Siyasette değişim şart!

Sevgili okurlarım umarım iyisinizdir. 

Ve umarım akıl ve ruh sağlığınız yerindedir. 

Zira özellikle de son 10 yıldır ülke ekonomisi ve siyasetinde yaşanan büyük travmalar ve oluşan derin fay hatları dolayısıyla, hiçbir vatandaşımızın akıl ve ruh sağlığının yerinde olduğu kanaatini taşıyamıyorum. 

Her şey yalan ve kurgu üzerine inşa ediliyor. 

Asıl yaşanan gerçekleri görememeniz için, tarihin en büyük ve pahalı tiyatro sahneleri sergileniyor. 

Takım tutar gibi parti tutma geleneğinden gelen büyük çoğunluğun, maalesef sergilenen bu şovlara inanılmaz bir şekilde taraf olmayı sürdürdüğünü üzüntüyle seyretmekteyiz. 

Aziz Türk milleti, bu iş bu şekilde ve daha fazla devam edemez! 

Bunu görmesi anlaması ve dur demesi gereken merci, Türk milletinin ve bu aziz vatanın gerçek sahipleri olan sizlersiniz. 

Ama milletin böyle bir talebi yoksa ve olmayacaksa, her şeyi kanıksamış bir ruh hali içerisindeyseniz, kuruluş için Atatürk gibi bir kahramanı beklemeniz tümüyle beyhude çaba olacaktır! 

Oynanan en büyük tiyatrolardan birisi, şüphesiz ki Gazze olayına ilişkin hükümet cephesinden yapılan açıklamalarla kendisini göstermektedir. 

Neler söylenmedi ki İsrail'e. 

Ne salvolar savruldu ABD'ye. 

"Terör devleti İsrail" dendi mesela. 

Bu devlete en büyük yardımın ABD tarafından yapıldığı söylenirken, "Eyy Amerika" aşağılamaları yapıldı! 

Oysa gerçekler ve belgeler böyle söylemiyordu. 

Terör devleti denilen İsrail'e -ki bu söz yüzde bin doğrudur- 7 Ekim'den bu tarafa Türkiye'den giden gemi sayısını basından takip etmişsinizdir. 

İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanı soykırıma dönüşerek durmaksızın devam ederken, malum trollerin sokaklarda İsrail menşeili oldukları iddiasıyla Starbucks şubeleri ile bazı hamburgercilere saldırıyor, Meclis lokantasında Coca Cola ve Nescafe yasaklanıyor ama öte yandan, Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkileri hiç aksamadan devam ediyor.  

Gazze saldırısının başladığı 7 Ekim'den bu yana Türkiye'den İsrail'e toplam 253 gemi dolusu mal taşındığı ancak bu sayının çoktan bu 300'e ulaştığı belirtiliyor. 

Türkiye'den İsrail'e günlük malzeme taşıyan gemi sayısı 7. 

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, dünya çapında İsrail'e mal taşımada ABD ve Çin'den sonra Türkiye ve Almanya üçüncü sırada yer alıyor. 

Nasıl ama… 

Ne tiyatro dimi! 

Ham petrol ve akaryakıt taşıyan tankerler, demir çelik, çimento, gıda ve diğer ürünler olmak üzere, aralıksız bir şekilde İsrail'e ulaşıyor. 

Türkiye'nin İsrail'e ihracatı 6 milyar dolar seviyesinde. Bu rakamın içinde en büyük kalemi ise çelik ihracatı oluşturuyor.  

Türkiye İhracatçılar Meclisi-TİM raporuna göre, Türkiye İsrail'e mal satışında Çin ve ABD'den sonra Almanya ile beraber aynı seviyede ihracatta bulunan ülke konumunda.  

Yani İsrail'in ihtiyaçlarını karşılamasında dünyada 3'üncü ülke Türkiye! 

Yapılan araştırma sonucu yayınlanan listede daha yüzlerce gemi İsrail'e mal taşıyor ve hepsi de Türkiye'den hareket ederek İsrail limanlarına ulaşıyor.  

Bu bilgilerin hiçbirisi şahsıma ait yorum veya niyet okuma falan değildir. 

Bu bilgilerin tümü, ciddi araştırmaların yanı sıra, yukarıda belirtildiği üzere ilgili kurumların resmi açıklamaları. 

Türkiye'nin daha fazla bu tiyatral şovları kaldıracak mecali kalmamıştır. 

Siyasette mutlaka bir devinime ve büyük değişimlere ihtiyaç vardır. 

Bu konuda ülkemizin yararı ve vatanımızın bekası gözetilmesi gereken en temel ortak noktalar olmalıdır. 

Daha detaylı ortak noktaların aranmasına böylesine büyük bir değişime gidileceği zaman diliminde göz gezdirmenin veya kafa yormanın hiçbir anlamı ve faydası da yoktur. 

Siyasette köklü değişim için zaman bu zamandır. 

Atatürk'ün izinde sonsuza dek.