Sayın Erdoğan her seçimde yaptığı gibi yine muhalefetin eksilerini ve eksiklerini sayıp dökerek oy toplamaya çalışıyor.
On altı yıllık tek başına iktidarı döneminde bir türlü sırayı getiremediği, hatta listeye bile almadığı çok acil çözüm bekleyen meseleleri de yine seçimden sonra halledeceğini söylüyor.
Yani muhalefetin iktidarları döneminde yapmadıkları, yapamadıkları suç oluyor ama kendilerinin yapmadıkları ise seçim vaadleri arasında sayılıyor.
Gel de şairin; "Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara şah olsa" mısraını hatırlama.
Meydanlarda en çok dillendirdiği mesele ise; kendilerinden önce İstanbul'da çöp dağlarının olduğu ve suların akmadığı meselesi...
O günleri bizzat yaşayan birisi olarak evet İstanbul'un cadde ve sokaklarında çöp dağları oluşuyordu ve günlerce musluklardan su akmıyordu.
Gerçekten bu böyleydi ve bir Tayyip Erdoğan geldi, ekibini kurdu ve çöp meselesini de su problemini de çözdü.
Elhak doğrudur.
Peki, şimdi geldik can alıcı soruya; aynı Erdoğan'ın on altı yılda ülke çapında oluşturduğu çöp dağlarını temizlemek için kaç yüz tane Erdoğan gerekmektedir?
Birkaç yüz tane Erdoğan ekibi ile gelse on altı yılda oluşan enkazı acaba temizleyebilir mi?
İsterseniz; "Bu şehre ihanet ettik, etmeye de devam ediyoruz ve bu işte baş sorumlu benim" itirafından başlayalım.
Bu şehre yapılan ihanetin sonuçlarını temizlemek için kaç asır gerekiyor ve iş bilen kaç kadro gerekiyor?
Çöpler temizlenmiyordu sen geldin temizledin, çok güzel peki şimdi, sizin döneminizde mantar gibi her tepeden, her vadiden, her mahalleden yükselen ucube gökdelenleri kim nasıl temizleyecek?
Sular akmıyordu, sen geldin suları akıttın, çok güzel ama, akıttığın bu sular sebep olduğun imar kirliliğini temizleyebilecek mi?
İstanbul'a yaptığınız ve yapmaya devam ettiğiniz ihanetin sonuçları düşünülünce o eleştirdiğiniz çöp dağları, o akmayan sular devede kulak bile sayılmaz.
Bu olumsuzlukları bir de ülke çapında düşünürsek, ülkenin bağrına sapladığınız hançerlerin bir listesini çıkarırsak o zaman ne olacak?
Özelleştirme adı altında devletin elinden çıkardığınız kamu kurum ve kuruluşları yanında sözünü ettiğiniz çöp dağlarının adı bile geçmez.
Ülkenin en stratejik en hayati meselesi olan tarımı bitirmiş olmanız, Gürcistan'dan saman, Sırbistan'dan et ithal ediyor olmanız hatırlandığında, İstanbul'un su problemini çözmüş olmanız solda sıfır bile etmez.
Bu kadar özelleştirmeye, o kadar satışa rağmen ülkenin iç ve dış borcunun onlarca katına çıkmış olması, cari açığın korkunç rakamlara ulaşmış olması yanında, temizlediğinizi söylediğiniz çöp dağları ufacık tepe bile sayılmaz.
Ekonomide, sosyal hayatta, aile kurumunda, ülke eğitiminde, ülke tarımında ve hayvancılığında oluşturduğunuz uçurumlar nasıl kapanacak, bu çöp dağlarını kim nasıl temizleyecek?
Muhalefetin geçmişte yaptığı hatalar, yapması gerektiği halde yapmadıkları sizin eksik ve kusurlarınızı örtmeye yetecek mi acaba?
Bu gerçekleri düşünüp dillendirdiğimiz zaman bazı partizan arkadaşlar darılıyorlar, ne yani düşünmeyelim mi?
On altı yıllık tek başına iktidarı döneminde bir türlü sırayı getiremediği, hatta listeye bile almadığı çok acil çözüm bekleyen meseleleri de yine seçimden sonra halledeceğini söylüyor.
Yani muhalefetin iktidarları döneminde yapmadıkları, yapamadıkları suç oluyor ama kendilerinin yapmadıkları ise seçim vaadleri arasında sayılıyor.
Gel de şairin; "Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara şah olsa" mısraını hatırlama.
Meydanlarda en çok dillendirdiği mesele ise; kendilerinden önce İstanbul'da çöp dağlarının olduğu ve suların akmadığı meselesi...
O günleri bizzat yaşayan birisi olarak evet İstanbul'un cadde ve sokaklarında çöp dağları oluşuyordu ve günlerce musluklardan su akmıyordu.
Gerçekten bu böyleydi ve bir Tayyip Erdoğan geldi, ekibini kurdu ve çöp meselesini de su problemini de çözdü.
Elhak doğrudur.
Peki, şimdi geldik can alıcı soruya; aynı Erdoğan'ın on altı yılda ülke çapında oluşturduğu çöp dağlarını temizlemek için kaç yüz tane Erdoğan gerekmektedir?
Birkaç yüz tane Erdoğan ekibi ile gelse on altı yılda oluşan enkazı acaba temizleyebilir mi?
İsterseniz; "Bu şehre ihanet ettik, etmeye de devam ediyoruz ve bu işte baş sorumlu benim" itirafından başlayalım.
Bu şehre yapılan ihanetin sonuçlarını temizlemek için kaç asır gerekiyor ve iş bilen kaç kadro gerekiyor?
Çöpler temizlenmiyordu sen geldin temizledin, çok güzel peki şimdi, sizin döneminizde mantar gibi her tepeden, her vadiden, her mahalleden yükselen ucube gökdelenleri kim nasıl temizleyecek?
Sular akmıyordu, sen geldin suları akıttın, çok güzel ama, akıttığın bu sular sebep olduğun imar kirliliğini temizleyebilecek mi?
İstanbul'a yaptığınız ve yapmaya devam ettiğiniz ihanetin sonuçları düşünülünce o eleştirdiğiniz çöp dağları, o akmayan sular devede kulak bile sayılmaz.
Bu olumsuzlukları bir de ülke çapında düşünürsek, ülkenin bağrına sapladığınız hançerlerin bir listesini çıkarırsak o zaman ne olacak?
Özelleştirme adı altında devletin elinden çıkardığınız kamu kurum ve kuruluşları yanında sözünü ettiğiniz çöp dağlarının adı bile geçmez.
Ülkenin en stratejik en hayati meselesi olan tarımı bitirmiş olmanız, Gürcistan'dan saman, Sırbistan'dan et ithal ediyor olmanız hatırlandığında, İstanbul'un su problemini çözmüş olmanız solda sıfır bile etmez.
Bu kadar özelleştirmeye, o kadar satışa rağmen ülkenin iç ve dış borcunun onlarca katına çıkmış olması, cari açığın korkunç rakamlara ulaşmış olması yanında, temizlediğinizi söylediğiniz çöp dağları ufacık tepe bile sayılmaz.
Ekonomide, sosyal hayatta, aile kurumunda, ülke eğitiminde, ülke tarımında ve hayvancılığında oluşturduğunuz uçurumlar nasıl kapanacak, bu çöp dağlarını kim nasıl temizleyecek?
Muhalefetin geçmişte yaptığı hatalar, yapması gerektiği halde yapmadıkları sizin eksik ve kusurlarınızı örtmeye yetecek mi acaba?
Bu gerçekleri düşünüp dillendirdiğimiz zaman bazı partizan arkadaşlar darılıyorlar, ne yani düşünmeyelim mi?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024