logo
19 MART 2024

Sorup sual eylemedik payımıza hüzün düştü

20.09.2019 00:00:00

Aylık İcmal Dergisinin Eylül 2019 sayısında şöyle yazmışız:

Sürekli olanların peşine düştük, olayların ardına takıldık, 'neler oluyor' sorusunun peşisıra sürüklenen kitlelere katıldık ama 'neden oluyor' sorusunu sormadık.

Sorup sual eylemedik payımıza hüzün düştü.

Topraklarımız talan ediliyor, altın dağlarımız talan ediliyor, dağlarımızın altındaki altın madenlerimiz talan ediliyor ama bir durup da sormadık ki neden?

Münbit arazilerimiz var, tarıma elverişli yaylalarımız-ovalarımız var, hayvancılığa elverişli meralarımız var, derelerimiz, çaylarımız ve akarsularımız, nehirlerimiz ırmaklarımız var ve şu kadar milyon da işsizimiz var ama yeterli miktarda buğdayımız yok, mısırımız yok, fasulyemiz yok, mercimeğimiz yok.

Yüksek sesle sormadık ki neden?

Sorup sual eylemedik payımıza hüzün düştü.

Geride bıraktığımız on yıllar içinde, daha önceki birikimlerimiz güneşin karşısındaki kartopu gibi eridi, fabrikalar küçüldü atölye oldular, bazıları orada da kalamadılar, atölyeler çoktan kapılarına kilit vurdular, devletin sahip olduğu kurum ve kuruluşlar, kaynaklar ve nice altın yumurtlayan tavuklar bir bir elden çıktılar ama borçların da azalması gerekirken hem özel sektörün hem de devletin borçları lahanadan daha hızlı katlanarak çoğaldı.

Mazot fiyatlarının astronomik rakamlara baliğ olmasından ötürü çiftçi traktörünü yerinden oynatamaz oldu, borçlanarak tarım aletlerini çalıştırıp ekip-biçenler sattığı ürünlerle borçlarını ödeyemez hale geldi.

Hemen hemen hayatın her alanında, her türlü üretim sektöründe her gelen yıl geçen yılı aratır oldu, yıllar geçtikçe milletin elinde-avucundakiler eriyip tükendi.

Milyonlarca aile hacizle tanışırken, illerdeki icra dairelerinin sayısı üçe-beşe katlanırken ve bütün bu olumsuzlukları insanımız birebir yaşarken sorup sual etmedi ki neden?

Bütün bunlar olanlar ama sormadık ki neden?

Bizim ülkemizde, bizim kaynaklarımızdan birilerinin heybeleri dolarken bizimkiler sürekli boşalıyor, neden?

Bizim ülkemizde, bizim kaynaklarımızdan, bizim birikimlerimizden birileri nice köşeler dönerken bizim sıkıntıdan sürekli başımız dönüyor, neden?

Bizim ülkemizde, bizim kaynaklarımızdan sürekli birileri servet üstüne servet koyarken bizim birikimlerimiz sürekli güneş görmüş kar gibi eriyor, neden?

Bizim ülkemizde, bizim kaynaklarımızı, bizim madenlerimizi birileri çıkarıyor ve mesela çıkardığı yüz kilo altının sadece iki kilosu bizim oluyor, neden?

Bizim ülkemizde işsizler ordusu on milyonu aşmışken tükettiğimiz ürünlerin, tükettiğimiz gıda maddelerinin yüzde doksanı ithal, neden?

Bizim ülkemizde, bazı Avrupa ülkelerinin toplam nüfusu kadar sadece orta öğretimde gencimiz, sadece yükseköğretimde gencimiz varken, onların üniversiteleri dünya sırlamasında ilk sıralarda yer alırken biz ilk beş yüze dahi giremiyoruz, neden?

Sorup sual eylemedik payımıza hüzün düştü.

Halk olarak, millet olarak bizi yönetmek için bizden yetki isteyenlerin sadece kılık-kıyafetine baktık, ütüsüne-kravatına baktık ama yetki istedikleri konuda ehliyetli ve liyakatli olup-olmadıklarına bakmadık, devletin ve milletin hakkını ve hukukunu korumaya ehliyetli olup-olmadıklarına bakmadık ve buyurun ferman sizindir dedik.

Kapımıza gelenlere ehliyet ve liyakat sorgulaması yapmadığımız için hemen her konuda payımıza hüzün düştü.

Bilginin peşine düşecektik düşmedik, bilimin peşinden koşacaktık koşmadık, bilmediğimiz konularda da bilenlere soracaktık sormadık, kısacası sorup sual eylemedik payımıza hüzün düştü.

Bahçemize-bağımıza hazan düştü.

Kanunlarla yasalarla tohumculukta emperyalist ve küresel tefeci ülkelere mecbur ve mahkûm edildik.

Sormadık ki neden?

Binlerce yıldan beri tarımla uğraşılan bu topraklarda tohumu yasaklamak neyin nesi idi, sormadık.

Çiftçinin ürettiği üründen gelecek seneye tohum ayırmasına, tohum alıp satmalarına astronomik rakamlarla ceza yazmak ta nereden çıktı, sormadık.

Vicdan sahibi her insanı kara kara düşündürecek, gelecek adına yaşın yaşın ağlatacak böylesi kanunlara olumlu anlamda el kaldıran vekiller, nereden gelmişlerdi, hangi kültürün, hangi siyasi ahlakın ürünleri idiler, sormadık.

Sorup sual eylemedik payımıza hüzün düştü.

Aynı ülkelerden aldığımız hastalıklı tohumlarla toprağımızı hastalıklı hale getirdik bu sefer de onlardan tarım ilaçları adı altında zehir satın aldık.

Sormadık ki neden?

Tarımla hayvancılıkla uğraşan, bahçe ile ve bağ ile uğraşan çok az sayıda insanımız kalmış olmasına rağmen onlar da kazanamıyor, ekerse zarar ediyor, biçerse zarar ediyor, hasat mevsiminde ürünü toplayacak kaynak bulamıyor.

Sormadık ki neden?

Her ilimizin, her bölgemizin kendine göre başından aşkın dertleri var, birikmiş problemleri var ama o illerin, o bölgelerin vekilleri oyları ile Meclise girdikleri milletin dertleri ile dertlenmiyorlar, problemlerini çözmek için uğraşmıyorlar.

Kendi vilayetinin, kendi bölgesinin dağ gibi olmuş sorunlarını meclise taşımayacak, meclise taşıyıp çare aramayacak ve çözüm bulamayacaksa hangi yüzle tekrar tekrar gelip oy isteyenlere sorulmadı ki neden, kullanmadığın, kullanamadığın yetkiyi neden istiyorsun?

Üyesi olduğun partinin adı ne olursa olsun, ister iktidar partisinin isterse muhalefet partisinin üyesi ol, memleket alev alev yandığında ses etmeyeceksen ya ne zaman ses edeceksin?

Ülkenin ve milletin istiklalini ve istikbalini tehlikeye sokacak kanunlar çıkarken, düzenlemeler yapılırken kılınızı kıpırdatmayacaksanız ya hangi zaman ne işe yarayacaksınız?

Yakın ve uzak tehlikelere karşı meclisi teyakkuza geçirmeyecekseniz, milleti doğru bilgilendirmeyecekseniz ya siz bu bilgilerinizi ne zaman kullanacaksınız?

Demedik ki ey vekiller! Gerektiği zamanda ve zeminde vekâletini aldığınız milletin hakkını hukukunu korumayacaksanız, gerektiğinde feryad etmeyecekseniz ya siz sesinizi kime ve hangi zamana saklıyorsunuz?

Sormadık ki ey vekiller! İllerinizdeki ve bölgelerinizdeki fabrikaların yok fiyatına satılması, üretimin durması, işsizler ordusuna yenilerin eklenmesi sizi hiç ilgilendirmiyor mu?

Eğer ilgilendiriyorsa bugüne kadar hangi satışa, hangi talana karşı çıkıp ta önlediniz ve emekçilerin ekmek teknelerinin kapanmasını engellediniz?

Sorup sual eylemedik payımıza hüzün düştü.

Bahçemize-bağımıza hazan düştü ama sormadık ki neden?

Dostların ve dostlukların arasına, kardeşlerin ve kardeşliklerin arasına dalavere ve düzen düştü.

Toplumun tepesindeki insanlar, her an, beş vakit televizyon kanalları vasıtasıyla milletin gözü önünde olan insanlar dillerini olabildiğince adeta demire döndürdüler, son raddesine kadar sivri dil kullandılar, kardeşlerin arasına, komşuların arasına ve dostların arasına buz dağları ördüler.

Dostlukların arasına ve dostların arasına dalavere ve düzen düştü ama dönüp de sormadık ki neden?

Hep olanların, hep olayların haberlerine kilitlendik, nerede nasıl olmuş sorularını sorup durduk ama neden olmuş, neden olmaktadır sorusunu sormadık.

Sorup sual eylemedik payımıza hüzün düştü.

Emperyalist ülkelerin, küresel tefecilerin hem ülkemizdeki hem de bölgemizdeki sinsi emellerinin gerçekleşmesinde onlara el olduk, ayak olduk, dil olduk dudak olduk ve şimdilerde korkunç sonuçlarını gün gün yaşıyoruz, kötü sonuçlarının haberlerini yazıyoruz, okuyoruz, sonuçları televizyonlarda tartışıyoruz ama demiyoruz ki neden?

Neden bu hallere düştük, neden yıllardan beridir stratejik ortak dediklerimiz, doğal müttefik dediklerimiz bir elleri ile bizim elimizi tutup oyalarken diğer elleri ile düşmanlarımızın sırtını sıvazlamakta ve onları ağır silahlarla tahkim etmekteler ve neden biz hala onlara doğal müttefik demede ısrar ediyoruz?

Sorup sual eylemedik payımıza hüzün düştü.

 
Aziz Karaca / diğer yazıları
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.