"Tapumuz kimliğimizdir bu şeref şan kutbu Muhteşemdir iki dünyaya Süleymaniye bu"/ Muhammed KARACA
10.05.2007 00:00:00
Bu satırlar Yesri adlı Osmanlı döneminde yaşamış bir şairimize aittir. Canlı hatırası hala daha Süleymaniye Camii'nin girişin sol tarafında durmakta ve okuyan herkeste derin etkiler yapmakta, adeta Osmanlı'yı anlatmaktadır. Bilhassa beni vuran tarafı, bu üst tarafta aldığım iki beyittir. Özellikle de "tapumuz kimliğimizdir" kelimelerinden etkilenmemek mümkün değildir. Çünkü; o iki kelime bir ulusun kararlılığını, bağımsızlık anlayışını, vatana bağlılığını, vatan aşkını, tüm dünyayı kendine ne denli vatan gördüğünü anlatır. Kısacası; Türklüğün gen yapısını okur.Gelgelelim son dört buçuk yılda hükümetimiz tarafından özelleştirme adı altındaseksen yıllık millet ve devlet birikimlerinin yabancılara peşkeş çekilmesiyle vatan kavramı değiştirilmiştir."Ne kadar para, o kadar toprak" anlayışı devletin zirvesindekilerin zihinlerine işlemiş, bir zamanlar şimdiki sahiplerinin eline geçmesin diye canından geçen şüheda dolu topraklarımız sudan ucuza satılmış, üstelik vatanın artık bir değeri olmuştur. Yani paha biçilebilmiştir.Büyüklerimizin hikmetinden sual edilmez! Fakat, her ne hikmetse milletin vergileriyle ödenip bu günlere getirilen TÜRK TELEKOM, POAŞ vb. kuruluşlar tek tek yabancının mülkü olmuş, diğer bir deyişle; yıllanmış emekler az bir paraya gitmiştir.Halkının yüzde doksan dokuzu Müslüman bir ülkede kilise sayısı, cami sayısını kovalıyorsa sizce de bunda bir anormallik yok mu? Ya da kime çalışıyoruz? BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın dediği gibi "kilisesi örümcek bağlamış hristiyan neden burada kilise açıyor."Önceden ecdadımıza yapılmak istenen iftiralar işaret ve ima yoluyla yapılırken mevcut hükümetin aşırı tavizkar ve vurdumduymaz tavırları yüzünden Ermenilerin soykırım iddia ve iftiraları dünyanın dört bir yanında taraftar bulmaya başlamıştır. Hatta öyle ki; "soykırımı değil, kaç kişinin öldüğünü tartışırız" demeye başlamışlardır.Kuzey Irakta bize metres muamelesi yapan Amerika'nın da katkılarıyla kurulan "karton devlet" bugün bize meydan okuyor. Tabi bunun yanında dünya kamuoyu nezdinde düşen ülke prestijimiz de cabası...Gerek "en doğal müttefik"lerimizin çantasından çıkan bölük pörçük Türkiye haritaları, gerek kabinesiyle, uyuyan bakanımızla, pazarlamacılığın yanı sıra espri kabiliyeti yüksek maliye bakanımızla, gerekse sokak arası vari muhabbetle birbirine giren iktidar ve muhalefetimizle evlere şenlik Türkiye...Bütün bunlar, bütün bu yaşananlar aslında kimliğimizi kaybetmekte olduğumuzun bir göstergesi değil, şu garip ülkemdeki bütün bu yaşananlar kimliğimizi 2002'de kaybettiğimize dair tek tek zuhur eden alametlerdir.Bunun başka bir yüzünü halk arasında da görebilirsiniz. "Vatan sevgisi imandandır" hadisini en çok bilmesi gereken imam efendilerdir. Bilhassa hükümet güdümlülerine gidip içinde bulunduğumuz tehlikeleri anlatınca bunu maaşından fazla umursamıyorsa bizi biz yapan kimliğimiz sizlere ömür...Bir cana kıymet biçilemezken, milyonlarca can mukabilinde aldığımız tapumuzdur/kimliğimizdir ve tabii vatanımızdır.Tapu yoksa, kimlik yoksa zaten Anadolu'dan çıkarılmamız işten değildir. Dış mihrakların sinsi faaliyetlerinin hedefi de kimliğimizi ve kimliğimizin muhafızlarını yok etmektir.Bugüne gelecek olursak; özü tertemiz olan bu ulus, tarihin her safhasında en az şimdiki kadar zorlu süreçlerden geçmiş, badireleri aşmış, tam olarak bağımsızlığını almış ve tarih sahnesinde yoluna devam etmiş ve kıyamete kadar da edecektir.Tarih bilhassa bu ulusu badirelerden çıkaran liderlerini iftiharla yazmıştır. Şimdi tarih yazacak yeni bir Türk önderini beklemektedir. O öndere yetişip yanında yer alabilmek dileğiyle...
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012