Yeni Mesaj Gazetesi tarafından tertiplenen, Milli Kahramanlarımızı Anma Programının on dördüncüsünün Elazığ’da gerçekleştirildiğinden bahsetmiştik. Özellikle de Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın yeni anayasa hazırlığında olanlara tavsiye ve ikazının, Elâzığ’daki programa damgasını vurduğundan da bahsetmiştik. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, Elazığ’da yaptığı konuşmasının bir bölümünü tekrarlayalım: "Bizim aramızda Kürt, Laz, Çerkez problemi yok. Aramızda fitne var. Bu milletin Kürt, Türk, Laz, Çerkez sorunu yok. Elimizi vicdanımıza koyarak şunu düşünelim. Kim Laz olduğu için Çerkez ile, kim Çerkez olduğu için Kürt ile, kim Kürt olduğu için Arap ile “Lazsın, Kürtsün, Türksün”' diye kavga etti? Ülkemizde böyle bir şey var mı? Öyle ise bunların yaptığı hainlik değil mi? Bunlar bir bilek, bir yürek olan milleti bölmeye çalışıyor. Milleti bölmek ve dağıtmak için Anayasa yapılmaz. Anayasa milleti birleştirmek, kardeş yapmak, bir bilek - bir yürek yapmak, milleti kalkındırmak için yapılır."Bu tespitin altını tekrar tekrar çizmek gerekiyor. Biz de bu tespitin ışığında tefekkür edelim:Şimdiye kadar hiçbir vatandaşımız, etnik kökeninden dolayı biri biriyle gerçekten de kavga etmemiştir. Özellikle de Türk ile Kürt vatandaşlar, hemen her memlekette, birbiriyle komşuluk, akrabalık bağlarıyla bağlanmış, biri birine kız almış, kız vermiştir. PKK diye bir terör örgütü yıllardır; Türk, Kürt, Arap; asker, sivil, memur, işçi; kadın, erkek; yaşlı, bebek demeden, acımadan katletmiştir. Bunun da sözde Kürtlerin özgürlüğü için yapıldığı propagandası yapılmıştır. Şehit cenaze törenlerinde; Kürtçe, Türkçe, Arapça ağıtlar yakılmadı mı? Şehit cenazelerinde ağlarken, tabutta yatan şehidin ırkına, diline, yaşına, rütbesine bakıldı mı? Hayır!Önceleri, Devletin en yetkili ağızları bile, PKK denen terör örgütünün dışarıdan organize edildiğini dile getirmediler mi? Terör örgütünün asla Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi olamayacağını dile getirmediler mi? Evet!Ama şimdi işler değişti.Ne oldu da şimdi devlet kendi eliyle, dün kökü dışarıda dedikleri bir örgütün elebaşı ile müzakere ediyor ve sanki Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi gibi tavır sergiliyor. Terör örgütü dışarıda eğitim aldı. Sınırlarımızı ihlal etti. Binlerce vatandaşımızı katletti. Devletimiz milyarlarca lira zarar etti. Kamunun ve sivil halkın mal ve can kaybına sebebiyet verdi. Müzakere sürecinde; dün devlete karşı savaş açanlar, haklı bir mücadele vermiş konumuna getirilmeye çalışıyor. Devletin acziyete düşürülmesine rağmen, bunun da adına barış süreci deniliyor. Vatandaş da olanları tiyatro seyreder gibi seyrediyor. Gel de deli olma!
Oktay Doğan / diğer yazıları
- İnsanın bir felaketi: Ön yargı / 27.03.2021
- Kul hakkı kırmızı çizgimiz olmalı / 17.02.2021
- Mutluluğun ve başarının anahtarı / 10.02.2021
- İyi olmak ve iyi kalmak / 14.01.2021
- Hocam / 07.01.2021
- Atatürk ne yaptı? / 23.10.2017
- Taklit edilen, projeleri izinsiz kullanılan lider: Prof. Dr. Haydar Baş / 19.04.2015
- Bu iktidar neye hizmet etti? / 17.07.2014
- Oyunu halkımız bozmalı / 01.10.2013
- Alçak katiller karşısında ölçü sahibi Müslümanlar olalım / 08.09.2013
- Kul hakkı kırmızı çizgimiz olmalı / 17.02.2021
- Mutluluğun ve başarının anahtarı / 10.02.2021
- İyi olmak ve iyi kalmak / 14.01.2021
- Hocam / 07.01.2021
- Atatürk ne yaptı? / 23.10.2017
- Taklit edilen, projeleri izinsiz kullanılan lider: Prof. Dr. Haydar Baş / 19.04.2015
- Bu iktidar neye hizmet etti? / 17.07.2014
- Oyunu halkımız bozmalı / 01.10.2013
- Alçak katiller karşısında ölçü sahibi Müslümanlar olalım / 08.09.2013