Hiç abartmıyorum bu ay dünya tarihi için, insanlık tarihi için bir milat, bir başlangıç olacak. Adeta hayat yeniden başlayacak. İnsan beşer olma vasfından sıyrılıp, yaratılış gayesinin bilincinde bir mahlûk olacak. İnsan, insan olacak göreceksiniz. Ve bu başlangıcı bir Anadolu çocuğu, içimizden biri, bizden biri başlatacak. Biraz daha Türkçe anlatırsak; Bir Türk evladı tarihi baştan yazacak. (her ne kadar birilerine batsa da inadına Türk’üz)
Hz. Adem’le başlayan insanlık tarihi dünyanın her tarafına yayılmış. Bölgelerin fiziki, coğrafi, tabii vs. yapılarına göre insanların dilleri, renkleri, yaşam biçimleri şekillenmiş, günümüze kadar çok çeşitlilik arz ederek gelmiş, kıyamete kadarda gidecektir.
Türkler dünya tarihine iz bırakan bir millettir. Hele İslam dini ile şereflendikten sonra insanlığa hizmeti katlanarak devam etmiştir. Türklerin dostluğundan insanlık faydalandığı gibi düşmanlığını kazananlarda ağır bedeller ödemiştir. Hatta bilirsiniz; Uzaydan görünen tek insan yapısı Çin Seddi’ni, Çinliler Türklere karşı yapmıştırlar.
Sosyal hayatta, mimaride, insanlıkta dünyanın her tarafı Türk kokar. Şanlı ecdadımız gittiği yere medeniyet götürmüştür. En basitinden tuvalet kavramını Avrupa’ya atalarımızın götürdüğünü söylesek tarihe hakkını vermiş oluruz. Evet, Avrupa bugün çağdaşlık, medeniyet vs. isimlerle tanımlanan ne kadar insani öğe varsa hepsini Türk-İslam medeniyetinden almıştır.
Aldığı bu değerleri insanlığın hizmetine sunmamış. Tam aksine bu değerlere kan, gözyaşı, zulüm katarak insanlığa hükmetmeye kalkmış, dünya savaşları yapılmıştı. Ama insanlık aradığına bir türlü kavuşamamıştı. Çünkü dünya tahrif edilmiş Hıristiyanlık ve Yahudiliğin etkisinde kalmış. Bu inançlar, kendi güç ve iktidarları için kullanan insanların eline geçmiş. Hatta bir oyuncak olmuştu. Kapitalizmi ortaya atanın bir papaz olduğu düşünülürse ne demek istediğim anlaşılacaktır.
Sonra insanın doğuştan gelen hakları ve sonradan elde ettiği hakları vardır. Hıristiyanlığın tekelindeki kapitalizm ve bu anlayışa tepki olarak oluşan sosyalizm insanlığın sorunlarını çözmediği gibi zayıf kalan insanları yok olmakla karşı karşıya bırakmıştır.
Artık şu bir gerçek ki, iletişimin, haberleşmenin, teknolojinin zirveden zirvelere uçtuğu günümüzde hala ekmek bulamadığı için açlıktan ölen insanlar, insanımız var. Yokluktan mı ölüyor bu insanlar? Hayır. Birilerinin ihtirasları, mal ve makam tutkuları yüzünden ölüyor. Aksini iddia eden var mı?
İşte bu noktada ömrünü Rabbine, Resulüne ve Ehl-i Beyt’ine adamış bir Türk evladı, bir gönül adamı çıktı; (adeta) Durun! Bu kavga ne! Dünya hepimize yeter. Yeter ki, herkes haddini ve hakkını bilsin, dedi. Ve bir tez yazdı. Milli Ekonomi Modeli. Bu tez Türk tarihinde bir ilkti. İlk kez bir Türk, Ekonomi alanında dünya çapında bir esere imza atmıştı.
Uluslararası kongreler düzenlendi. Yüzlerce yerli yabancı ilim adamı, bilim adamı bu tez hakkındaki görüşlerini açıkladı. Ortak sonuç; Sosyalizm kendisini bitirdi. Kapitalizm insanlığı bitiriyor. Yeniden insanlık için, yeniden insanca yaşamak için Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projelerinin acilen hayata geçirilmesi lazım.
Dünyada 100’den fazla ülke bu projeleri aldı, uyguladı, uyguluyor. Bush’u, Obama’sı bu projeleri kaynak vermeden alanların başında geliyor. Daha geçtiğimiz seçimlerde AKP’yi en çok zorlayan proje kimin projesiydi? (Aile sigortası gibi) Hatta şu an bile Sayın Başbakan milleti avutmak için Sayın Baş’ın projelerini söylem haline getiriyor; Yok, sınavsız üniversite, dershaneler lise olacak, sağlık bedava vs.
Hülasa bu millet yine tarihe yön verecek. İnsanlığı kurtaracak reçeteyi içimizden biri, bizden biri yazdı. Prof. Dr. Haydar Baş yazdı. Rusya bilim adamlarını gönderdi. Sayın Baş Rus parlamentosuna davet edildi. Adamlar ilk ağızdan Milli Ekonomi Modelini dinlemek istiyorlar.
Evet, dünyanın süper güçlerinden biri bir Türk evladına açık çağrı yaptı; Gel şu modeli bize anlat. Bizi kurtar.
Hadi iktidar koltuğu kaybetmekten korktuğu için görmüyor, duymuyor. Ey muhalefet! Size onca çağrı yapılmadı mı, gelin bir olalım, şu ülkeyi düzlüğe çıkaralım, diye. Yarın nasıl hesap vereceksiniz.
Ey medya! Bırak bilim, ilim haberlerini ne idüğü belirsiz kişileri sanatçı diye milletin önüne koyup, onların en mahrem sırlarını magazin diye sıradanlaştırdınız yıllardır. Milleti hiç alakadar etmeyen konulara bile saatler ayırdınız. Ama bir Türk evladının Rus Parlamentosuna daveti ilginizi çekmedi. Bir satır, bir kare haber yapmadınız. Yarın bu büyük insana hangi yüzle mikrofon uzatacaksınız.
Ya, Aziz milletim! İktidarımın ilk ayında asgari ücret 3000 TL olacak denildi. Noterden tasdik bile edildi. İnanmadın, gittin 2023’e kandın. Kendine acımadın, çoluk çocuğuna da mı acımadın. Daha zamanı gelmedi mi?
Hz. Adem’le başlayan insanlık tarihi dünyanın her tarafına yayılmış. Bölgelerin fiziki, coğrafi, tabii vs. yapılarına göre insanların dilleri, renkleri, yaşam biçimleri şekillenmiş, günümüze kadar çok çeşitlilik arz ederek gelmiş, kıyamete kadarda gidecektir.
Türkler dünya tarihine iz bırakan bir millettir. Hele İslam dini ile şereflendikten sonra insanlığa hizmeti katlanarak devam etmiştir. Türklerin dostluğundan insanlık faydalandığı gibi düşmanlığını kazananlarda ağır bedeller ödemiştir. Hatta bilirsiniz; Uzaydan görünen tek insan yapısı Çin Seddi’ni, Çinliler Türklere karşı yapmıştırlar.
Sosyal hayatta, mimaride, insanlıkta dünyanın her tarafı Türk kokar. Şanlı ecdadımız gittiği yere medeniyet götürmüştür. En basitinden tuvalet kavramını Avrupa’ya atalarımızın götürdüğünü söylesek tarihe hakkını vermiş oluruz. Evet, Avrupa bugün çağdaşlık, medeniyet vs. isimlerle tanımlanan ne kadar insani öğe varsa hepsini Türk-İslam medeniyetinden almıştır.
Aldığı bu değerleri insanlığın hizmetine sunmamış. Tam aksine bu değerlere kan, gözyaşı, zulüm katarak insanlığa hükmetmeye kalkmış, dünya savaşları yapılmıştı. Ama insanlık aradığına bir türlü kavuşamamıştı. Çünkü dünya tahrif edilmiş Hıristiyanlık ve Yahudiliğin etkisinde kalmış. Bu inançlar, kendi güç ve iktidarları için kullanan insanların eline geçmiş. Hatta bir oyuncak olmuştu. Kapitalizmi ortaya atanın bir papaz olduğu düşünülürse ne demek istediğim anlaşılacaktır.
Sonra insanın doğuştan gelen hakları ve sonradan elde ettiği hakları vardır. Hıristiyanlığın tekelindeki kapitalizm ve bu anlayışa tepki olarak oluşan sosyalizm insanlığın sorunlarını çözmediği gibi zayıf kalan insanları yok olmakla karşı karşıya bırakmıştır.
Artık şu bir gerçek ki, iletişimin, haberleşmenin, teknolojinin zirveden zirvelere uçtuğu günümüzde hala ekmek bulamadığı için açlıktan ölen insanlar, insanımız var. Yokluktan mı ölüyor bu insanlar? Hayır. Birilerinin ihtirasları, mal ve makam tutkuları yüzünden ölüyor. Aksini iddia eden var mı?
İşte bu noktada ömrünü Rabbine, Resulüne ve Ehl-i Beyt’ine adamış bir Türk evladı, bir gönül adamı çıktı; (adeta) Durun! Bu kavga ne! Dünya hepimize yeter. Yeter ki, herkes haddini ve hakkını bilsin, dedi. Ve bir tez yazdı. Milli Ekonomi Modeli. Bu tez Türk tarihinde bir ilkti. İlk kez bir Türk, Ekonomi alanında dünya çapında bir esere imza atmıştı.
Uluslararası kongreler düzenlendi. Yüzlerce yerli yabancı ilim adamı, bilim adamı bu tez hakkındaki görüşlerini açıkladı. Ortak sonuç; Sosyalizm kendisini bitirdi. Kapitalizm insanlığı bitiriyor. Yeniden insanlık için, yeniden insanca yaşamak için Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projelerinin acilen hayata geçirilmesi lazım.
Dünyada 100’den fazla ülke bu projeleri aldı, uyguladı, uyguluyor. Bush’u, Obama’sı bu projeleri kaynak vermeden alanların başında geliyor. Daha geçtiğimiz seçimlerde AKP’yi en çok zorlayan proje kimin projesiydi? (Aile sigortası gibi) Hatta şu an bile Sayın Başbakan milleti avutmak için Sayın Baş’ın projelerini söylem haline getiriyor; Yok, sınavsız üniversite, dershaneler lise olacak, sağlık bedava vs.
Hülasa bu millet yine tarihe yön verecek. İnsanlığı kurtaracak reçeteyi içimizden biri, bizden biri yazdı. Prof. Dr. Haydar Baş yazdı. Rusya bilim adamlarını gönderdi. Sayın Baş Rus parlamentosuna davet edildi. Adamlar ilk ağızdan Milli Ekonomi Modelini dinlemek istiyorlar.
Evet, dünyanın süper güçlerinden biri bir Türk evladına açık çağrı yaptı; Gel şu modeli bize anlat. Bizi kurtar.
Hadi iktidar koltuğu kaybetmekten korktuğu için görmüyor, duymuyor. Ey muhalefet! Size onca çağrı yapılmadı mı, gelin bir olalım, şu ülkeyi düzlüğe çıkaralım, diye. Yarın nasıl hesap vereceksiniz.
Ey medya! Bırak bilim, ilim haberlerini ne idüğü belirsiz kişileri sanatçı diye milletin önüne koyup, onların en mahrem sırlarını magazin diye sıradanlaştırdınız yıllardır. Milleti hiç alakadar etmeyen konulara bile saatler ayırdınız. Ama bir Türk evladının Rus Parlamentosuna daveti ilginizi çekmedi. Bir satır, bir kare haber yapmadınız. Yarın bu büyük insana hangi yüzle mikrofon uzatacaksınız.
Ya, Aziz milletim! İktidarımın ilk ayında asgari ücret 3000 TL olacak denildi. Noterden tasdik bile edildi. İnanmadın, gittin 2023’e kandın. Kendine acımadın, çoluk çocuğuna da mı acımadın. Daha zamanı gelmedi mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025