Gelecek yıla yönelik beklentilerini anlatan TUROB Başkanı Timur Bayındır, "Türkiye'nin terör, güvenlik, sosyal huzur ve ekonomide istikrar ile ilgili sorunları giderilemezse önümüzdeki 2-3 senenin kolay olmayacağı kesin" dedi
30.09.2015 00:00:00
EKONOMİ SERVİSİTuristik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, turizm sektörü açısından önümüzdeki 2-3 yılın çok zor geçeceğini söyledi. Gelecek yıla yönelik beklentilerini anlatan Başkan Timur Bayındır, "Önümüzdeki 2-3 senenin kolay olmayacağı kesin. 2016 hedefimiz 2015 yılının altına düşmemek. Türkiye'nin terör, güvenlik, sosyal huzur ve ekonomide istikrar ile ilgili sorunlarının giderilmesi ve dış pazarlarda bunların yarattığı olumsuz algının değişmesi gerekiyor. Bu ne kadar çabuk gerçekleşirse, turizmde de işler o kadar hızlı düzelir" diye konuştu. Şartlar değişirse 6 ayda normalleşirizÖzellikle böyle dönemlerde, ama esasında her dönem, ülkenin ve turizm merkezlerinin hem devlet hem de belediyeler tarafından etkin olarak yürütülen bir iletişim stratejisinin ve sisteminin bulunmasının da çok önemli olduğunu dile getiren Bayındır, "Zira bu konuda çok yetersiz kalınıyor. Eğer şu andaki olumsuz ortam bugün değişseydi, işler 6 ay içinde normalleşirdi. Ancak aynı durum devam ederse veya daha da tırmanırsa, 2016 yılında işler 2015 yılının da oldukça gerisinde kalacaktır" değerlendirmesini yaptı. Hedeflerimizin gerisinde kaldıkTürkiye'de hedef belirlemenin çok güç olduğuna dikkat çeken Bayırdır, "Türkiye'de gelişen olaylara ve dünya medyalarında çıkan haberlere göre her gün ayrı bir gün, iyimser hedef ilk 3 çeyrekte olan küçülmenin artmaması. Hedeflerimizi daha gerçekçi olmak adına 2015 yıl sonu öngörülerimiz üzerine inşa ettik" ifadelerini kullandı. 2015 yılına girerken hedeflerinin yüzde 10 doluluk artışı olduğunu hatırlatan TUROB Başkanı Bayındır, şunları söyledi: "Dolayısıyla ciroda bu düzeyde bir hedef belirledik. Maalesef hedefimizin aksine dolulukta yüzde 11, ciroda yüzde 16 geriye gittik. Yaşanan gelişmelerin yılın son çeyreğine olumsuz yansımasını bekliyoruz. Yaşanan gelişmelerin sektörümüze olumsuz etkilerini gördük. Öngörmek zor ancak son 1 aydır gelen iptallerle yılın son 4 ayı geçen yılın oldukça gerisinde tamamlanacağa benziyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre Samsun'da 2023 yılında yaşanan trafik kazalarında 127 kişi hayatını kaybetti, 6 bin 577 kişi yaralandı
16.05.2024 12:06:00 İhlas Haber Ajansı
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre Samsun'da 2023 yılında yaşanan trafik kazalarında 127 kişi hayatını kaybetti, 6 bin 577 kişi yaralandı.
TÜİK, 2023 yılı karayolu trafik kaza istatistiklerini açıkladı. Buna göre Türkiye'de 235 bin 71 adet ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldi. Trafik kazalarında 6 bin 548 kişi hayatını kaybetti, 350 bin 855 kişi yaralandı.
TÜİK il verilerine göre Samsun'da 2023 yılında 21 bin 968 trafik kazası meydana geldi. 2023 sonu itibarıyla 453 bin 751 motorlu kara taşıtının bulunduğu Samsun'da ölümlü ve yaralanmalı kaza sayısı toplam 4 bin 414. Bu kazalarda toplam 127 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin 34'ü kaza yerinde, 93'ü kaza sonrası yaşamını yitirdi. Kazalarda toplam 6 bin 577 kişi de yaralandı.
Putin ve Xi Pekin'de bir araya geldi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin'in başkenti Pekin'de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya geldi
16.05.2024 10:54:00 İhlas Haber Ajansı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin'in başkenti Pekin'de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya geldi. Putin, iki ülkenin uluslararası hukuka dayalı demokratik bir dünya düzenini savunduğunu söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yeniden devlet başkanı seçilmesinin ardından ilk yurtdışı ziyaretini Çin'e gerçekleştiriyor. Vladimir Putin için Pekin'de resmi karşılama töreni düzenlendi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından karşılanan Putin, törenin ardından Xi ile başkanlık konutuna geçti.
Heyetlerin de yer aldığı kısa bir görüşmenin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping baş başa görüşmeye geçti. İki ülke arasındaki ticari ilişkilere değinen Putin, 'Moskova ve Pekin'in gerçekten sağlam bir pratik işbirliği geçmişi var. 2023 yılında ikili ticaret neredeyse dörtte bir oranında artarak 227 milyar dolar gibi iyi rakama ulaştı. Çin, ticari ve ekonomik alanda ana ortağımızdır. Geçen yılın verilerine göre Rusya, Çin'in ticaret ortağı olan ülkeler listesinde dördüncü sırada yer aldı. Mart 2023'teki Moskova ziyaretinizin ardından Rusya-Çin ekonomik işbirliğinin kilit alanlarının 2030'a kadar geliştirilmesine yönelik bir planın onaylanması bunda doğrudan rol oynadı. Önceliklerimiz arasında enerji, sanayi, tarım, ileri teknoloji, inovasyon, altyapı, inşaat ve ulaştırma alanlarında işbirlikleri yer alıyor' dedi.
'Demokratik düzeni savunuyoruz'
Çin ile dünya siyasetinde aynı yaklaşım içinde olduklarını söyleyen Putin, 'Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin fırsatçılığa ve kimseye karşı olmaması büyük önem taşıyor. Bugün dünya meselelerindeki iş birliğimiz, uluslararası alanda istikrarı sağlayan temel faktörlerden biridir. Birlikte adalet ilkelerini ve çok kutuplu gerçekleri yansıtan, uluslararası hukuka dayalı demokratik bir dünya düzenini savunuyoruz. Rusya ve Çin, BM, BRICS, ŞİÖ ve G20'de başarılı bir şekilde iş birliğini sürdürüyor. Avrasya Topluluğu'nun potansiyellerini ve 'Tek Kuşak, Tek Yol' girişimini birleştirmek için Avrasya alanındaki entegrasyon süreçlerini daha da uyumlu hale getirmeye kararlıyız' ifadelerini kullandı.
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 75. yıldönümü olduğuna dikkat çeken Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise 'Yeni dönemde her zaman olduğu gibi Rusya ile iyi komşuluk, güven ilişkilerini, iki halk arasındaki yakınlığı arttırmayı, çok ulusluluğu ve kalkınma için ortak çaba göstermeyi amaçlıyoruz' dedi. Xi Jinping ayrıca Rusya ile birlikte eşitlik ve adaleti sağlamak için ortak çaba gösterdiklerini de vurguladı. Bugünkü Çin-Rusya ilişkilerinin zor kazanıldığını belirten Xi, 'İki tarafın da buna değer vermesi ve geliştirmesi gerekiyor' ifadesini kullandı.
Beşiktaş'ta tadilat yapılan binada patlama: 1 işçi yarlandı
Beşiktaş'ta 4 katlı binanın tadilat yapılan ikinci katındaki dairede meydana gelen patlamada 1 işçi yaralandı.
16.05.2024 09:29:00 / Güncelleme: 16.05.2024 10:27:19 Anadolu Ajansı
Barış Terkoğlu: Devlet içinde savaş var, kim kazanır bilmiyorum
16.05.2024 08:53:00 / Güncelleme: 16.05.2024 09:03:34 Haber Merkezi
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturmanın gizli tanığı Serdar Sertçelik'in ifadeleri doğrultusunda, 3 sivil ile 1 komiser daha bu sabah gözaltına alındı. Geçen hafta görevden uzaklaştırılan Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve Müdür Yardımcısı ile bir komiser dün gözaltına alınmıştı. Soruşturmada gözaltı sayısı 8'e çıktı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Cumhur İttifakı'na yönelik darbe girişimi' olduğunu değerlendirdiği operasyon konusunda Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, 17-25 Aralık operasyonunu ve o dönem Devlet Bahçeli'nin aldığı tutumu hatırlattı.
Terkoğlu, bugün yaşananlar için ise şunları yazdı:
Açıkça söyleyeyim: İktidar içinde bilek güreşi var. Devlet yine kritik bir kavşakta. Tuğrul Türkeş'in tanımıyla "Azgın milliyetçilik" ile "muhafazakar milliyetçilik" iktidarın yönü konusunda ayrışıyor. Bir tarafında MHP'nin öte yanında "AKP içindeki MHP'sizlerin" olduğu çatışmanın merkezinde Süleyman Soylu ve Ali Yerlikaya var. Yeni bakanın adımlarındaki görüntü şuydu: MHP ve Soylu'nun sokaktaki ve devletteki gücü sınırlanıyor. Mafya ve kara para operasyonları da, Sinan Ateş cinayeti sonrasında ortaya serilenler de, güvenlik bürokrasisindeki yer değiştirmeler de bu nedenle MHP ve Soylucular'ın tepkisiyle karşılaştı.
Ayhan Bora Kaplan operasyonu, görüntüde sırtı sıvazlanarak büyüyen bir mafya grubunaydı. Ama herkes Kaplan'ın adını Soylu ile birlikte anıyordu. Sinan Ateş cinayeti soruşturması görüntüde katillereydi ama herkes cinayetin MHP içine uzandığını görüyordu. 31 Mart sonrası CHP'de hesaplaşma beklenirken, MHP ve Soylucular bir başka hesaplaşmaya hazırlanıyordu.
Ergenekon kumpasını başlatan Tuncay Güney'in getirilip Polis Müdürü Adil Serdar Saçan'ın önüne konmasını, sonra da Saçan'ın Ergenekon'dan tutuklanmasını hatırlayın. Kumpas davalarında sürekli yer ve yön değiştiren gizli tanıkları hatırlayın. Bu kez de elde, önce Ayhan Bora Kaplan aleyhinde ifade veren ardından yurtdışına kaçıp saf değiştiren gizli tanık S.S. var. Operasyon yaparken, hukukun sınırlarını tanımayan üç polisi yemleyen S.S.'nin konuşma kayıtları iktidar içi hesaplaşmanın aracı oldu.
17-25 öncesinde, Fethullahçılar, kendilerine karşı her hamleyi "hedef biz değiliz Hükümet" diyerek yanıtlıyorlardı. Böylece cepheyi genişletiyor, odağı belirsizleştiriyor, saflarını kaynaştırıyorlardı. İktidarı ele geçirmeye hazırlanırken karşıtlarını darbecilikle suçluyorlardı. Aynı stratejiyi bugün MHP-Soylu kanadı uyguluyor. Gizli tanık S.S.'nin hesaplaşma için hazırlanmış kayıtlarıyla; Bekir Bozdağ, Abdülhamid Gül, Hasan Doğan gibi isimler haksız şekilde Kaplan dosyasıyla ilişkilendirildi. Böylece "hedef biz değiliz hükümet", "mafya operasyonu değil darbe" algısı önümüze kondu.
Kim kazanır bilmiyorum. Açık olan bir şey var ki, Ankara'yı sallayan kavgada minimal hedef Ankara Emniyet Müdürü. İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın da sonraki hedef olduğu anlaşılıyor. Maksimal hedef ise iktidarın bir süredir gevşeyen dizginlerinin yeniden ele geçirilmesi.
Bizim gibi iktidar savaşlarının dışında kalanlar ise hukukun dışına çıkan herkesten hesap sorulmasını bekliyor: Sokaktaki mafya temizlensin, Sinan Ateş'in katilleri bulunsun, devlet içindeki çeteler ayıklansın, gizli tanıklarla devletin hiçbir kurumu iş tutmasın…
11 yıl önceden bugüne baktığımda duygularım konuşuyor: "Darbedir darbe" diyenlerin darbesiyle bir kez daha karşılaşmayalım!
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.