Türk gençliği görev başına

Devletimizin kurucusu, aziz önderimiz ve rehberimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı en büyük miras, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk gençliğidir.

Her konuda yanılmazlığı ve ileri görüşlülüğü ile Türk milletine şaşmaz bir yol haritası çizen ulu önderimizin en çok üzerinde durduğu ve önemsediği konu, Türk gençliğiydi.

Türkiye Cumhuriyeti devleti, hangi ahval ve şerait içerisinde bulunursa bulunsun, onu bu cendereden kurtaracak olan irade, "Türk gençliğiydi".

Peki, neden şimdi bütün bunlar unutuldu veya unutturulmak isteniyor?

Hangi irade, Atatürk'ün yüksek ve şaşmaz iradesinin üzerinde olabilir?

Bizim daima ve daima rehber edinmemiz gereken kurtarıcı, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve söylemleridir.

Elbette ki tecrübeden ve bilgiden istifade ile ileri yaşta olanların görüşleri kıymetlidir.

Ancak, Türk gençliğine biçilen tarihi rolü hiçbir irade satın alamaz ve değiştiremez!

Bugün dahi içerisinde bulunduğumuz başta ekonomik buhran ve bunalım olmak üzere, tüm politik yanlışların ağır hasarlarından ülkeyi ayağa kaldıracak olan kesin irade, Türk gençliğidir.

Bakınız kurtarıcımız, büyük önderimiz Atatürk, gençlerden beklentilerini nasıl ve hangi veciz sözlerle sıralamıştı:

"Gençler, cesaretimizi güçlendiren ve sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve kültür ile insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız.

Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.

Bir gün ulusu sizin gibi beni anlamış gençliğe bırakacağımdan çok memnun ve mesudum.

Her kafanın anlamaktan aciz olduğu yüksek bir varlıktır gençlik.

Arkadaşlar, gençliğe bakın, Türk millî bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin.

Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum.

Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.

Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.

Sizin gibi gençlere malik bulundukça, bu vatan ve milletin, şimdiye kadar elde etmeyi başardığı zaferlerin üstüne çok daha büyük zaferler koyabileceğine şüphe etmiyorum.

Türkiye Cumhuriyeti'nin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum:

Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur.

Her şeye rağmen muhakkak bir ışığa doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletimin hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlâksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir."

Allah aşkına lütfen gençliğin önünden çekilin! 

Türk milletinin "muasır medeniyetler seviyesinin üzerine" çıkarılmasının önünde takoz olmayınız!

Bırakın gençler halletsin.

Emin olunuz ki, sizler için ve özellikle de akıbetiniz için bu davranışınız, son derece isabetli olacaktır.

Yapılan güzel işler için onlar sizlere teşekkür eder merak etmeyin.