logo
20 NİSAN 2024

Siyasetçi 50 sene sonrasını görendir

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'de yayınlanan 'Gündem Özel' programında yaptığı değerlendirmede, "Siyasetçi iki sene sonrasını değil en az 50 sene sonrasını gören adamın adına denir" diye konuştu
30.06.2014 00:00:00
HABER MERKEZİBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'de yayınlanan 'Gündem Özel' programına konuk oldu. Enerji Uzmanı Fuat Şengül'ün yorumlarıyla katıldığı programda araştırmacı-yazar Selim Kotil'in sorularını cevaplandıran BTP Lideri; din anlayışından ekonomi sistemine, Irak'taki IŞİD teröründen Rusya ile olan diyaloğuna kadar çok geniş bir yelpazede önemli açıklamalarda bulundu. İşte BTP Lideri'nin Gündem Özel programında yaptığı açıklamaların ilk bölümü:Soru: Dün Afganistan'da, Çeçenistan'da bambaşka bir yerde duran Rusya sizinle tanıştıktan sonra bugün İslam dünyasına destek olan bir noktada. Bu kadar kısa bir sürede böylesine radikal bir değişim nasıl oldu?Prof. Dr. Haydar Baş: Esasen bendenizin Rusya ile hiç bir alakası yoktu ama Kazan'da samimi dostlarımız vardı. Bunlar, 1980'li yıllardan itibaren kültür, inanç, medeniyet beraberliği yaptığımız arkadaşlar. Karşılıklı ziyaretlerimiz olurdu. Bu arkadaşlar sohbetlerimize katılırdı. Sohbetlerimizi daha iyi anlamaları için aynı zamanda Rusçaya çevirttik. Ben ilk defa Rus asıllı vatandaşları orada tanıdım. Kazan'dan Türkiye'ye uçmak için Moskova'ya gitmemiz gerekiyordu. Orada tanıştığımız Ruslarla aynı uçakla Moskova'ya gittik. Oraya inince bize 'size kahvaltı vermek istiyoruz' dediler. Orada kahvaltı yaptık. Her zamanda ve zemindeİslam'ı tebliğ ederimŞimdi Müslüman'a düşen vazife Yüce Allah'ın dinini insanlara tebliğ etmektir. Ben her şartta bunu yaparım. Mesela Avrupa ile iş yaptım, tüccarlarına İslam'ı tebliğ ettim. Uzakdoğu ile iş yaptım, onlara tebliğ ettim. Japona, Koreliye, Çinliye aynı şekilde dini tebliğ ettim. Her gittiğim yerde ben İslam'ı tebliğ ederim. Ben dinimle şeref bulmuş bir insanım. Ben bunun üstünde bir rütbe, makam, mevki kabul etmiyorum. Eğer biz Türk oldu isek bizi de Türk eden bu yüce dindir, İslam'dır. Bendeki din anlayışı ile millet anlayışı birbirinden ayrılmaz, bende ikiz kardeştir bunlar. İslami siyasi görüşüm, Türklük siyasi görüşüm, medeniyet algılamam, Türklük medeniyeti algılamam, maneviyat algılamam ikiz kardeşler gibidir. Onun için beni kabul eden Türk'ü kabul eder, Türk'ü kabul eden İslam'ı kabul eder. Zaten tarihte bu böyle yaşandı. Ben bununla iftihar ediyorum.Bizi Moskova'da yaptığımız kahvaltıdan sonra uçağa getirdiler. Ben de onlara müteşekkir oldum. O arkadaşa 'sizin bu yaptıklarınız medeni bir insan davranışıdır. Beni çok memnun ettiğiniz bu nezaketinizle, bilahare sizinle görüşmek isterim' dedim. Ben hiç bir zaman beni anlamaya gelenden korkmam ve çekinmem. Çünkü iyi biliyorum ki, benim maneviyatım güçlü, kültürüm, bilgim güçlü. Ben çok doluyum. Eğer bana gelen beni alacak ise hodri meydan.Rus iktisatçı nasıl Müslüman oldu?Bana gelenler bende boğulup kaldılar ama Victor Minin'in böyle bir niyeti olduğunu görmedim. Neden? Çünkü bana çok saygılı davrandı. Ona İslam'ı anlatıyorum, adam sanki bal yiyor. Bilhassa İslam'da Allah ile insan arasındaki rabıta nasıl olmalı? Bir kul Allah'ı nasıl tanıyabilir, Allah'a nasıl gidebilir? Bizim kültür yapımızda, tasavvuf dediğimiz yapıyı anlayabilecekleri tarzda bunlara aktarmaya çalıştım. Öyle bir noktaya geldiler ki, Allah'ı görür gibi bir yapıya sahip oldular. Onlara 'Tabi öyle olacak, öyle olmaz ise bulamazsın, sakın ona bir şekil verme' dedim çünkü bütün şekiller senin aklının şeklidir, aklının şekli ise senin icadındır. Neyse biz bunları bir kere de iki kere de konuşmadık. Defaatle bunları anlattık. Sonunda 'Ben Müslüman oluyorum' dedi ve Müslüman oldu. O günden buyana da biz onunla konuşmaya, görüşmeye başladık. Kendisi aynı zamanda iyi bir iktisatçı... 'Bizler de Ural- Altay kökenliyiz, sizler de dedi. Ben de bırak onu biz Hz. Adem'den birlikteyiz' dedim, onun da çok hoşuna gitti. Şimdi ateizmin hakim olduğu bir dünya Rusya. Komünizmden 1991 yılında vazgeçtiler ama orası kültür olarak maalesef bu. Onun için de verdiğiniz bilginin dozuna dikkat etmeniz lazım. Her zaman bizi dinlemek istediler, sorular sordular, cevaplar aldılar. Her defasında ileri bir noktaya geldi ve sonunda Müslüman oldu.Ruslar Milli Ekonomi Modeli ile nasıl tanıştı?Şimdi bu arkadaşlarla böyle bir geçmişimiz var. Kendisi iktisatçı olduğu için 2005 yılında Milli Ekonomi Modeli'ni anlattım. Bizim de böyle bir tezimiz var, dedim. Mesela Prof. Dr. Lebedev ve Prof. Dr. Gavrilets, Putin'in danışmanıdır. Bunlar iktisat bakımından güçlü insanlar aynı zamanda da siyasette de yorum sahibi insanlar. Tamam, ben arkadaşları ikna ederim ve inşallah kongreye geliriz dedi. Çar ailesinden olmak üzere 5 tane ilim adamı İstanbul'daki ilk kongremize iştirak etmişlerdi. Ben de onları grup olarak ilk defa orada gördüm. Gavrilets ve Lebedev çok güçlü adamlar, sıradan insanlar değil bunlar. Oturup sohbet ettik onlarla. Ben ekonomi konuştuğum gibi kim olursa olsun karşımdaki Hıristiyan Papaz da olsa "Allah birdir, ehaddır, samettir. O hiç bir şeye muhtaç değildir, her şey ona muhtaçtır" derim kısaca İslam'ı tebliğ ederim. Bu benim tabiatımdır. Benimle yolculuğa çıkarsanız bunu yaşarsınız. Bunlara da öyle yaptım. Oturduk yemek yiyeceğiz başladım bunlara İslam'ı anlatmaya. İslam'sız insanın huzur bulması mümkün değil çünkü insanın geldiği âlem ruhlar âlemidir. "Ben nefa ettim kuluma" diyor Yüce Allah, yani sende ve bende Allah'tan bir nefa var. Ondan geldik ve sonra yine ona döneceğiz. Yani çıkış da ona, gidiş de ona... Ondan geldin, ona gideceksin. Bu konular beni heyecanlandırıyor. İnsan bunları düşününce kendi iç tabiatında müthiş bir devrim yaşıyor. Ben açıkça bunlarda gördüm bunu. Evet, Ali Viktor'un dışındakiler iman etmedi ama hepsi şuanda o çizgidedir. Mesela Lisiçkin'i dinle, bu adam Müslüman dersin. Birlikte bir sohbete gidiyoruz, direk benim kanaatimi soruyor. Bu adamlar burnundan kıl aldırmaz. Her defasında, "Sende çok farklı bir ufuk var. Ben bunu kimsede bulamıyorum. Benim dedem keşiş. Ben dine saygılıydım ama ilk defa benim kalbimi açan senin yorumların. Biz kimseye gel Hıristiyan ol demiyoruz çünkü bizim elimizde anlatacak malzememiz yok ama sen bir başlayınca bitirmiyorsun" diyor. Bunlarla böyle tanıştık, beraber olduk. Sonra bizi tanıdıkça benim Milli Ekonomi Modeli sistemimin içine girmeleri kolay oldu. Sistemi tanımaları beni tanımalarından sonradır. İçine girdiler bu sefer tam şaşırdılar. Böyle bir şey olamaz diyorlar.Haydar hoca Rusçu oldu diyorlar!Lisiçkin Rusya'da Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Viladimir Jirinovski'nin danışmanıdır ve aynı zamanda Duma İhtisas Komisyonu Başkanı'dır. Prof. Dr. Lebedev ise 'iktisat ilminde benim üstüme adam  yok' diyen çok iddialı birisidir. Böyle iddialı, kendine güvenen birisi ama diyor, 'Bu tez beni durdurdu, her okuyuşta farklı bir koda rastlıyorum. Bu tez sadece günümüzü değil geleceği de programlıyor' diyor. Şimdi bu anlayıştan sonra ben de bütün gücümle onları bir noktaya taşımaya çalıştım ve Allah'a şükürler olsun ki de taşıdım, yani benim inandığım kulvarda yürümeye başladılar. Belki görünüşte biz buyuz demediler ama ben onların benim yolumda gittiklerini görüyorum. Mesela böyle bazı kıskanç insanlar "Haydar oca Rusçu oldu" diyor. Bunlar kimliksiz, kişiliksiz insanlar. Haydar Hoca sen misin, sen beni tanıyor musun? Haydar Hoca kimi kabul eder öyle kolay kolay, var mı öyle biri kabul ettiği? Kısaca şunu demek istiyorum; iyi bir yola girdik ve bu yolda devam edeceğiz çok faydalı olacağımıza inanıyorum.SORU: Kendi tanklarını bile 100 dolara satan, darmadağın olmuş ve insan hakları noktasında sınıfta kalmış bir Rusya vardı. Bugünkü Rusya ise iki farklı noktada dünyanın süper gücü. Ekonomide Milli Ekonomi Modeli ile beraber süper güç oldu aynı zamanda insan haklarında da zirveye çıktı. Bu nasıl oldu?Esasen Ruslar bir arayış içinde. Kendi öz vatandaşları içinde yüzde 20 Müslüman halk var. İçlerindeki Türkler zaten Müslüman insanlar. Dolayısıyla bu insanların bir arada yaşamaları için asgari müşterekte buluşmaları lazım. Bu ne olmalıdır? İstihbaratları da güçlü olduğu için şunu da görüyorlar; adamı aralarına alıyorlar o farklı bir milletin ve devletin ajanlığını yapıyor. Senin karşındaki enayi değil, bunu görüyor. Bunlar bu ayak oyunlarına gelecek insanlar değil. Dürüst olacaksın, samimi olacaksın. İşte benim dışarıya yansımam da tamamen samimidir. Yani ben bir insanı kendime bende yapmak istemem, kendi aklıyla eğer Haydar Hoca bir kıymet ise onu kendi tespit etsin ve benimle olsun. Ben bağımsızlık yanlısı bir insanım ve isterim ki herkes de bağımsızlık yanlısı olsun.Rusya Arap Baharı benzeri bir hareketi tavsiyelerimize uyarak anlattı Viktor Minin bize, "Hocam bize ciddi bir şekilde radikalizmi pompalıyorlar ve biz de bunun önüne geçemiyoruz ve ne yapmalıyız?" dedi. Hatta bundan önce Rusya'da aklı başında, lider çapında insanlar öldürüldü. Bunları kimin öldürdüğünü ben bilemem ama bu bir dert ve bundan kurtulmamız lazım. Bunu gerçekten kendilerine dert edinmişler. Bana biraz müsaade edin, dedim. Benim aynı zamanda Sosyal Devlet-Milli Devlet tezim var. Ben önce bir şablon hazırladım 10 sayfalık. Ondan sonra bizim arkadaşları başta Anayasa Profesörü Ünal Emiroğlu hocamızı aldım "yasalara, insan haklarına ve demokrasiye uygun bir görüş ortaya koyalım ki, gerçekten faydalı olabilelim" dedim. Önerilerimizi hazırladık bu benim Sosyal Devlet tezimin dışa yansımasıdır. Ben anladım ki biz Milli Devlet ve Sosyal Devlet tezini de sadece kendimiz için değil bütün insanlık için yazmışız, bunu anladık. Bizim önerilerimiz Jirinovski'ye, onun elinden de Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'e ulaştı. Ben onlara ısrarla şunu telkin ettim, "insan haklarına son derece ehemmiyet vereceksiniz. Dünyada tüm insanlığın merkezi olmak istiyorsanız, demokrasi ve insan haklarına saygılı olacaksınız. Artı hangi dinden olursa olsun onlara zerre kadar tavır almayacaksınız, ne isterse onu yapsın. Göreceksiniz ki onlar da aşırılıktan kendiliğinden uzaklaşacak. Özellikle Müslümanlardan olduğunu zannettiğiniz Arap Baharı benzeri hareketlerin ortaya çıktığını gördüğünüz zaman bunu kesinlikle Müslüman yapmaz, yapamaz diyeceksiniz" dedim. Putin aynısını yapmadı mı? Adam çok akıllı, baktı ki Haydar Hocanın dedikleri beni dünya devi yapıyor. Ekonomi sistemini uyguladım fırtına gibi gidiyorum, sosyal görüşleri de acayip... Hatırlarsanız bir olay oldu orada hemen din adamlarını çağırdı ve "kesinlikle bu saldırı  Müslüman'ın işi değil. Bunu bir Müslüman yapamaz" dedi. Olay kesilmiştir orada. Bir cümle ile ülkesinde planlanan Arap Baharı benzeri hareketlerin önüne geçti. Bizim sosyal açılımlarımız çok iyi benimsendi.Sorunları 24 saatte çözerizBen bu noktada bir ara cümle olarak şunu söylemek istiyorum. Bakın ekonomide adamlar bir noktaya geldi. Bunlar bizde olsa herkes ben yaptım der. Onların hiçbiri kendine mal ediyor mu, kim yaptı diyor, Haydar hoca yaptı diyor. Ben bizim milletimizi anlamıyorum. 'Biz bu işi 24 saatte yaparız' dediğimizde karşımıza geçip bizimle alay ettiler. Yine söylüyorum ben bu işi 24 saatte yaparım. Avrupa nedir yahu. En geç 1 yılda Avrupa'yı geçeriz, 2 yılda ABD'yi geçeriz, beraber oluruz demiyorum geçeriz diyorum. Hodri meydan. Şimdi biz bu gerçekleri Müslüman olduğunu zannettiğimiz kardeşlerimize anlattık bize güldüler. Onlar Hıristiyan olan dünyanın arkasından gidenlerin peşinden gittiler rezil oldular. Bak onlar şimdi İslam âlemini kasıp kavuruyorlar. Efendim, IŞİD'miş, El Nusra'ymış, El Kaide'ymiş bunlar ne yahu. Nedir bunlar, bunları sen besledin, bu noktaya sen getirdin. Biz, yarın bunlar senin başına bela olacak dediğimiz zaman bizi dinlemedin. Siyasetçi iki sene sonrasını değil en az 50 sene sonrasını gören adamın adına denir. Bunlar burnunun dibini görmüyor ama ben bunlara kabahat bulmuyorum, milletimiz nasıl bu farkı fark etmiyor, ben buna hayret ediyorum. Benden bir bardak su istiyorlar ben onlara okyanus getiriyorum aaa bu ne diyorlar. Hâlbuki sana istediğinin katlarca fazlasını getiriyoruz. Fakat bu bir sonuç değil, bir anda çözülecektir. Bakın Batının kulu kölesi olmak isteyenlerin arkasından gittik ne hale geldik. Komşularımızı kaybettik öyle değil mi? Kanlı bıçaklıyız. Sen TIR dolusu silah gönderiyorsun adamı enayi zannediyorsun hadi oradan be çocuk mu zannediyorsun dünyayı sen. Öyle uluslararası suçlar işlendi ki, Allah muhafaza eylesin. Zannediyor ki arkamda zannettiğim kişiler, devletler bana sahip çıkacak. Saddam Hüseyin'i bir bayram sabahı idam edenler, bugün olduğu gibi onu pohpohlayıp meydana sürenlerdir. Helal olsun sana Kuveyt'e gir dediler girdi, helal olsun sana İran ile kavga et dediler etti. Sonunda ne oldu? Ben Mekke'deydim bayram sabahı dediler ki Saddam infaz edildi. İşte Allah korusun bunu görmeliyiz. Sonra bu adamlar kimdir, senin nenden üstün onu söyle bana. Biz kaç defa gelin bu işi beraber yapalım halledelim dedik. Bu vatan hepimizin dedik ama dinletemedik. İnşallah halkımız biranda ayıkacak ve biz bu işi halledeceğiz. Göreceksiniz bizim görüşlerimiz Avrupa'da, Amerika'da, Güney Amerika'da, Uzakdoğu'da iktidar olacak. Tsunami gibi Türkiye'yi kuşatacak bizim görüşlerimiz." (Devam edecek...)
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.