logo
19 NİSAN 2024

Sıfır puan ve eğitim sistemimizin çıkmazı

03.08.2004 00:00:00
Genç nüfusa sahip olan ülkemizin önündeki en büyük hedefi sahip olduğu dinamik gençliğini çağcıl yetiştirmesidir diye düşünüyorum. Gençliğini iyi değerlendiremeyen toplumların geleceğini de iyi değerlendiremeyeceğine inanmaktayım. Gençliğini iyi yetiştirmek yani iyi eğitip meslek sahibi yapmak ve sonuçta ülkesine artı değer kazandırmak hedefleri olan her ülkenin öncelikleri olsa gerek. Ancak ülkemizin her nedense birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da ciddi bir plansızlık ve programsızlık anlayışı ile pusulasız olarak yoluna devam ettiği kanısındayım. Hemen belirteyim ki bugünkü sorun dünün bir yansımasıdır. Onun için geçmişte öngörüsü olmayan ve planlı hareket etmeyen her siyasi hareket bu durumdan sorumludur. Yarını bugünden kurgulamayan mevcut siyasi yapı da yarından sorumludur.

Olanaklar ve Sıfır Puanlar

Konu son birkaç yıldır her yıl artan oranda üniversite seçme sınavına giren öğrencilerin aldığı sıfır puan. Geçen yıl 26 bin 448, bu yıl da 32 bin 177 öğrenci sıfır puan almış. Gelecek yıl bu sayı artarsa şaşmam. Pekala ne oluyor da 30 binin üzerinde öğrenci 18 yaşına kadar ailenin ve devletin eğitime ayırdığı bunca emeğe karşın sıfır puan alıyor? Bunun sorumlusu yok mu? Geçen yıl da aynı soruyu sorduk. Muhatap yok!. Bir de sınava giren 1 milyon 786 bin 693 öğrenciden sıfır puan civarında gezen düşük puanlı kaç yüz bin öğrenci var. Her yıl üniversiteye giren öğrenci sayısındaki artış yanında ailelerin ve çocukların geleceğe yönelik umutları da artmakta ancak aynı şekilde hayal kırıklıklarının sayısı da her yıl hızla artmaktadır. Her sınav sonrası artan dershane hazırlıkları, kurslar ve özel öğretmenler, geliri sınırlı olan ve çocuklarını okutmak isteyen aileleri perişan etmektedir.

Orta öğretimin en önemli sınavlarından olan Lise Giriş Sınavında da 64 bin öğrencinin sıfır puan alarak tarihin en yüksek sıfır puan rekorunu kırdık. İlk ve orta öğretimde genel başarı durumuna bakıldığında tüm derslerde yılar itibarı ile başarının giderek aşağı düştüğü görülmektedir. Bu süreç üniversite eğitimine kadar koordineli olarak yansımış bulunmaktadır.

Tabii ülkemiz üniversiteleri dünya üniversiteleri tarihi ile karşılaştırıldığında daha çok yeni ve sayıları da binlerle sayılan batı ülkeleri üniversiteleri yanında sınırlı kalmaktadır. Ülkemiz üniversiteleri ikili öğretim dahil yaklaşık 250300 bin kişiyi dört yıllık bir okula kayıt yaptırma kapasitesinde olup bunun 56 katı öğrenci de her yıl sınava başvurmaktadır. Üniversitelerimizin öğrenci alma kapasiteleri sınırlı, birim öğrenci başına öğretim üyesi sayısı da sınırlı. Bu bağlamda sınava giren her öğrencinin üniversiteyi girmesi beklenilmemelidir. Beklenilen, ülkenin yöneticilerinin duruma göre vaziyet alıp insanların umutlarını söndürmemeleri, sağlıklı bir eğitim planı yaparak ülke insanını yetenek ve zekasına göre doğru alana kanalize etmeleridir. Şu ana kadar planlı ve geleceğe yönelik öngörü olmadığı gibi, tam tersine işin içine meslek liselerini de sokarak tam bir kaos yaratılmaktadır.

Önyargısız Tartışalım

Tartışmanın odağında on binleri aşan sayıda sıfır puan alan öğrenciler, üniversiteye giremeyen milyonlarca öğrenci yanında meslek liselerinin üniversite sınavına eşit puan koşullarında girme isteği yatmaktadır. Mutlaka ve mutlaka meslek liseleri sorunu ön yargısız ve alt yapısı geliştirilmiş olarak geleceğin ara insan gücünü yetiştirecek şekilde çözüme kavuşturulmalıdır. Orta öğretimde öğrencilerin % 70'ine yakını meslek edinmeye yönlendirilmelidir. Lise eğitimi yeniden tanımlanmalı ve temel bilimler ve dil konusunda başarılı ve öğrenme eğilimi yüksek öğrenciler daha kalifiye eleman yetiştirmek amacıyla üniversiteye hazırlanmak üzere liseye gitmelidirler. Yoksa herkes aynı potada erisin altta kalanın canı çıksın mantığı ile kaos oluşur ve sosyal düzen sağlanamaz. Liderlerin, yöneticilerin ve siyasilerin görevi sorun çözmek için öngörülü proje üretmek, yol gösterici olmak ve planlama yapmaktır. İktidara geldim, adamıma göre iş yarattım, liyakat, bilim önemli değil denirse, sonuç şu andaki gibi olur.

Meslek liseleri konusundaki tartışmada bilen bilmeyen "insan hakları" deyip bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya başlıyor. Sınav sonuçları ortada, Batıdaki lise mezunları daha başarılı, doğudaki lise mezunları başarısız. Doğu illerindeki ailelerin çocukları zeka özürlü mü yoksa eğitim olanakları mı yetersiz? Durumu iyi olan, çocuğuna kurs aldırtan bilinçli aile çocukları daha başarılı. Günümüz koşullarında en ucuz dershanenin yıllık ücreti birkaç milyar lira civarında, pekala ayda 500 milyonla 6 nüfus besleyen ailenin çocuğunun bu rekabet koşullarında sınavı kazanma şansı var mı? Buradaki insan hakları nerde?
 
Ibrahim Ortaş / diğer yazıları
Şehir edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Şehir edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.