"Sayın Erdoğan, Türkiye'nin başlıca ulusal çıkarlarının Kıbrıs'ta bir çözüm gerektirdiğini açık bir biçimde dile getirerek Kıbrıslı Türk lideri Rauf Denktaş'ın ve Türk ordusundaki güçlü destekçilerinin yıllarca yaptıkları engellemelerine son verdi"
Bu cümle, ABD'nin etkin gazetelerinden The New York Times'a ait.
Dünkü yazımda, Genelkurmay'ın Kıbrıs konusunda takındığı sessiz ve pasif politikadan yakınmıştım. Ordunun bu çok önemli konuda neden sessiz kaldığı ve olayın bizzat içinde bulunması gerektiği bir zamanda neden olayın çok çok uzağında kaldığını sormuştum.
New York Times gazetesi ise, benim bu soruma da cevap teşkil edebilecek bir açılım ortaya koymuş. Gazeteye göre, Erdoğan, Ordu içerisindeki Denktaş destekçisi Kıbrıs şahinlerini pasifize edip devreden çıkarmış.
New York Times gazetesinin "Kıbrıs İçin Yeni Bir Başlangıç" başlıklı yazıda, Başbakan Erdoğan'ın Kıbrıs konusunda ortaya koyduğu politikaya övgü yağdırıldıktan sonra, Kıbrıs'ta bugün gelinen noktanın Erdoğan ve Annan'ın eseri olduğu ifade ediliyor. Ayrıca Avrupa'nın Erdoğan'ın ordu içinde yaptığı bu pasifize etme operasyonundaki başarısından dolayı daha fazla inat etmemesi ve Türkiye'yi içine alması gerektiği de eklenmiş.
Erdoğan'ın ordu içerisinde "Kıbrıs şahinlerine" yönelik bir operasyon yapıp yapmadığı, Denktaş destekçisi milli duruşçuları pasifize edip etmediği bilinmez ama ordu içinde, özellikle Kıbrıs konusunda "genel bir tepkisizlik dönemi" yaşandığı aşikar.
Denktaş da patladı:
"Hükümet bizi yıktı"
Özellikle New York görüşmeleri sonrasında başlayan süreçte Hükümetle ilgili konuşmamaya özen gösteren Denktaş daha fazla dayanamadı. Denktaş önceki gün açık açık AKP hükümetinin Kıbrıs politikasıyla ilgili eleştirilerde bulundu.
Mehmet Ali Talat'ın büyük bir heyecan ve sevinçle dile getirdiği "dönüşü olmayan yol"a girme durumunun Türk hükümetinin baskısı sonucu gerçekleştiğinden yakınan Denktaş şunları söylüyor:
"Müzakere edeceksin, anlaşabilirsen anlaşacaksın, anlaşamadığın takdirde, Genel Sekreter anlaşamadığımız yerleri dolduracaktı.Yani müzakereden kaçmadık biz. Müzakereye başladıktan sonra bağlanacağımız neticeden kaçtık, bunun kabul edemezdik. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir dayatma olmamıştır. Türkiye bunun kabul edilemez olduğunu, görüşülemez olduğunu bir noktaya kadar getirdi. Ondan sonra 'Görüşülebilir' demeye başlayınca, tabiatıyla bizim o konudaki direnişimiz yıkıldı."
Denktaş da artık, sessiz kalmanın AKP hükümetinin Kıbrıs manipülasyonuna kurban gideceğini ve bu süreç sonunda ortaya çıkacak acı tablonun kendisine ciro edileceğini iyice anladı. Artık rahat rahat konuşuyor, Hükümetin Kıbrıs'ı nereden alıp nerelere getirdiğini çekinmeden dile getiriyor.
En azından "sükût ikrardan gelir" düsturunu kavramış görünüyor.
Bu cümle, ABD'nin etkin gazetelerinden The New York Times'a ait.
Dünkü yazımda, Genelkurmay'ın Kıbrıs konusunda takındığı sessiz ve pasif politikadan yakınmıştım. Ordunun bu çok önemli konuda neden sessiz kaldığı ve olayın bizzat içinde bulunması gerektiği bir zamanda neden olayın çok çok uzağında kaldığını sormuştum.
New York Times gazetesi ise, benim bu soruma da cevap teşkil edebilecek bir açılım ortaya koymuş. Gazeteye göre, Erdoğan, Ordu içerisindeki Denktaş destekçisi Kıbrıs şahinlerini pasifize edip devreden çıkarmış.
New York Times gazetesinin "Kıbrıs İçin Yeni Bir Başlangıç" başlıklı yazıda, Başbakan Erdoğan'ın Kıbrıs konusunda ortaya koyduğu politikaya övgü yağdırıldıktan sonra, Kıbrıs'ta bugün gelinen noktanın Erdoğan ve Annan'ın eseri olduğu ifade ediliyor. Ayrıca Avrupa'nın Erdoğan'ın ordu içinde yaptığı bu pasifize etme operasyonundaki başarısından dolayı daha fazla inat etmemesi ve Türkiye'yi içine alması gerektiği de eklenmiş.
Erdoğan'ın ordu içerisinde "Kıbrıs şahinlerine" yönelik bir operasyon yapıp yapmadığı, Denktaş destekçisi milli duruşçuları pasifize edip etmediği bilinmez ama ordu içinde, özellikle Kıbrıs konusunda "genel bir tepkisizlik dönemi" yaşandığı aşikar.
Denktaş da patladı:
"Hükümet bizi yıktı"
Özellikle New York görüşmeleri sonrasında başlayan süreçte Hükümetle ilgili konuşmamaya özen gösteren Denktaş daha fazla dayanamadı. Denktaş önceki gün açık açık AKP hükümetinin Kıbrıs politikasıyla ilgili eleştirilerde bulundu.
Mehmet Ali Talat'ın büyük bir heyecan ve sevinçle dile getirdiği "dönüşü olmayan yol"a girme durumunun Türk hükümetinin baskısı sonucu gerçekleştiğinden yakınan Denktaş şunları söylüyor:
"Müzakere edeceksin, anlaşabilirsen anlaşacaksın, anlaşamadığın takdirde, Genel Sekreter anlaşamadığımız yerleri dolduracaktı.Yani müzakereden kaçmadık biz. Müzakereye başladıktan sonra bağlanacağımız neticeden kaçtık, bunun kabul edemezdik. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir dayatma olmamıştır. Türkiye bunun kabul edilemez olduğunu, görüşülemez olduğunu bir noktaya kadar getirdi. Ondan sonra 'Görüşülebilir' demeye başlayınca, tabiatıyla bizim o konudaki direnişimiz yıkıldı."
Denktaş da artık, sessiz kalmanın AKP hükümetinin Kıbrıs manipülasyonuna kurban gideceğini ve bu süreç sonunda ortaya çıkacak acı tablonun kendisine ciro edileceğini iyice anladı. Artık rahat rahat konuşuyor, Hükümetin Kıbrıs'ı nereden alıp nerelere getirdiğini çekinmeden dile getiriyor.
En azından "sükût ikrardan gelir" düsturunu kavramış görünüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012