Terör Çözümsüz Değildir

İktidarıyla muhalefetiyle siyaset 22 Temmuz seçimlerine odaklanmışken, yapılan emrivaki listelerle küstürdükleri teşkilatlarını ve tabanlarını ikna etmekle meşgulken, terör aldı başını gidiyor ve gittikçe daha da içinden çıkılmaz hale geliyor.Her gün vatan evlatlarımız şehit oluyor, ülkemizin hemen hemen her vilayetine acı haberler ulaşıyor. İçimiz kan ağlıyor, bağrımız yanıyor.Şimdilik liste telaşıyla uğraşan AKP, iktidarı sıfır terörle devraldığı ülkeyi yanlış icraatlarla hangi noktaya getirdiğini görmelidir.Ülkenin terör konusunda bu noktaya gelmesi,AKP'nin AB tavsiyeleriyle uyguladığı iç politikaların ürünüdür;AKP'nin ABD tavsiyeleriyle uyguladığı dış politikaların ürünüdür;AKP'nin IMF tavsiyeleriyle uyguladığı ekonomi politikalarının ürünüdür.İç politikada, hukukun üstünlüğü AB'ye devredilmiş, terörün hukuki olarak önü açılmış güvenlik güçlerimizin ise eli kolu bağlanmış, teröristbaşının cezasının infaz edilmemesiyle teröre cesaret kazandırılmış; teröre, "Kürt sorunu" denilerek, terör bir bölgenin üzerine atılmaya çalışılmış; Güneydoğu'da Kuzey Kürdistan'ın oluşturulması için terör siyasi bir zemine doğru çekilmeye çalışılmış; terörün destekçisi olan iç ve dış güçler konusunda gerekli tepkiler verilmemiş ve tedbirler alınmamış?.Dış politikada, terörün Kuzey Irak'ta oluşumuna ve büyümesine müsaade edilmiş, terörü besleyenlerin binaları yapılmış, enerjisi sağlanmış, her türlü lojistik destek verilmiş; Irak'ın kuzeyinde bizi tehdit eden bir bölgenin oluşmasına en büyük sebep olan ABD'nin Irak işgaline her türlü lojistik destek sağlanmış; 11 askerimizin başına çuval geçirenlere, hava sahamızı işgal edenlere, teröre her türlü finans ve silah yardımı sağlayanlara stratejik müttefik denmeye devam edilmiş?Ekonomide ise emekli, köylü, işçi, memur kısaca vatandaşın tamamı ihmal edilmiş, vatandaşın sırtındaki vergi yükü arttıkça artmış, böylece vatandaşlar, özellikle de güneydoğulu insanımız terörün kucağına itilmiş; teröre destek veren ülkelerin küresel şirketlerinin her türlü şirketimizi, madenlerimizi, topraklarımızı satın almasının önü açılmış; teröre destek veren ülkelerin paraları ülkemizde hakim kılınmış, onlar da kağıdı boyayıp teröre her türlü finansı sağlamışlar; uygulanan yanlış politikalar terörü ekonomik olarak güçlendirmiş, vatanına ve devletine sadık olanları ise mağdur etmiş?Ekonomik, siyasi, kültürel, ahlaki daha birçok neden sayılabilir. Gördüğünüz ve 4,5 yıldır da şahit oluğunuz gibi AB, ABD ve de IMF adına sürekli yontulan, yıpratılan, zayıflatılan devlet, millet ve asker olmuş, önü açılan, büyütülen ve güçlendirilen ise terör ve destekçileri olmuş.Şimdi de iktidar göstermelik bir Kuzey Irak operasyonu ile bu yapılanları örtbas etmeye çalışıyor, ama ne fayda. Tarih asla yalan söylemez.Kuzey Irak'ta nasıl bir tehlike var, tek başımıza girdiğimizde nasıl bir tuzak bizi bekliyor bilemeyiz, ama dumanı yükseliyor, kokusu geliyor, bunu da buraya not düşelim.   Hatırlarsanız önce Prof. Dr. Haydar Baş ve daha sonra da Genelkurmay Başkanı Büyükanıt "Kuzey Irak'a girilecekse BM çatısı altında olmalıdır" uyarısını yapmışlardı. Bu bizim için oluşturulan tuzağın panzehiriydi. Bugüne kadar BM, NATO, ABD, AB diyen siyasi iktidarımızın, bu uyarıyı hiç dikkate almaması da ayrı bir konu. "Acaba??" demeden kendimizi alamıyoruz.Yine AKP'ye terörle alakalı gerekli ve yeterli muhalefeti yapamayan, iktidarın yaptığı yanlışları hakkıyla ortaya koyamayıp engel olamayan ana muhalefet partisi CHP de bu 4,5 yılın muhasebesini ve hangi yüzle milletin karşısına çıkacağının hesabını yapmalıdır.Terör konusunda meclis içinde olmamasına rağmen en etkili mücadeleyi ve en pratik çözümü sunan Bağımsız Türkiye Partisi ve lideri Prof. Dr. Haydar Baş oldu.Dilerseniz makalemizi Sayın Baş'ın terör konusundaki tespitleri ve çözümleriyle bitirelim:"PKK terörü hangi devletlerden ve hangi kaynaklardan beslendiği herkes tarafından bilinmekte ve açıkça ifade edilmektedir. Türk ekonomisini ayağa kaldıracak milli modeli ve yerli çözümü olmayanlar, yüce milletimizi can evinden vuran kanlı terörü besleyen devletlere ve küresel odaklara karşı milli duruş sergileyemezler. Bu sebeple Türk milletinin başının terör belasında kurtulması için, BTP'nin Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projelerinin iktidar olmasının yanı sıra tam bir devlet kararlılığı şarttır. Terörün kökünü kazıyacak panzehir, BTP'nin sosyal projeleri ve devlet kararlılığıdır." "BTP, Sosyal Devlet projeleri ve Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan kadın-erkek herkese bağlayacağı 500 YTL'lik 'vatandaşlık maaşı' ile halkımızın tamamını kucaklayacaktır. Vatandaşlık maaşını alan halkımız, dağa çıkan teröristler kendi yakınları dahi olsa, onları "yediğimiz kabı kirletmeyin, doyduğumuz sofrayı devirmeyin?" diye ikaz ederek bizzat kendi elleriyle dağdan aşağıya indirecektir.  Böylece devlet ile milletimizin arasına girmek isteyenlerin tezgahları da bozulacaktır. BTP, Türk devletini hiçbir ecnebi devlet veya güce muhtaç kılmadan Milli Ekonomi Modeli ile kalkındıracağı için, terörü besleyen hiçbir devletin karşısında boynu bükük olmayacak, milli duruş ekseninde tam bir devlet kararlılığı ortaya konacaktır. İşte o zaman terör odakları da onları besleyen güçler de avuçlarını yalayacaktır."