletişim kurabilir, dilediğiniz her konuda araştırma yapabilir, bu süreç içinde gerekli gördüğünüz bilgi ve dokümanları bilgisayarınıza yükleyebilirsiniz. Yerinizden hareket etmeden uçsuz-buçaksız bir alışveriş yapabilir, müze ve sergileri gezebilir, müzik arşivlerine girebilirsiniz, farklı ülkelerden olan insanlarla her konuda yazıyla ve/veya sesli olarak tartışabilir, ithalat-ihracat ile uğraşıyorsanız yurt dışındaki bağlantılarınızı en küçük zaman diliminde gerçekleştirebilir ve mesajlarınızı minimum maliyetle günün her anı dünyanın her yerine gönderebilirsiniz.
İnternet, hemen her konu hakkında bilgi bulabileceğiniz, heyecan verici bir arenadır. İnternet üzerinde kitaplar, ansiklopediler, magazin haberleri ve her türlü başvuru materyali adeta parmağınızın ucundadır. Ayrıca, bir konu üzerine fikirlerinizi geliştirip uzmanlaşmak ve aklınıza gelebilecek her türlü konuda insanların yorumlarını almak üzere iletişim kurma olanağına da sahipsiniz. Bunları öğrenerek, artık internetin ruhunu anlamaya başladınız diyebiliriz.
İnternet, binaları ve çalışanları olan gerçek bir yer değil, dünya çapında birbirine bağlantılı bilgisayarların ve insan çabalarının ortaklaşa çalışmasının bir ürünü... Bunun sonucunda ortaya çıkan şey, elektronik bilgi ve eğlence ağıdır. En temel terimlerle ifade edersek, internet, masaüstü bilgisayarınızın, birbiriyle bağlantılı milyonlarca bilgisayardan herhangi birisiyle veri, ileti ve dosya alış verişi yapmanıza olanak sağlayan, birbiriyle bağlantılı bilgisayarlar sistemidir.
İnternet devri ile artık "bilgi toplumu", "dünya insanı" gibi deyim ve terimler de günlük hayatımıza girmiş bulunmaktadır. Bunun altında internetin insanlara sağladığı yararların başında; bilgi sunumunda, bilgilerin paylaşımında, ortak çalışma grupları oluşturulmasında ve bilgiye erişim gibi teknik imkan sağlamaktır.
İnternetin etkilerini görmek ve onu hissedebilmek çok daha önemli. Hayatınızda normal şartlarda yaptıklarınızı göz önüne getirin ve internetin bunları nasıl değiştirdiğini; bunlara nasıl yeni anlamlar yüklediğini gözlemleyin. Göreceğiniz gerçek; önümüzdeki yıllarda özellikle yeni yetişen nesillerde, internet vakıasının her yönüyle hayatımıza müdahil olacağı ve hayatın neredeyse onunla irtibatlı olmayacağı alanın kalmayacağıdır.
Geçmiş makalelerimin biri de yine bu konu üzerineydi. "Siber Uzaya Gülümsemek"te şöyle demiştim: ... 1990'ların ortasında bir devrim yaşandı ve internet doğdu... Önceleri insanlar interneti; "dünyanın birbirlerine bağlı bilgisayar ağı" olarak gördüler. Fakat internet üzerinden insanlar sanal alemde yazışarak, alım-satım yaparak ticaret, reklam yapabileceklerini, farklı düşünceleri hayata geçirip yeni piyasalarla, yeni kitlelerle buluşabileceklerini bizatihi müşahede ettikçe tarihi bir devrim yaşadıklarını daha iyi algıladılar..."
Fakat bu heyecanlı yazının sonunda şu önemli kaygımı da belirtmiştim:
.. Yine belirtelim ki, sanal alemin yeni teknolojisi, Batılı sermayedar güçler tarafından, kendi küresel menfaatleri uğruna harcatılmak istenmektedir, internet mevcut eşitsizliği arttıran küreselleşmenin bir silahı değil, bilakis eşitsizliği kapatan insanî bir faktör olmalı. "Bilgi" ve "iletişim" geçmişte sınırlı sayıda insanın elinde bir güçtü ve bu toplumsal eşitsizliğin en büyük kaynağıydı...
Geçen iki yıla yakın zamanda bu kaygılarımızın boşuna olmadığını günümüz dünyasının geldiği emparyalist kuşatmayla görüyoruz artık. Bugün Batılı güçler ''Siber Uzay''ı da kuşatma altına almak istiyorlar... Bu konuyu incelemeye başka bir yazıya bırakıyorum.
Mamafih internet, küresel dünyada önümüzdeki yıllarda üretilecek bilgilerin dolaşım sistemi olarak tasarlanmaktadır. Ticari boyutunun da ortaya çıkmasıyla aktif hayatla daha çok iç içe geçmeye başlamış olan internet farklı bir mekan, farklı bir uzay. Kendi, yazılı olmayan, kuralları olan; kendi toplumu olan bambaşka bir uzay. Klasik yaşama biçimlerini, bazı değişmez diye düşünülen ön yargıları kökten değiştiren; dünyaya yeni kavramlar, yeni uğraşlar getiren bir şey. Hayatı etkiliyor iyi ve kötü yönde... Hem de tesiri çok fazla bir biçimde...
Montaigne
İnternet nedir? İnternet, bir çok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. Aynı zamanda, insanların her geçen gün gittikçe artan "üretilen bilgiyi saklama/paylaşma ve ona kolayca ulaşma" istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir siber uzay teknolojisidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok sahadaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve hem de mahrem bir şekilde erişebilmektedir.
İnternet'in en temel işlevi, heberleşme ve iletişimdir. İnternet üzerinden dünyanın dört bir tarafıyla faks kadar hızlı, posta kadar ucuz bir şekilde iletişim kurabilir, dilediğiniz her konuda araştırma yapabilir, bu süreç içinde gerekli gördüğünüz bilgi ve dokümanları bilgisayarınıza yükleyebilirsiniz. Yerinizden hareket etmeden uçsuz-buçaksız bir alışveriş yapabilir, müze ve sergileri gezebilir, müzik arşivlerine girebilirsiniz, farklı ülkelerden olan insanlarla her konuda yazıyla ve/veya sesli olarak tartışabilir, ithalat-ihracat ile uğraşıyorsanız yurt dışındaki bağlantılarınızı en küçük zaman diliminde gerçekleştirebilir ve mesajlarınızı minimum maliyetle günün her anı dünyanın her yerine gönderebilirsiniz.
İnternet, hemen her konu hakkında bilgi bulabileceğiniz, heyecan verici bir arenadır. İnternet üzerinde kitaplar, ansiklopediler, magazin haberleri ve her türlü başvuru materyali adeta parmağınızın ucundadır. Ayrıca, bir konu üzerine fikirlerinizi geliştirip uzmanlaşmak ve aklınıza gelebilecek her türlü konuda insanların yorumlarını almak üzere iletişim kurma olanağına da sahipsiniz. Bunları öğrenerek, artık internetin ruhunu anlamaya başladınız diyebiliriz.
İnternet, binaları ve çalışanları olan gerçek bir yer değil, dünya çapında birbirine bağlantılı bilgisayarların ve insan çabalarının ortaklaşa çalışmasının bir ürünü... Bunun sonucunda ortaya çıkan şey, elektronik bilgi ve eğlence ağıdır. En temel terimlerle ifade edersek, internet, masaüstü bilgisayarınızın, birbiriyle bağlantılı milyonlarca bilgisayardan herhangi birisiyle veri, ileti ve dosya alış verişi yapmanıza olanak sağlayan, birbiriyle bağlantılı bilgisayarlar sistemidir.
İnternet devri ile artık "bilgi toplumu", "dünya insanı" gibi deyim ve terimler de günlük hayatımıza girmiş bulunmaktadır. Bunun altında internetin insanlara sağladığı yararların başında; bilgi sunumunda, bilgilerin paylaşımında, ortak çalışma grupları oluşturulmasında ve bilgiye erişim gibi teknik imkan sağlamaktır.
İnternetin etkilerini görmek ve onu hissedebilmek çok daha önemli. Hayatınızda normal şartlarda yaptıklarınızı göz önüne getirin ve internetin bunları nasıl değiştirdiğini; bunlara nasıl yeni anlamlar yüklediğini gözlemleyin. Göreceğiniz gerçek; önümüzdeki yıllarda özellikle yeni yetişen nesillerde, internet vakıasının her yönüyle hayatımıza müdahil olacağı ve hayatın neredeyse onunla irtibatlı olmayacağı alanın kalmayacağıdır.
Geçmiş makalelerimin biri de yine bu konu üzerineydi. "Siber Uzaya Gülümsemek"te şöyle demiştim: ... 1990'ların ortasında bir devrim yaşandı ve internet doğdu... Önceleri insanlar interneti; "dünyanın birbirlerine bağlı bilgisayar ağı" olarak gördüler. Fakat internet üzerinden insanlar sanal alemde yazışarak, alım-satım yaparak ticaret, reklam yapabileceklerini, farklı düşünceleri hayata geçirip yeni piyasalarla, yeni kitlelerle buluşabileceklerini bizatihi müşahede ettikçe tarihi bir devrim yaşadıklarını daha iyi algıladılar..."
Fakat bu heyecanlı yazının sonunda şu önemli kaygımı da belirtmiştim:
.. Yine belirtelim ki, sanal alemin yeni teknolojisi, Batılı sermayedar güçler tarafından, kendi küresel menfaatleri uğruna harcatılmak istenmektedir, internet mevcut eşitsizliği arttıran küreselleşmenin bir silahı değil, bilakis eşitsizliği kapatan insanî bir faktör olmalı. "Bilgi" ve "iletişim" geçmişte sınırlı sayıda insanın elinde bir güçtü ve bu toplumsal eşitsizliğin en büyük kaynağıydı...
Geçen iki yıla yakın zamanda bu kaygılarımızın boşuna olmadığını günümüz dünyasının geldiği emparyalist kuşatmayla görüyoruz artık. Bugün Batılı güçler ''Siber Uzay''ı da kuşatma altına almak istiyorlar... Bu konuyu incelemeye başka bir yazıya bırakıyorum.
Mamafih internet, küresel dünyada önümüzdeki yıllarda üretilecek bilgilerin dolaşım sistemi olarak tasarlanmaktadır. Ticari boyutunun da ortaya çıkmasıyla aktif hayatla daha çok iç içe geçmeye başlamış olan internet farklı bir mekan, farklı bir uzay. Kendi, yazılı olmayan, kuralları olan; kendi toplumu olan bambaşka bir uzay. Klasik yaşama biçimlerini, bazı değişmez diye düşünülen ön yargıları kökten değiştiren; dünyaya yeni kavramlar, yeni uğraşlar getiren bir şey. Hayatı etkiliyor iyi ve kötü yönde... Hem de tesiri çok fazla bir biçimde...
Adnan Ulutaş / diğer yazıları
- Bir medeniyetin iflası nedir bilir misin? / 23.07.2002
- Demokrasi kabusu / 17.07.2002
- Avrupalılaşmanın neresindeyiz'-II / 12.07.2002
- Avrupalılaşmanın neresindeyiz'-I / 11.07.2002
- Hangi zaman? / 10.07.2002
- Hangi ruh? / 09.07.2002
- Zulmün hukuku olmaz / 03.07.2002
- Batının ahlâksız hayatı! / 25.06.2002
- Avrupalaşma ihaneti / 19.06.2002
- Alçaklığın adı hukuk oldu! / 16.05.2002
- Demokrasi kabusu / 17.07.2002
- Avrupalılaşmanın neresindeyiz'-II / 12.07.2002
- Avrupalılaşmanın neresindeyiz'-I / 11.07.2002
- Hangi zaman? / 10.07.2002
- Hangi ruh? / 09.07.2002
- Zulmün hukuku olmaz / 03.07.2002
- Batının ahlâksız hayatı! / 25.06.2002
- Avrupalaşma ihaneti / 19.06.2002
- Alçaklığın adı hukuk oldu! / 16.05.2002