Suriye'de yaşanan olayları, diktatörlükten memnun olmayan halkların isyanı olarak yorumlamaya kalkarsanız çok büyük bir hata yaparsınız. Bugün Suriye'de ne halkı hedef alan bir rejim vardır ne de Suriye rejimine karşı baş kaldıran bir halk?Peki, böyle değilse Suriye'de neden karışıklıklar meydana geldi ve bunların arkasında kimler var?Bugün Suriye'de ve diğer İslam ülkelerinde halk isyanı süsü verilerek gerçekleşen bütün olaylar Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir uygulamasıdır ve tamamen dışarıdan kontrol edilmektedir. Suriye'nin bir kasabasında 120 polisin pusuya düşürülerek katledildiği hadiseyi hatırlayalım. Sözde isyancılar ağır silahlarla polislere pusu kurmuş ve çıkan çatışma neticesinde hepsini öldürmüştü.Polis herhangi bir vatandaş değildir ve çatışmalara karşı eğitimlidir. Buna rağmen hangi halk kalkıp da bu eğitimli kişilere karşı hem de ağır silahlar kullanarak, devleti de karşısına alarak çatışmaya girer ve de bu polisleri katleder? Üstelik bu çatışma ve katliam sonrası kasabanın önemli binalarını yağmaladılar ve sivillere de zarar verdiler.Böyle bir kanlı hadisenin faillerinin Suriye halkı olduğunu söylemek tamamen saçmalıktır. Bu açık ve net olarak ifade etmek gerekirse terörist bir eylemdir ve failler de muhtemelen PKK kamplarında eğitim görmüş olan ve bölgeyi iyi bilen Suriye asıllı teröristlerdir. Geçtiğimiz günlerde Hama'da başlayan, Şam ve Zebadani'ye sıçrayan olayları da bu kapsamda değerlendirmek yerinde olacaktır. Olaylarda yine provokasyon var ve sözde isyancılar bu şehirlerdeki kamu binalarına ve karakollara saldırmışlardı.İş çığırından çıkınca ve halk kendini koruyamayacak noktaya gelince Suriye yönetimi orduyu devreye koymuş ve bu şehirlere askeri müdahale yapılmıştı. Tabii, senaryonun gereği kara propaganda yine devreye girdi ve sanki halka zarar vermek isteyen Suriye ordusuymuş gibi gösterilerek dünya kamuoyu yanıltılmaya çalışıldı.Türkiye'deki siyasi iradenin de bu noktadaki duruşu oldukça yanlıştı. Dost ve müttefik ülke olan Suriye hedef tahtasına oturtuldu, ABD ve İsrail ağzıyla eleştiriye tabi tutuldu.Halbuki Suriye yönetiminin orduyu devreye koyması ve teröristleri yakalamaya çalışması gayet doğal olan bir tavırdı. Bizler Türk askeri güneydoğuda şehit edildiği zaman teröristlere "aferin iyi yaptınız" mı diyoruz, yoksa en güçlü birliklerimizi bölgeye gönderip terörist avına mı çıkıyoruz? Bizler yeri geldiğinde ülke dışından gelen tehditleri dahi bastırmak için sınır ötesi operasyon yapmıyor muyuz?Neticede 120 polisin katledildiği hadisede teröristlere silahların Türkiye sınırından getirildiği ve teröristlerin halka karışarak Türkiye'ye kaçtıkları iddiaların arasında. Böyle bir durumda Suriye Türkiye'den operasyon izni dahi alma hakkı yok mu?Kaldı ki, Suriye'nin bugüne kadar böyle bir talebi de olmadı, sadece ulusal güvenliğini tehdit eden olayları bastırmak için kendi sınırları içerisinde operasyonlar yapıyor.Türkiye'ye düşen görev, bu terörist isyanlarının perde arkası destekçisi olan küresel iradelerle kol kola girmek değil, Suriye'nin bu haklı mücadelesinde gereken desteği Suriye yönetimine vermektir.Ayrıca Suriye'nin haklı müdahalesini Batı ağzıyla eleştiri yağmuruna tutan siyasi irademizin, Irak'ta, Afganistan'da milyonlarca Müslüman'ın katili olan ABD'ye bir tek eleştiri dahi getirmemesi, hatta katliamları gerçekleştiren ABD askerleri için sağ salim yurtlarına dönmeleri için dua etmeleri oldukça manidardır. Millet olarak olayları doğru okumalıyız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Lozan’a hezimet diyenler, Sevr’i arzulayanlardır / 25.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025