Tayyar Rahmiye: Kurtuluş’un kanatlı kahramanı
Tarihin tozlu sayfalarında adı geçen nice kahraman vardır; ancak bazıları, cesaretleriyle zamanın ötesine geçer. Tayyar Rahmiye, işte o isimlerden biridir. Bir kadının, bir milletin bağımsızlık mücadelesinde nasıl bir yıldız gibi parlayabileceğinin en çarpıcı örneklerinden biri
09.10.2025 00:20:00
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





Rahmiye Hanım, 1890 yılında Osmaniye'nin Kaypak nahiyesine bağlı Raziyeler (bugünkü adıyla Kayalı) köyünde dünyaya geldi. Babası Köse Abdullah, annesi Hatice Hanım'dı. Zorlu bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirdi; iki evlilik yaptı, çocuklarının çoğunu genç yaşta kaybetti. Ancak bu acılar onu kırmadı, aksine güçlendirdi.


1916'da Sykes-Picot Anlaşması ile Osmanlı toprakları paylaşılmaya başlanınca Fransızlar Güney Anadolu'ya asker çıkardı. Osmaniye halkı, bu işgale karşı Kuvay-ı Milliye saflarında örgütlenmeye başladı. Rahmiye Hanım da bu direnişe katılmak için gönüllü oldu.


Kadın olduğu için cephe gerisinde görev verilmek istendiğinde, şu sözleriyle tarihe geçti: "Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz erkek olduğunuz halde yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?"


Tayyar lakabının doğuşu
Kırmızı Müfreze'ye onbaşı olarak katılan Rahmiye, 1920 yılında Hasanbeyli civarındaki Fransız karargâhına yapılan taarruzda büyük cesaret gösterdi. İki askeri ateş altında kurtarmak için ileri atıldığında, adeta uçarcasına hareket ettiği için kendisine "Tayyar" (uçan) lakabı verildi. Bu lakap, onun savaş meydanındaki cesaretini ve çevikliğini simgeliyordu.

Şehadet ve sonsuzluk
5 Ağustos 1920'de Osmaniye'nin Alibeyli Mahallesi'nde Fransız karargâhı olarak kullanılan Hacı Ökkeş Konağı'na yapılan saldırıda müfrezesiyle birlikte görev aldı. Hücum sırasında vurularak şehit düştü. Naaşı önce Hacıosmanlı Mezarlığı'na, daha sonra Enver'ül-Hamid Camii haziresine nakledildi.

Mirası ve anısı
Bugün Osmaniye'de bir mahalleye ve bir okula onun adı verilmiştir. Tayyar Rahmiye, sadece bir savaş kahramanı değil; aynı zamanda kadınların cesaretle tarih yazabileceğini gösteren bir simgedir. Onun hikâyesi, özgürlük uğruna verilen mücadelenin ve kadınların bu mücadeledeki yerinin unutulmaması gereken bir parçasıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.