Muazzam bir heyecan fırtınası yaşanan karşılaşmada Galatasaray rakibi Altay'ı aşmayı başaramadı.
Karşılaşma içerisinde her iki tarafında sayısız gol pozisyonu vardı.
Şimdi düşünmek lazım. Bu kadar pozisyon bolluğu içinde Galatasaray neden rakibini yenemedi.
Ben hemen şunu söylemek istiyorum. Galatasaray maç boyunca oyunun kontrolünü ele alamadı.
Galatasaray maça 4-2-3-1 düzeni ile başladı. Sağda Feghouli, solda Kerem forvet arkası Halil ve santrfor Mohamed hücum hattının arkasında ise Berkan ve Taylan bulunuyordu.
Galatasaray böyle başladı başlamasına ama maçın ilk 15 dakikasında alan paylaşımını bir türlü başaramadı.
Bu bölümde Galatasaray savruk bir görüntü çizdi. Maç tempolu başladığı için Galatasaray organize olmakta zorluk çekti.
Altay Galatasaray'a baskı yaptı ve kendi ikinci alanını kalabalık tuttu. Böyle olunca Galatasaray bu kalabalık içinde organize olmayı başaramadı.
Başarabilir miydi? Elbette başarabilirdi yeter ki bunu yapabilecek yeteneklere sahip olabilseydi.
Ülkemizde bu tempoda oynanan oyun içinde böyle dar alanda organizasyon yapacak yetenekte futbolcu sayısı yok denecek kadar az.
Şimdi bunu Galatasaray özelinde ve de bu maç içerisinde bir kere daha gördük.
Fatih Terim, Halil, Kerem ve Barış Alper Yılmaz gibi üç genci takıma monte etmeye çalışıyor.
Bunlar süratli futbolcular. Seri şekilde ve topla birlikte çok süratli koşabiliyorlar ama bunlar dar alanın gerekli özellikleri olan kısa pas, çalım, ver kaç, kıvraklık gibi yeteneklere sahip değiller.
Bu maç içinde de bu gözüktü. Altay oyunu daraltınca Galatasaraylılar bir çözüm üretemedi.
Bu maçta Marcao'nun savunmadan kaç kere doldur boşalt şeklinde uzun pas yaptığını ben sayamadım.
Dar alan için Galatasaray'ın bulabildiği tek doğru düzgün çözüm buydu ama bu bir çözüm değil esasında.
Nitekim 34'te Galatasaray'a beraberliği getiren golü Marcao bu tip bir pasla başlattı.
Galatasaray 17'de ilk golü yiyen taraftı.
Yediği golde de defans adeta döküldü.
Golü atan Pinares, Berkan, Taylan, Kerem ve Marcao'nun arasından çektiği şut ile Altay'ı öne geçirdi.
Şuttan önce ise Van Aanholt rakibine müdahale etmeden Pinares'e refakat etti.
Galatasaray golü yedikten sonra biraz kendine geldi ve rakibine baskı yaptı ve 34'te golü buldu.
Feghouli'nin asistinde Halil net bir vuruşla golü buldu. Gol öncesi Halil'in Murat'a faul yaptığı itirazlarına katılmak mümkün değil.
Halil topu temiz bir şekilde aldı.
Galatasaray ikinci yarıya da baskılı başladı.
53-57 arasında tam üç pozisyon üretti.
Fakat Galatasaray'ın golü bulması 80. dakikayı buldu.
Kornerden gelen topa stoper Murat'tan önce çok iyi yükselen Diagne kafayla golü attı.
Bu golden iki dakika sonra ise Altay penaltı kazandı ve bu penaltıyı golle sonuçlandırdı.
Penaltı VAR uyarısı ile verildi. Kanımca bu pozisyonda karar verebilmek gerçekten çok zor.
Kornerden gelen topa kafa vuran İbrahim topu Berkan'ın göğüs bölgesine nişanladı. Berkan'ın göğsünden seken top açık pozisyonda bulunan sağ koluna çarptı.
Kolunun açık olması penaltı kararında etkili olmuş olabilir.
Ben Berkan'ın kolunun bu şekilde açık bulunmasını penaltı kararı verilmesi için yeterli bir neden olarak görüyorum.
İşin açıkçası Galatasaray'ın puan kaybında takım oyunu oynamaya yatkın olmayan futbolculardan oluşturulmuş bir kadronun etkisinin olduğunu düşünüyorum.
Sürat tekniğe tercih edilmiş gibi ama teknik ve organizasyon olmadan bir maçı da kazanmak da pek kolay değil.
Karşılaşma içerisinde her iki tarafında sayısız gol pozisyonu vardı.
Şimdi düşünmek lazım. Bu kadar pozisyon bolluğu içinde Galatasaray neden rakibini yenemedi.
Ben hemen şunu söylemek istiyorum. Galatasaray maç boyunca oyunun kontrolünü ele alamadı.
Galatasaray maça 4-2-3-1 düzeni ile başladı. Sağda Feghouli, solda Kerem forvet arkası Halil ve santrfor Mohamed hücum hattının arkasında ise Berkan ve Taylan bulunuyordu.
Galatasaray böyle başladı başlamasına ama maçın ilk 15 dakikasında alan paylaşımını bir türlü başaramadı.
Bu bölümde Galatasaray savruk bir görüntü çizdi. Maç tempolu başladığı için Galatasaray organize olmakta zorluk çekti.
Altay Galatasaray'a baskı yaptı ve kendi ikinci alanını kalabalık tuttu. Böyle olunca Galatasaray bu kalabalık içinde organize olmayı başaramadı.
Başarabilir miydi? Elbette başarabilirdi yeter ki bunu yapabilecek yeteneklere sahip olabilseydi.
Ülkemizde bu tempoda oynanan oyun içinde böyle dar alanda organizasyon yapacak yetenekte futbolcu sayısı yok denecek kadar az.
Şimdi bunu Galatasaray özelinde ve de bu maç içerisinde bir kere daha gördük.
Fatih Terim, Halil, Kerem ve Barış Alper Yılmaz gibi üç genci takıma monte etmeye çalışıyor.
Bunlar süratli futbolcular. Seri şekilde ve topla birlikte çok süratli koşabiliyorlar ama bunlar dar alanın gerekli özellikleri olan kısa pas, çalım, ver kaç, kıvraklık gibi yeteneklere sahip değiller.
Bu maç içinde de bu gözüktü. Altay oyunu daraltınca Galatasaraylılar bir çözüm üretemedi.
Bu maçta Marcao'nun savunmadan kaç kere doldur boşalt şeklinde uzun pas yaptığını ben sayamadım.
Dar alan için Galatasaray'ın bulabildiği tek doğru düzgün çözüm buydu ama bu bir çözüm değil esasında.
Nitekim 34'te Galatasaray'a beraberliği getiren golü Marcao bu tip bir pasla başlattı.
Galatasaray 17'de ilk golü yiyen taraftı.
Yediği golde de defans adeta döküldü.
Golü atan Pinares, Berkan, Taylan, Kerem ve Marcao'nun arasından çektiği şut ile Altay'ı öne geçirdi.
Şuttan önce ise Van Aanholt rakibine müdahale etmeden Pinares'e refakat etti.
Galatasaray golü yedikten sonra biraz kendine geldi ve rakibine baskı yaptı ve 34'te golü buldu.
Feghouli'nin asistinde Halil net bir vuruşla golü buldu. Gol öncesi Halil'in Murat'a faul yaptığı itirazlarına katılmak mümkün değil.
Halil topu temiz bir şekilde aldı.
Galatasaray ikinci yarıya da baskılı başladı.
53-57 arasında tam üç pozisyon üretti.
Fakat Galatasaray'ın golü bulması 80. dakikayı buldu.
Kornerden gelen topa stoper Murat'tan önce çok iyi yükselen Diagne kafayla golü attı.
Bu golden iki dakika sonra ise Altay penaltı kazandı ve bu penaltıyı golle sonuçlandırdı.
Penaltı VAR uyarısı ile verildi. Kanımca bu pozisyonda karar verebilmek gerçekten çok zor.
Kornerden gelen topa kafa vuran İbrahim topu Berkan'ın göğüs bölgesine nişanladı. Berkan'ın göğsünden seken top açık pozisyonda bulunan sağ koluna çarptı.
Kolunun açık olması penaltı kararında etkili olmuş olabilir.
Ben Berkan'ın kolunun bu şekilde açık bulunmasını penaltı kararı verilmesi için yeterli bir neden olarak görüyorum.
İşin açıkçası Galatasaray'ın puan kaybında takım oyunu oynamaya yatkın olmayan futbolculardan oluşturulmuş bir kadronun etkisinin olduğunu düşünüyorum.
Sürat tekniğe tercih edilmiş gibi ama teknik ve organizasyon olmadan bir maçı da kazanmak da pek kolay değil.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Fenerbahçe Galatasaray'ı örnek almalı / 01.06.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025