Türkiye birinci dalgayı bitiremedi
Son Bilim Kurulu toplantısında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca test sayısında 100 bin sayısını hedeflediklerini söylemişti. Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, maske takmanın ve sosyal mesafenin koronavirüs (Covid-19) ile mücadelede çok önemli olduğunu belirterek, hastanede yoğun bakım odasında günlerce yatmanın çok zor olduğunu söyledi. İnsanların zatürre ve grip aşılarına yönelmesi hakkında konuşan Doç. Dr. Kayıpmaz, "Covid-19 pandemisi süresince, belirli risk grubunda yer alan hastalarımızın, Covid-19 ile bu enfeksiyonların aynı anda olduğu takdirde ağır gitmesi ihtimalini göz önünde bulundurarak, bu aşıları yaptırmasını tavsiye ediyoruz. Yalnız herkese aşılama yerine, belirli risk grubuna aşılamayı tavsiye ediyoruz. Bu konuyla ilgili olarak da zaten Bilim Kurulumuz bir çalışma yürütüyor ve yakın zamanda hangi yüksek riskli hasta gruplarına bu aşının uygulanacağına dair bir rehber de yayınlanacaktır. Burada özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar, organ nakli öyküsü olanlar, kanser tedavisi görenler, herhangi bir sebeple dalağı alınmış veya fonksiyonunu yitirmiş kişiler öncelikli olabilir. Özellikli olan bu hasta grubunu korumak veya Covid-19 hastasıyla sürekli olarak temas etmek durumunda olan yüksek riskli sağlık çalışanları aşılamada düşünülebilir. Bununla ilgili olarak da hocalarımız zaten şu an bir çalışma içerisindeler" ifadelerini kullandı.
Sosyal mesafe ihmal edilememeli
Maske kullanımının doğru bir şekilde ve sürekli olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Kayıpmaz, şunları söyledi: "Maske kullanımı bir bariyer vazifesi görüyor. Covid-19 da diğer mevsimsel gripler de solunum yoluyla, damlacık yoluyla bulaşan hastalıklar. Yani bir kişinin ağzından burnundan çıkan damlacıklar yoluyla karşıdaki insana bulaşıyor. Maske bu damlacıkların kişiden kişiye geçişini önemli oranda bloke ediyor ve bir bariyer vazifesi görüyor. Sonuç itibari ile de kişiler arası fiziki mesafe 1 buçuk metrenin, başka bir deyişle 3-4 adımın üzerinde olur ve iki taraf da maskeli olur ise hastalığın buluşma şansı sıfıra yakın oluyor. Çünkü virüs gücünü, yakınlıktan, bu temas ortamından ve bariyersiz bir münasebetten alıyor. Bildiğiniz gibi önceden de çocuklarımıza grip mevsiminde ya da soğuk algınlığında öksürürken, hapşırırken de ağızlarını kapatmayı tavsiye ediyorduk. Bir mendille, elleri ya da dirsekleri ile ağız-burunlarını kapatmayı tavsiye ediyorduk ama artık maskeyi tavsiye ediyoruz. Maske artık bir gereklilik ve birçok ilimizde de maske kullanımı zorunlu. Maskenin de tabi uygun kullanımı zorunlu. Maskeyi aksesuar olarak çenenizde, başınızda, dirseğinizde, el bileğinizde taşımanızın sizin için herhangi bir anlamı yok. Önemli olan maske ile sizin ağzınızı burnunuzu kapatmanız. Çünkü damlacıklar ağızdan ve burundan çıkıyor. Karşınızdaki insana buradan yayılıyor. Bir restoranda çalışan aşçının ağzını burnunu kapatmaması, çenesinde maskenin olmasının hiçbir anlamı yok. Mutlaka özellikle yüksek riskli işlerde çalışanlar, çok insanla teması olan işlerde çalışanlar, sürücüler, aşçılar, garsonlar ve uçaklardaki kabin memurları gibi çok sayıda insanla temas eden kişilerin maskeyi uygun bir şekilde kullanımı çok önemli."
Tedbirsizlik vaka sayılarını artırıyor
Doç. Dr. Kayıpmaz, "Kalabalıklardan kaçınmamız bu süreçte çok önemli. Pandemi sürecinde kalabalıklardan uzak durmamız lazım. Hangi amaçla olursa olsun kalabalıklara girmeyeceğiz. Biz şimdi bakıyoruz, mahalle aralarında düğünler görüyoruz, kutlamalar görüyoruz ya da sahil yerlerinde, tatil yerlerinde kalabalık eğlenceler görüyoruz. Bunlardan kaçınmamız lazım. Söyledik ya, virüs gücünü temastan alıyor. Kişiler arasında mesafe azalırsa, maske de olmazsa hastalık kişiden kişiye çok rahat yayılabiliyor. Bizim tedbirsizliğimiz yüksek vaka sayıları şeklinde karşımıza çıkıyor. Testte 100 bine yaklaştık. Birkaç gün içerisinde inşallah 100 bine ulaşmasını ümit ediyoruz. Ama yeni tanı konan hasta sayılarının da son 1 buçuk ayın en yüksek sayıları olduğunu görüyoruz. Demek ki biz son dönemde kuralları gevşetmişiz" şeklinde konuştu.
Daha birinci dalga bitmedi
Son dönemde gerçekleşen vaka artışlarının 2. dalga olmadığını ve Türkiye'nin hala 1. dalganın içerisinde olduğunu belirten Kayıpmaz, "Türkiye'de biz aslında birinci dalgayı bitiremedik. Çünkü hiçbir zaman vaka sayılarımız 500'ün altını görmedi, iki basamaklı sayılara ulaşamadık. Hep yüksek kalmaya devam etti. Evet belli bir süre düştü ve biz buna çok sevindik. Ama sonrasında bizim hızlı biçimde gevşememiz ve tedbirleri unutmamız, bir anda vaka sayılarında yükseliş şeklinde kendini gösterdi. Aslında burada tedbirlere uyumsuzluk en önemli etken. Kalabalıklardan kaçınmaya özen göstermedik, kalabalıkların içerisinde girdik bilhassa. Ama sağlık çalışanlarımız bu süreçte, korona virüs ile mücadeleye hiç ara vermediler. Aksatmadan görevlerinin başında var güçleri çalışmaya devam ediyorlar. Bu el birliği ile çözebileceğimiz bir süreç. Bunu sadece sağlık çalışanlarımız veya sadece halkımız değil, herkes 83 milyon el ele vereceğiz. Hep birlikte ucundan da olsa bu sürece katkı sunacağız. Ancak bu şekilde pandeminin üstesinden gelebiliriz" diye konuştu.
Türkiye'de salgın bilançosu artıyor
Sağlık Bakanlığının internet sitesinde yer alan, Bakan Fahrettin Koca'nın da Twitter'dan paylaştığı 21 Ağustos tarihli "Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu"nun güncel verilerine göre, önceki gün toplam 92 bin 227 test yapıldı ve 1203 kişide Covid-19 tespit edildi. Verilere göre 21 Ağustos'ta vefat eden hasta sayısı ise 22 oldu. Covid-19 tedavisi tamamlananların sayısı ise 235 bin 569 olarak duyuruldu. Toplam test sayısı 6 milyon 154 bin 157, vaka sayısı 255 bin 723, vefat sayısı 6 bin 80 olarak kayıtlara geçti. Yapılan açıklamda, ağır hasta sayısının 749, hastalarda zatürre oranının ise yüzde 7.3 olduğu ifade edildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son verilere ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı: "Yeni hasta sayımız düne göre düşük. İyileşen hasta sayımız yeni hastalardan az. Ağır Hasta sayısında yükseliş devam ediyor. Hasta tedavi ederek başarılmış salgın mücadelesi yoktur. Büyük mücadele tedbirle verilir. Tedbir alalım. Yenilen koronavirüs olacak."