Tartışmalı yasa komisyondan geçti
Hükümet, ceza kanununa “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu ekleyecek hükümde, Yargıtay’ın “gerekçesi muğlak” ve “basın-yayın” için değerlendirmesiyle “sakıncalı” uyarısına rağmen geri adım atmadı
16.06.2022 17:04:00





TBMM Adalet Komisyonu'nda medya/sosyal medya alanına yönelik yasa teklifindeki en tartışmalı madde, AKP ve MHP'nin oy çokluğuyla geçti. Türk Ceza Kanunu'na (TCK) "dezenformasyonu önleme" iddiasıyla "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" şeklinde yeni suç eklenmesinden vazgeçilmemiş oldu. Muhalefet ve basın meslek örgütlerinin eleştirileriyle ve değişiklik talepleri de yanıtsız bırakıldı. AKP-MHP, teklif üzerinde önergeleriyle sadece küçük rötuşlar yaptı. Böylece 40 maddelik yasa teklifi, tümüyle Komisyon'da geçti. Komisyonda kabul edilen 40 maddelik yasa teklifine göre; halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Bu ceza, kişinin kimliğini gizlemesi veya bir örgütün faaliyetleri çerçevesinde suçu işlemesi halinde yarı oranla artırılacak. Milli İstihbarat Teşkilatının faaliyetleri ve personeline yönelik suç teşkil eden içerikler katalog suçlar kapsamına alınacak. İnternet haber siteleri süreli yayın kapsamına alınacak. İnternet haber sitesinde yayımlanan içerikler, gerektiğinde talep eden Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmek üzere doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde 2 yıl süre ile muhafaza edilecek.
Komisyon görüşmeleri sırasında açıklamalarda bulunan Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi İhsan Baştürk, ceza hukuku açısından hangi fiilin suç olarak tanımlandığını açık ve net şekilde hiçbir tereddüde imkân bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Baştürk, "Gerek Türk Ceza Kanunu'na gerek özel ceza kanunlarımıza baktığımızda Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ve iptale gerekçe olarak en sık başvurulan ilkelerden birisi belirlilik ilkesi. Maddedeki 'iç ve dış güvenliği' kavramı, 'kamu düzeni', 'genel sağlık', 'kamu barışını bozma' gibi kavramlarındaki içeriğin belirlenmesi zorluk yaratacaktır. Yargı erki tarafından uygulanmasında önemli tartışmalar çıkabileceğini tahmin etmek hiç de güç değildir" ifadelerini kullanmıştı. Ceza hükmündeki Türkiye'nin "iç ve dış güvenliği", "kamu düzeni ve genel sağlığı" gibi muğlaklığa dikkat çeken Baştürk, maddedeki "kamu barışını bozmaya elverişli" ifadesiyle de neyin suçun kapsamında olduğunu belirlemede güçlük olacağını söylemişti.
Yargıtay 'muğlak' dedi
Komisyon görüşmeleri sırasında açıklamalarda bulunan Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi İhsan Baştürk, ceza hukuku açısından hangi fiilin suç olarak tanımlandığını açık ve net şekilde hiçbir tereddüde imkân bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Baştürk, "Gerek Türk Ceza Kanunu'na gerek özel ceza kanunlarımıza baktığımızda Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ve iptale gerekçe olarak en sık başvurulan ilkelerden birisi belirlilik ilkesi. Maddedeki 'iç ve dış güvenliği' kavramı, 'kamu düzeni', 'genel sağlık', 'kamu barışını bozma' gibi kavramlarındaki içeriğin belirlenmesi zorluk yaratacaktır. Yargı erki tarafından uygulanmasında önemli tartışmalar çıkabileceğini tahmin etmek hiç de güç değildir" ifadelerini kullanmıştı. Ceza hükmündeki Türkiye'nin "iç ve dış güvenliği", "kamu düzeni ve genel sağlığı" gibi muğlaklığa dikkat çeken Baştürk, maddedeki "kamu barışını bozmaya elverişli" ifadesiyle de neyin suçun kapsamında olduğunu belirlemede güçlük olacağını söylemişti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.