"Sevgili Peygamberimiz (s.a.a) Medine'ye hicret ettiğinde Medine'nin çalışma koşullarına alışkın olmayan Muhacirlere yardımcı olunması gereğini duyan Allah Resulü, bu amaçla Hicretin beşinci ayında Muhacirler ile Ensarı kardeş ilan etti. Bu kardeşlik iki temel üzerine bina edildi. Maddi ve manevi dayanışma (ki, bu dayanışmanın temeli hak ve eşitliktir), birbirlerine vâris olma.
Bu kardeşliğin boyutu bize şunu göstermektedir: Adalet ve eşitlik bir toplumda ne kadar kontrol altına alınırsa alınsın, ne kadar devlet otoritesine bağlanırsa bağlansın, bu adalet ve eşitliğin manası bir tek şeyle gerçeğini bulabilir. O da aradaki sevgi ve muhabbettir.
Hülasa bu muazzam kardeşlik sayesinde her meselenin üstünden gelerek el ele gönül gönüle yürüyerek Allah'a kul olup, insanların da kısa zamanda Rablerine yönelmelerine vesile oldular.
Bu güzide kardeşlik için Hz. Peygamber 14 yıl emek sarf etti. Bu seviyeyle kuracağı binaya sağlam bir temel atmış oldu. Artık böylesine kuvvetli bir temel üzerine katları bir bir çıkıp; bulutlara değen bir gökdelen yapmak çok kolaydı. Diyebiliriz ki; İslam nurunun Medine dönemleriyle beraber alemi aydınlatması, bu kardeşlik ve muhabbetten almasından kaynaklanmaktadır." (Prof. Dr. Haydar Baş, Rahmeten Li'l Alemin Hz. Muhammed).
Peygamber Efendimiz (s.a.a) zamanında Muhacir ile Ensarı kardeş ettikten sonra Birliğin ve beraberliğin merkezi olarak da Ehlibeyti işaret etmiştir.
Meveddet ayetinde Allah Teâlâ (c.c) şöyle buyuruyor: "De ki Muhammedim: Ben peygamberliğimi tebliğime karşılık sizden, Ehlibeytimi sevmenizden başka hiçbir ücret istemiyorum." (Şura: 42/23).
Her mezhep ve meşrebin merkezi Ehlibeyttir.
Ehlibeyt imamları, Hoca Ahmed Yeseviler, Hacı Bektaş Veliler, Mevlânalar, Yunus Emreler hep bu birlikte yer almamız gerektiğini, İslam kardeşliğini temin etmede bizleri uyaran, örnek olan Allah'ın sevdiği ve seçtiği kullarıdır.
Ehlibeyt soyundan gelen Mustafa Kemal Atatürk de bu birlik ve beraberliği ortaya koymuş, ülkemizi Kurtuluş savaşında düşmanlardan temizleyerek Ehlibeytin nefesi ile birliği sağlamıştır.
Aradan 100 yıl geçmeden araya giren nifak tohumları tekrar bu milleti ayrıştırmak, birbirinden koparmak istemiştir. İşte tam bu zamanda Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız ortaya çıkmış ve bu ayrılığı bitirmiştir.
Yazmış olduğu Ehlibeyt külliyatıyla, programlarıyla birliği bu millete aşılamış, bizi birbirimize kardeş olmamızı vasiyet etmiştir. Birliğin ve beraberliğin merkezi olarak da Ehlibeyti işaret etmiştir.
Şimdi bizlerin de üzerine düşen vazife Hocamın aramıza koyduğu bu kardeşliği ilelebet devam ettirmek, araya girmek isteyen fitnecilere fırsat vermemek, hakkımıza her daim hep beraber sahip çıkmaktır.
Peygamber Efendimiz (s.a.a) yıllarca emek sarf ederek kardeşliği temin etmiş ve bu kuvvetli temel üzerine sağlam binayı inşa etmiştir. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız da bu konuda Peygamber Efendimizi örnek almış, aramıza kardeşlik bağını yerleştirmiştir.
Şimdi bizim de bu sağlam temelin üzerine Hüseyin Baş Bey ile birlikte binayı gökdelen yapma gayreti içinde olmamız gerekmektedir.
- Almanya ve Türkiye / 28.02.2025
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022