Kur'an'daki kıssaların tamamı ders çıkarma ve ibret alma amacıyla cümle cümle, satır satır okunmalı bu fani âlemde bir güzergâh belirlenmelidir.
Hayat kitabımızda anlatılan bu kıssaların içinde en dikkat çekeni ve Kur'an'ın kendi ifadesiyle "Kıssaların en güzeli" olarak takdim edilen Yusuf kıssasıdır.
Yusuf, daha çocuk yaşında Yusuf, kardeşlerinin hasedleri sebebi ile kuyuya atılır, anadan-babadan, ana kucağından baba ocağından ayrı düşürülür ve yoldan geçen bir kervan eliyle yolu Mısır'a düşürülür.
Kardeşleri eliyle kuyuya atılan Yusuf, onu Mısır'a götüren kervan eliyle de köle pazarında az bir pahaya satılır.
Bakanları kendine hayran bırakan güzelliği sebebiyle Mısır'ın ileri gelenlerinden, üst düzey bürokrasi kesiminden birisi tarafından satın alınır ve diyar-ı gurbette nihayet bir eve yerleşir.
Yıllar geçer, büyür, gelişir, delikanlılık çağına erişir bu sefer de evin hanımı Züleyha ile imtihan olur.
O güne kadar başına gelen imtihanların belki en zorundan da alnının akı ile tertemiz çıkar ama zindana düşmekten kurtulamaz.
Ana kucağından ve baba ocağından ayrı diyar-ı gurbette geçen uzun yıllar… Kralın rüyası ve rüyaları yorumlamadaki mahareti ve marifeti sayesinde zindandan çıkışı ve yıllarca zindanına yattığı ülkenin Maliye Bakanlığına geçişi…
Devlet yönetimindeki basireti, becerisi, dürüstlüğü, üstün görüşlülüğü ve tedbir sahibi olması kısa zamanda onu ülke yönetiminin zirvesine taşır.
Artık sadece Mısır'da değil, bütün çevre ülkelerde de dillere destandır Yusuf.
Cuma günleri beyaz atının üzerinde halkı selamlamaya çıkar, onun geçeceği güzergâh kalabalık insan kitleleri ile dolar taşar.
Günlerden Cumadır ve Yusuf atının üzerinde halkın tezahüratı altında ağır ağır ilerlemektedir ve kalabalık içinden bir kadın sesi yükselir:
"Tesbih ederim O Allah'ı ki isyanları sebebi ile sultanları köle eder ve itaatları sebebiyle köleleri sultan eder."
Oldukça dikkatini çeken bu sözün sahibini merak eden Yusuf, emir verir sözün sahibi olan kadını bulur getirirler huzura.
Yaşlı, iki büklüm, yoksul vaziyette bir kadın huzura gelince Yusuf sorar: "Sen kimsin, bu sözü niçin söyledin?"
Cevap: "Ey Yusuf beni tanımadın mı?"
Meğer sözün sahibi, yıllar evvel Yusuf'a iftira atarak yıllarca zindanda yatmasına sebep olan, o günün aristokrat kadınlarından Züleyha imiş.
Demek istemiş ki, bir zamanlar ben sultan idim, ama sultanlığımı mazlumlara zulmetmekte kullandım ve işte gördüğün gibi köle oldum ve sen bir zamanlar köle idin, doğruluktan, dürüstlükten ve Allah'a itaatten şaşmadın ve işte bugün sultan sensin.
Sultanlar köle ve köleler sultan olur mu olur?
İşte Kerim Kitabımızda sayfalarca anlatılan "Kıssaların en güzeli" Yusuf kıssası.
"Ey basiret sahipleri ibret alınız."
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024