Su altında ve çölde tarım devri
İklim olaylarına ve toprak yapısına bağlı tarım anlayışı tedavülden kalkmak üzere. Tarımın zaman tünelindeki son gelişmelerle birlikte uzay boşluğu, su altı veya çöl gibi sıra dışı alanlarda minimum kaynakla üretim yapabilmek artık hayal değil
14.04.2017 00:00:00
Türkiye'de tarım arazileri yeterli ölçüde değerlendirilemezken; dünya uzayda, çölde, su altında ve su yüzeyinde tarım konusunda ciddi mesafeler alıyor. Tarımsal üretimde en yeni trendi; tarımın yönünün daha önce ürün yetiştirmenin imkânsız olarak görüldüğü alanlara çevrilmesi teşkil ediyor. Tarıma elverişli olmayan alanlar olarak tabir edilen uzay, çöller, su altı ve yüzeyi artık tarım profesyonellerinin yakın merceğinde. Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera'nın araştırmasına göre tarımın en yeni adreslerinden birini bilim kurgu filmlerinin değişmez teması olan uzay oluşturuyor. Tarımsal açıdan hiçbir koşulun yerine getirilemediği bu yeni dünyada doğal olarak bitkileri yetiştirmek için farklı yöntemlere ihtiyaç duyuluyor. Bu yüzden mühendislik, tıp, uzay biyolojisi ve tarımsal teknolojiler "Uzayda tarım nasıl yapılır?" sorusunun cevabını birlikte arıyor. Çalışmalar 1960'lı yıllardan bu yana devam ediyor olsa da asıl sıçrama noktasını 2000 yılından beri alçak dünya yörüngesinde hizmet veren Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (UUİ) deneyler oluşturuyor. Dünyanın yaklaşık 400 kilometre yukarısında yörünge izleyen bu istasyonun tarımsal alandaki hedefi, bitkileri yapay ışık altında ve kapalı mekânlar içerisinde yetiştirebilmek. Bu amaca yönelik olarak özel bitki yetiştirme ortamları geliştirilmiş ve uzay koşulları ile yer testleri tamamlanmış durumda. Bunun yanında bitkiler üzerinde yer çekimsizliğin neden olduğu olumsuz etkilerin de bazı hormonlar ile azaltılabileceği tespit edildi. Yani yakın gelecekte uzaydan gelen yiyecekler sofralarda yerini alabilir.
Toprak yoksa deniz var
Tarımın yeni ikametgâhlarından bir diğeri ise su altı! En sıra dışı alternatiflerden biri olan su altı tarımı; bitkiler için sulamaya gerek duyulmayan, don, dolu ve sıcaklık farkları gibi iklimsel olaylardan etkilenmeyen bir ortam sağlıyor. İtalyan'da hayata geçirilen "Nemo'nun Bahçesi" projesi bu anlamda büyük öneme sahip. Kendi kendine yetebilen bir ekosistemin oluşturduğu bu seralarda, tarım ürünleri herhangi bir bitki besleme ya da koruma ürünü almadan hidroponik sistemle yetiştiriliyor. Toprağın kullanılmadığı bu yeni tarım deneyiminde zararlı böcekler ya da yabancı otlarla da karşılaşılmıyor. Bugüne dek fesleğen, kabak, çilek, fasulye ve marul gibi 30'u aşkın bitkinin başarıyla yetiştirildiği su altı tarlalarının en ilgi çeken yanlarından biri de enerji ihtiyacının yalnızca güneş panelleri ve rüzgar türbinleriyle karşılanması. Suyun altı olduğu kadar yüzeyi de tarım ürünleri için uygun mekânlardan. Yüzen tarlalar ya da yüzen seralar olarak adlandırılan yeni sistemler, tarım alanları sınırlı olan tüm ülkelerin gündeminde. Yüzen tarlaların tasarımında öne çıkan trendler ise yatay ve dikey olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Teknoloji çöle taşındı
Teknolojinin imkânsızı mümkün kıldığı alanlardan biri de çöller. Çölde tarımın önemli örneklerinden birinin görüldüğü Kuzey Etiyopya'da kurulan yeni nesil seralar, gün içerisinde havadaki nem ve çiğleri topluyor ve suya çeviriyor. Ayrıca seraların üst bölgesine sıcak hava depolanıyor. Gece olduğunda ise soğuyan hava ile birlikte seranın bacası açılıyor ve soğuk havanın bacadan içeri nem vermesi sağlanıyor. Böylece yapının altına ekilen ürünler kolayca sulanabiliyor. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ışığında ne değişen hava şartları ne de toprak kayıpları tarım için engel teşkil ediyor. Uzaydan su altına, denizlerden çöllere kadar birçok alan artık tarım için elverişli koşullara sahip. Görünen o ki teknolojinin tarımla dansı geleceğe umut veriyor. EKONOMİ SERVİSİ
Toprak yoksa deniz var
Tarımın yeni ikametgâhlarından bir diğeri ise su altı! En sıra dışı alternatiflerden biri olan su altı tarımı; bitkiler için sulamaya gerek duyulmayan, don, dolu ve sıcaklık farkları gibi iklimsel olaylardan etkilenmeyen bir ortam sağlıyor. İtalyan'da hayata geçirilen "Nemo'nun Bahçesi" projesi bu anlamda büyük öneme sahip. Kendi kendine yetebilen bir ekosistemin oluşturduğu bu seralarda, tarım ürünleri herhangi bir bitki besleme ya da koruma ürünü almadan hidroponik sistemle yetiştiriliyor. Toprağın kullanılmadığı bu yeni tarım deneyiminde zararlı böcekler ya da yabancı otlarla da karşılaşılmıyor. Bugüne dek fesleğen, kabak, çilek, fasulye ve marul gibi 30'u aşkın bitkinin başarıyla yetiştirildiği su altı tarlalarının en ilgi çeken yanlarından biri de enerji ihtiyacının yalnızca güneş panelleri ve rüzgar türbinleriyle karşılanması. Suyun altı olduğu kadar yüzeyi de tarım ürünleri için uygun mekânlardan. Yüzen tarlalar ya da yüzen seralar olarak adlandırılan yeni sistemler, tarım alanları sınırlı olan tüm ülkelerin gündeminde. Yüzen tarlaların tasarımında öne çıkan trendler ise yatay ve dikey olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Teknoloji çöle taşındı
Teknolojinin imkânsızı mümkün kıldığı alanlardan biri de çöller. Çölde tarımın önemli örneklerinden birinin görüldüğü Kuzey Etiyopya'da kurulan yeni nesil seralar, gün içerisinde havadaki nem ve çiğleri topluyor ve suya çeviriyor. Ayrıca seraların üst bölgesine sıcak hava depolanıyor. Gece olduğunda ise soğuyan hava ile birlikte seranın bacası açılıyor ve soğuk havanın bacadan içeri nem vermesi sağlanıyor. Böylece yapının altına ekilen ürünler kolayca sulanabiliyor. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin ışığında ne değişen hava şartları ne de toprak kayıpları tarım için engel teşkil ediyor. Uzaydan su altına, denizlerden çöllere kadar birçok alan artık tarım için elverişli koşullara sahip. Görünen o ki teknolojinin tarımla dansı geleceğe umut veriyor. EKONOMİ SERVİSİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.






























































































