Türkiye nereye gidiyor?

Artık kimse "Türkiye nereye gidiyor" diye sormasın lütfen! Çünkü Türkiye'nin nereye gittiği, daha doğrusu nerelere sürüklendiği soru kalıbından çoktan çıkmış olup, cevap kıvamında uzunca bir süredir seyir halinde...Türkiye hızla bölünüyor, bağımsızlığı elinden uçup gidiyor, üniter devlet can çekişiyor, bölücüler ve işbirlikçiler zevkten dört köşe. Tabir yerindeyse gün onların günü, devir onların devri.İstedikleri gibi konuşuyorlar, istedikleri gibi tehdit ediyorlar. Peki bu gücü kimden ya da kimlerden alıyorlar?Türkiye'yi tıpkı ABD ve İsrail istihbarat örgütlerinin masabaşında tasarladıkları şekilde 8 eyalete bölen Kenan Evren'den mi?Destek o kadar sıradan  ve "kullanılmışlık" kıvamında değil... Destek, Evren'i de kullananlardan, yani geçmişte Sykes Picot ile beceremediklerini bugün yine masabaşında icra etmeye çalışanlardan. Özetle; Büyükanıt paşanın da ifadesiyle Türkiye'yi bölme rüyasıyla yatıp kâbusla uyananlardan güç alıyorlar.Sakın yanlış anlaşılmasın, "sıradanlık" ve "kullanılmışlık" yapılan açıklamalarda değil elbette. Çünkü bu açıklamalar Türkiye'nin, Türk insanının birşeylere alıştırılması sürecinin psikolojik harp yönü. 8 eyalet açıklaması, girilen tehlikeli bir sürecin adeta işaret fişeği hükmündedir. Irak'ın kuzeyindeki peşmerge yapılanması, Türk hükümetinin bu yapılanma ile görüşme ısrarı (ve hatta görüştürülmesi), karların erimesi (yani PKK'ya indirilecek darbeye çok az bir zamanın kalması) ve çifte seçim sürecine sayılı günlerin kalması...İşte bu süreçte Türkiye hızla bir yerlere sürüklenmeye çalışılıyor. Birileri ısrarla gözümüzü bağladığı halde arkamızdan itekliyor.Nereye mi itekliyor?Bu soruya cevabı üç somut örnekle vermeye çalışalım...1-Geçtiğimiz gün Diyarbakır'da sayıca hatırı sayılır bir grup Mesut Barzani'nin babası Mustafa Barzani'nin 28. yıldönümünü anmak için biraraya geliyor ve "ya Kürdistan ya ölüm" şeklinde sloganlar atıyor.Kendisini Kürdistan Partisi İnisiyatifi sözcüsü olarak tanıtan Gazi Daş isimli grup lideri Kürtçe yaptığı açıklamada Kenan Evren'in 8 eyalete bölünme açıklamasını takdirle karşıladıklarını ve bunun akılcı bir yaklaşım olduğunu belirtiyor.2- DTP'li 54 belediye başkanı bölücübaşı-bebek katili Öcalan'ın zehirlendiği iddialarına karşılık Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde bir araya gelerek ortak bir açıklama yapıyor. Açıklamayı okuyan Osman Baydemir aynen şunları söylüyor:"Kuşkusuz böyle bir teşebbüste bulunulmuşsa, durum can güvenliği devletin sorumluluğu altında olan bir kişinin yaşam hakkı ihlalinin yanı sıra başka bir anlam ifade edecektir. Böylesi bir durum sonuç itibariyle Türkiye'nin iç barışına, toplumsal huzuruna yapılmış tehlikeli ve art niyetli bir müdahale anlamını taşıyacaktır."Pek tefsire ihtiyacı yok ama biz bir cümleyle de olsa açalım: Öcalan'ın kılına zarar gelirse ortalığı kan gölüne çeviririz.(Normal şartlarda, bağımsız bir ülkede bu açıklama yapıldıktan hemen sonra 54 belediye başkanı da görevden alınır ve haklarında inceleme başlatılır.)3- Kenan Evren'in açıklamalarına İmralı'daki karargâhından katılan bölücübaşı Öcalan şunları söylüyor: "O sıradan biri değil. Türkiye'de yıllarca ordunun en üst düzeyi olmuştur. Askeri bir dehadır, yani onların beyin takımındandır. O bile tehlikeyi görmüş ki, bu kadar dönüş yapabiliyor. 'Kart - kurt' söyleminden 'eyalet'e geldi."Başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerde PKK militanlarınca gerçekleştirilen yıkıcı eylemleri de dördüncü madde olarak ekleyebilirsiniz.Gelelim sonuca...Türk milletinin sabır katsayısı ve direnci Kenan Evren'le çarpılıp, Türkiye'yi açık açık tehdit etme cür'etine kavuşturulan DTP'lilere bölünüyor. Ortaya çıkan sonuç tabii ki 8 değil!Sonuç; koca bir sıfır, koca bir şamar ve Bağımsız Türkiye...Bu millete karşı oyun oynayanlar, tezgah kuranlar kiminle uğraştığının farkında değiller galiba. Anlaşılan Kurtuluş savaşını ve Kuva-yı Milliye mücadelesini çabuk unutmuşlar. Yeni bir derse daha ihtiyaçları var.