Milletler arasında cereyan eden ilişkilerde rekabet ve çekişme değişik ortamlarda kendini gösterir. Sıcak çatışmalara dönüşmeyen bu rekabete genel olarak “Soğuk Savaş” adı verilmektedir. Soğuk savaş kavramı sadece 2. Dünya savaşından sonra oluşan NATO-Varşova Paktı sürtüşmeleri için kullanılmaz. Genel bir kavramdır. Ancak zihinlere kazınan ABD-SSCB rekabeti dolayısıyla soğuk savaş dendiğinde genellikle sadece 1945-1990 yıllarını kapsayan süreç anlaşılmaktadır.
Soğuk savaş alanları cephe savaşlarına nazaran daha uzun süreli ve uzmanlık isteyen bir yapıya sahiptir. Özellikle teknoloji alanındaki rekabet birçok filme de konu olmuş ayrıca “teknoloji casusluğu” askeri casusluk sınırlarının çok ötesine geçmiştir.
Özellikle cumhuriyetin kurulması ve kurtuluş mücadelesinin ana karakterine baktığımızda Atatürk’ün soğuk savaş taktiklerine son derece önem verdiğini görüyoruz. İktidar ve muhalefet 29 Ekim kutlamaları çerçevesinde gündemi meşgul ettiği bu günlerde bu konunun genç nesillere anlatılması hayati önem taşıyan bir konu olmalıdır.
İzmir İktisat Kongresi, dikkat edilirse 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında yapılmak suretiyle TBMM hükümetinin ekonomi modeli, Cumhuriyetin ilanından önce belirlenmiştir. Aslında Atatürk, kafasında Başkomutanlık meydan savaşının taktiksel haritasından çok önce ekonominin yol haritasını belirlemiştir. Ancak bu sayede bağımsız hür bir cumhuriyet kurma imkânı elde edilmiştir.
Basın alanında yabancıların tekeline mahkûm edilmeyen milli mücadele; İngiliz, Fransız veya başka gayri milli bir medyanın yalan haberlerine terk edilmedi. Kurulan Anadolu Ajansı milli ses olarak önemli bir vazifeyi hakkıyla yerine getirdi.
Milli mücadele esnasında yürütülen başarılı dış politika neticesinde geçmişte hasmımız olan Rusya ile kalıcı barış anlaşmaları yapmakla yetinmeyen TBMM hükümeti, bu devletten askeri malzeme başta olmak üzere ciddi yardımlar almıştır. Doğu ve güney sınırı, izlenen başarılı dış siyaset sayesinde tamamen güvenceye alınınca kesin zafer için bütün kuvvetler batı cephesine aktarılmıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra da soğuk savaşlar hız kesmemiştir. Yabancıların elinde bulunan başta demiryolları olmak üzere şeker fabrikaları, posta –telgraf idaresi ve belli başlı üretim tesisleriyle stratejik önemi olan bütün kuruluşlar millileştirildi. Ecnebilerin ekonomideki egemenliğine son verildi.
Dikkat edilirse zafere giden yolun taşları soğuk savaşlarla beraber Atatürk’ün başkanlığındaki TBMM tarafından bir kuyumcu titizliğiyle işlenmiştir. Soğuk savaşta yapılacak bir hata bütün milleti ateşe atıp esaretine yol açabilirdi.
Milletler ve devletler kısaca politika, teknoloji-sanayi, medya-iletişim, eğitim- kültür, ekonomi-para-borsa gibi alanlarında devamlı bir mücadele halindeler. Bu mücadeleler adı konmamış savaşlardır. Bir başka tabiri de masa başı oyunlardır. Meydanlardaki zaferler masa başlarında tescil edilmedikçe önemsizdirler. Tarih bu güç oyunlarının başarılı veya başarısız örnekleriyle doludur.
Özellikle günümüzde hür ve bağımsız bir ülke olmanın olmazsa olmaz koşulu ekonomik bağımsızlıktan geçer. Prof. Dr. Haydar Baş’ın, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet tezi milletimizin ebediyen yaşamasının anahtarıdırlar. Aynı zamanda soğuk savaş taktileri ile dopdoludur. Soğuk savaşlarda da sıcak savaşlarda da koruyucu ve kalkandır. Günü geldiğinde de saldırgan devletlere karşı kınından sıyrılmış bir kılıç gibidir.
Soğuk savaş alanları cephe savaşlarına nazaran daha uzun süreli ve uzmanlık isteyen bir yapıya sahiptir. Özellikle teknoloji alanındaki rekabet birçok filme de konu olmuş ayrıca “teknoloji casusluğu” askeri casusluk sınırlarının çok ötesine geçmiştir.
Özellikle cumhuriyetin kurulması ve kurtuluş mücadelesinin ana karakterine baktığımızda Atatürk’ün soğuk savaş taktiklerine son derece önem verdiğini görüyoruz. İktidar ve muhalefet 29 Ekim kutlamaları çerçevesinde gündemi meşgul ettiği bu günlerde bu konunun genç nesillere anlatılması hayati önem taşıyan bir konu olmalıdır.
İzmir İktisat Kongresi, dikkat edilirse 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında yapılmak suretiyle TBMM hükümetinin ekonomi modeli, Cumhuriyetin ilanından önce belirlenmiştir. Aslında Atatürk, kafasında Başkomutanlık meydan savaşının taktiksel haritasından çok önce ekonominin yol haritasını belirlemiştir. Ancak bu sayede bağımsız hür bir cumhuriyet kurma imkânı elde edilmiştir.
Basın alanında yabancıların tekeline mahkûm edilmeyen milli mücadele; İngiliz, Fransız veya başka gayri milli bir medyanın yalan haberlerine terk edilmedi. Kurulan Anadolu Ajansı milli ses olarak önemli bir vazifeyi hakkıyla yerine getirdi.
Milli mücadele esnasında yürütülen başarılı dış politika neticesinde geçmişte hasmımız olan Rusya ile kalıcı barış anlaşmaları yapmakla yetinmeyen TBMM hükümeti, bu devletten askeri malzeme başta olmak üzere ciddi yardımlar almıştır. Doğu ve güney sınırı, izlenen başarılı dış siyaset sayesinde tamamen güvenceye alınınca kesin zafer için bütün kuvvetler batı cephesine aktarılmıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra da soğuk savaşlar hız kesmemiştir. Yabancıların elinde bulunan başta demiryolları olmak üzere şeker fabrikaları, posta –telgraf idaresi ve belli başlı üretim tesisleriyle stratejik önemi olan bütün kuruluşlar millileştirildi. Ecnebilerin ekonomideki egemenliğine son verildi.
Dikkat edilirse zafere giden yolun taşları soğuk savaşlarla beraber Atatürk’ün başkanlığındaki TBMM tarafından bir kuyumcu titizliğiyle işlenmiştir. Soğuk savaşta yapılacak bir hata bütün milleti ateşe atıp esaretine yol açabilirdi.
Milletler ve devletler kısaca politika, teknoloji-sanayi, medya-iletişim, eğitim- kültür, ekonomi-para-borsa gibi alanlarında devamlı bir mücadele halindeler. Bu mücadeleler adı konmamış savaşlardır. Bir başka tabiri de masa başı oyunlardır. Meydanlardaki zaferler masa başlarında tescil edilmedikçe önemsizdirler. Tarih bu güç oyunlarının başarılı veya başarısız örnekleriyle doludur.
Özellikle günümüzde hür ve bağımsız bir ülke olmanın olmazsa olmaz koşulu ekonomik bağımsızlıktan geçer. Prof. Dr. Haydar Baş’ın, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet tezi milletimizin ebediyen yaşamasının anahtarıdırlar. Aynı zamanda soğuk savaş taktileri ile dopdoludur. Soğuk savaşlarda da sıcak savaşlarda da koruyucu ve kalkandır. Günü geldiğinde de saldırgan devletlere karşı kınından sıyrılmış bir kılıç gibidir.
Cihat Tekin / diğer yazıları
- İran vekil güçlerini ateşe attı / 16.04.2024
- Kamçılı IMF dönemi başladı / 15.04.2024
- Mahkeme kadıya mülk değildir / 09.04.2024
- Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret değildir / 08.04.2024
- Erken seçim çağrısı yapılmalı / 05.04.2024
- Müflis tüccar eski defter karıştırır / 04.04.2024
- Tencere dibin kara seninki benden kara / 26.03.2024
- Yel kayadan bir şey aparabilmez / 25.03.2024
- Milli Ekonomi Modeli belediyelere hayat verecek / 23.03.2024
- Milli Para istikrarın sembolüdür / 22.03.2024
- Kamçılı IMF dönemi başladı / 15.04.2024
- Mahkeme kadıya mülk değildir / 09.04.2024
- Türkiye sadece İstanbul'dan ibaret değildir / 08.04.2024
- Erken seçim çağrısı yapılmalı / 05.04.2024
- Müflis tüccar eski defter karıştırır / 04.04.2024
- Tencere dibin kara seninki benden kara / 26.03.2024
- Yel kayadan bir şey aparabilmez / 25.03.2024
- Milli Ekonomi Modeli belediyelere hayat verecek / 23.03.2024
- Milli Para istikrarın sembolüdür / 22.03.2024