Suriye’ye kara propaganda

Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesi’nde 7’si polis 17 kişinin yaralandığı bombalı intihar saldırısını gerçekleştiren PKK’lı teröristlerin Suriye’den geldikleri yönündeki iddialar gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
Bu hain saldırı vesilesiyle Suriye’nin PKK’lı teröristlere destek olduğu yönünde bir izlenim oluşturulmak isteniyor.
Suriye’nin Türkiye’ye yönelen terör faaliyetlerine destek verdiğine dair elimizde hiçbir veri yok. Kaldı ki bugün terörist olan unsurlara Türkiye’nin verdiği destek yüzünden Suriye kaosa sürükleniyor. Suriye’de istikrar bozuldukça Türkiye’ye yönelen tehditlerin artacağı kesin.
Bundan sonraki süreçte Suriye’den Türkiye’ye terörist sızmalar olduğu yönünde birçok spekülatif haber yapılabilir. Çünkü Türk kamuoyunda Suriye’ye yönelik sempatinin yok edilmesi, yerinin nefretle doldurulması önümüzdeki dönemde Suriye’ye bir askeri müdahaleye niyetli olan siyasi iradenin karşılaşacağı kamuoyu tepkisini azaltılması hedefleniyor.
Ne olursa olsun, hangi yalan haber yapılırsa yapılsın Türkiye asla Suriye’ye askeri bir müdahalenin ortağı olmamalıdır.
Şayet PKK’lı teröristlerin Türkiye’ye sızlamaları askeri bir müdahalenin gerekçesi olacaksa o zaman Türkiye önce Irak’a müdahale etmelidir. Çünkü ABD işgali başladığından beri PKK’nın yuvası Kuzey Irak’tır.
Terörün asıl ini dururken terör gerekçesiyle Türkiye’nin Suriye müdahalesinde herhangi bir şekilde ortak olması kabul edilemez bir durumdur. Bu gerçeklere rağmen böyle bir yanlışa imza atan siyasiler ABD’nin onları deliğe süpürmesinden korkmasınlar.
Çünkü ABD’yi beklemeden millet onları deliğe süpürecektir.

ABD, Rusya’yı ikna etmeye çalışıyor
Bir taraftan Türk halkı Suriye konusunda atılacak adımları hazmetmesi için hazırlanırken öteki taraftan Suriye konusunda planları çarpıp durmak zorunda kaldığı Rusya üzerinde çalışılıyor.
ABD, Rusya konusuyla bizzat ilgileniyor.
ABD Başkanı Obama bir süredir Suriye’de Yemen modelinin uygulanabilmesi için Rusya’yı iknaya çalışıyor.
Yemen modeline göre Beşar Esad devlet başkanlığı görevini bırakacak. Ancak yeni yönetimde Esad’la çalışan bazı isimler yine görev alabilecek.
20 Mayıs’ta sona eren G-8 zirvesinde Rusya Başbakan’ı Medvedev’e bu planı ileten Obama hayır cevabı aldı.
ABD Suriye konusunda pes edecek gibi görünmüyor. Ama Rusya da Suriye’ye olan desteğini keseceğine dair hiçbir işaret vermedi.
Rusya kayasına tosladığı halde hala ABD’nin pes etmeyip, Rusya’yı bir şekilde iknaya zorlamasının demokrasi sevdasından kaynaklandığını düşünenlerin artık kalmadığını sanıyorum.
Sözü fazla uzatmadan sadede gelirsek ABD’nin bu ısrarı Beşar Esad’sız bir Suriye’nin hem kendi çıkarlarına hem de İsrail’in çıkarına olacağı içindir. Ortadoğu’daki değişim planlarının tıkır tıkır işlemesi, BOP’un hedefine ulaşması ancak bu şekilde mümkün olacaktır.