Şiddetin kaynağı sağlık sistemi
28 Nisan Sağlıkçıya Şiddete Hayır Günü’ne ilişkin açıklamalarda bulunan SAHİM-SEN Başkanı Akarken, "Sağlıkta şiddetin önlenmesi için en başta sağlıkta dönüşüm programı ile daha da bozulan sağlık sistemi ve buna bağlı ağırlaşan çalışma koşulları düzeltilmelidir" dedi
27.04.2022 16:46:00
Sağlık çalışanlarının kanayan yarası şiddet, her geçen gün tüm kamuoyunun gündeminde daha da üst sıralarda yer alıyor. Ağır çalışma koşullarına, yetersiz personel sayısına ve haklarını alamamalarına rağmen görevlerini yapmaya çalıştıklarını ifade eden sağlık çalışanları, bir de üzerine şiddet gördüklerini ve işlerini yapamaz hale geldiklerini ifade ediyorlar. 28 Nisan Sağlıkçıya Şiddete Hayır Günü'nde Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, sağlık çalışanlarının gördüğü şiddettin boyutuna ve kaynaklarına ilişkin açıklamada bulundu. Akarken, şunları söyledi: "Covid-19'a bağlı ortaya çıkan pandemi ülkemizi ve dünyayı etkisi altına alırken, tüm sağlık çalışanları savaşta barışta olduğu gibi yine kendi yaşamlarını hiçe sayarak görevlerin başında ettikleri yemine sadık kalmışlardır. Sağlık çalışanları, bu tür dönemlerde kendilerini nelerin beklediğini, nelerle karşı karşıya kalacaklarını bilirler. Hastalığın bulaşması, aşırı yoğun çalışma, aile ve özel hayatın yok denecek düzeye inmesi, geleceğe yönelik planların ertelenmesi, ruhsal travmalar, sağlıklarının kalıcı olarak bozulması ve ölümler ilk akla gelenlerdir. Bu riskler, onların mesleklerini yerine getirmesine engel olmamış, canlarını hiçe sayarak insanları yaşatmak için var güçleriyle çalışmaya devam etmişlerdir. Fakat şiddet, başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının yaşamlarını, pandemi döneminde bile tehdit etmeye devam etmiştir. Yoğun bakımlara ,acil servislere, sağlık çalışanlarına önemli zararlar verilen yerler olmuştur sağlık kurumları. Pandemi döneminde hastanelerin yoğun olması, her çalışanın elinden geleni yapması bile şiddeti azaltmamıştır."
"Sağlıkta şiddetin azalabilmesi için en başta sağlıkta dönüşüm programı ile daha da bozulan sağlık sistemi ve buna bağlı ağırlaşan çalışma koşulları düzeltilmelidir" diye konuşan Akarken, "Önce İl Sağlık Müdürlükleri üzerine düşen görevleri yapmalıdır. Son zamanlarda CİMER başvuruları sonucunda hastanelerde idari tahkikatlar başlatılmış, hatta müfettiş bile gönderilmiştir. CİMER başvuruları incelenirken ya da dikkate alınırken aslında küçük ayrıntıları da düşünülerek geçirilmelidir. İftira atma boyutuna gelen başvurular sonucunda ise kamuda zarar oluşturma kaçınılmazdır. Öncelikle sendikaların başvuruları, şikâyet edilen konular, sorunlar ve çözüm önerileri, liyakat göz ardı edilirse şiddet baş edilmez hal alacaktır" dedi.
Şiddet baş edilemez hâl alacak
"Sağlıkta şiddetin azalabilmesi için en başta sağlıkta dönüşüm programı ile daha da bozulan sağlık sistemi ve buna bağlı ağırlaşan çalışma koşulları düzeltilmelidir" diye konuşan Akarken, "Önce İl Sağlık Müdürlükleri üzerine düşen görevleri yapmalıdır. Son zamanlarda CİMER başvuruları sonucunda hastanelerde idari tahkikatlar başlatılmış, hatta müfettiş bile gönderilmiştir. CİMER başvuruları incelenirken ya da dikkate alınırken aslında küçük ayrıntıları da düşünülerek geçirilmelidir. İftira atma boyutuna gelen başvurular sonucunda ise kamuda zarar oluşturma kaçınılmazdır. Öncelikle sendikaların başvuruları, şikâyet edilen konular, sorunlar ve çözüm önerileri, liyakat göz ardı edilirse şiddet baş edilmez hal alacaktır" dedi.