"Görgü tanıklarına göre, Telafer'deki direnişçilerin tamamı Türkmen. Ve işgalciler hareket eden her şeye ateş ediyor." Sözüm ona "uygar batının " gözleri önünde cereyan eden vahşet tüm şiddetiyle devam etmektedir. Dünya sadece seyirle meşguldür. Yapılan zulümdür ve "zulüm ile payidar olunmaz" ilahi ikazı zalimleredir. Peki, bizim halimiz nedir. Bizde (yani insanlık) duyarlılık ve merhamet sınavındayız. Telafer'de bu kadar vahşet devam ederken; insanlığın yapacağı mutlaka bir şeyler vardır. Bu konuda Peygamberimiz her şartta insanın bir şeyler yapabileceğini işaret etmiştir."Bir münkaratla (olumsuzluk, kötü durum) karşılaşırsanız, onu elinizle düzeltiniz, gücünüz yetmez ise dilinizle düzeltiniz, gücünüz yetmez ise kalbinizle buğz (nefret) ediniz. Unutmayınız ki kalp ile buğz imanın en düşük mertebesidir." Telafer'de cereyan eden insanlık dramına hiçbir şey yapamıyorsanız; kalbinizle buğz ediniz. Yani kalbinizle itiraz ediniz. Zulmü lanetleyiniz.Zalimi, kim olursa olsun; lanetleyiniz.Bir an olsun kendinizi Telafer'deki mazlumların yerine koyunuz.Müttefikimiz ABD nin ve batılı yamyamların gerçek yüzünü görünüz.Telafer' deki katliamda katledilen senin kardeşlerin, yani Türk olduğunu unutmamalısın.Aynı akıbet bir gün sana da olabileceğini unutmamalısın.Şu mübarek gün ve gecelerde Telafer ve dünyada zulüm gören bütün herkese dua etmelisin.Bir dua deyip geçmeyin! "Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim. O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler.(Bakara 186)Hikaye edilir: Sefere çıkmakta olan bir kervana orada yaşayan arif bir zat da katılmak ister. Kabul edilir ve yola çıkılır. Kervan yolda eşkıyalar tarafında soyulur. Elerinde var olan bütün kıymetli şeyleri alınıp giderken, arif zat eşkıyalara seslenir."Bakın şurada bulunan fakirin üzerinde de kıymetli şeyler var onu da alın" Hakikaten arif zatın dediği gibi o kişinin üzerinde kıymetli şeyler bulunur, alınır ve gidilir.Bu durum karşısında kimse bir mana veremez ve çaresizce beklemeye başlarlar.Bir müddet sonra eşkıyalar padişahın ordusu tarafından tutuklanarak geri döndürülürler. Herkese malları geri iade edilir. Bu arada arif zat secdeye kapanarak Allah'a şükürler etmeye başlar. Arif zata durum hakkında sorulur. Cevaben: "Bu eşkıyalar insanlara zulümlerini o kadar artırdılar ki, Allah onları cezalandıracaktı. İş bir mazlumun daha ahına kalmıştı.(mazlumun ahı indirir şahı) Ben O fakiri göstererek onun ah edip "gayretullah'a" dokunur da,Allah'ın yardımı gelir diye murat ettim. Ve dualar kabul oldu. Hepiniz O fakirin duası sayesinde kurtuldunuz."Benim duamla ne olur deme O fakir sen olabilirsin. Unutma ki bardağı son bir damla taşırır. Haydi, o zaman dua edelim ki: "Telafer'i Allah kayıra"
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024