Türkiye, bu yılın temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüze 11,1 büyümüş. Bu rakamla dünyada ilk sıraya yerleşmişiz.
Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem bu büyümeyle ilgili, "Türkiye, 3. çeyrekte 11,1 büyüyerek dünya rekoru kırdı? Şimdi göreceksiniz bu büyüme temposu yine 'birilerini' korkutacak, 'Türkiye frene basmalı' seslerini duyacaksınız." dedi.
Danışman haklı (!). Bu büyüme beni korkutuyor. Türkiye frene basmalı ama Türkiye'nin frenini dolar ve liberal ekonomi anlayışı boşalttığı için fren de tutmaz.
Bu büyüme beni neden korkutuyor?
Ben halkım, halkın içinde birebir yaşayan insanım. Bir ürün için pazarlık yapan, faturalarını ödemek için hesap yapan bir insanım. Onun için bu büyüme beni korkutuyor. Çocuklar büyüyor, masrafları da büyüyor.
Evet, Türkiye'de çok şey büyüyor. Mesela işsizlik büyüyor. Yoksulluk sınırı büyüyor. Haliyle insanların geçim maliyeti büyüyor. Bu maliyeti karşılayamayan insanlar agresifleşiyor, tahammül sınırları küçüldüğü için şiddet büyüyor.
Elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet faturaları büyüyor. Ev kiraları büyüyor, ev satın almak daha da büyüyor. Doğal olarak kiracının derdi de büyüyor.
Marketteki, manavdaki, kasaptaki, pazardaki rakamlar her gün büyüyor. Toplu taşıma, seyahat rakamları büyüyor.
Faiz rakamları büyüyor. Vatandaşın, bankalardan çektiği kredi rakamları büyüyor. Kredi kartı borç rakamları da büyüyor.
Dolar büyüyor. Euro büyüyor. Enflasyon da büyüyor. Benzin, mazot, gaz fiyatları büyüyor.
Yeni yeni hastalıklar ortaya çıkıyor, hasta sayısı büyüyor, hastane ve ilaç masrafları da büyüyor.
Ağlayan esnaf sayısı büyüyor, Kepenk kapatan esnaf sayısı da büyüyor. Yani millet nazarında bayağı bir büyüme var.
İşte bu büyüme beni korkutuyor.
Başka büyüyenler de var. Bankalar büyüyor. Tefeciler büyüyor. Devlet ihalesi alan (yol, köprü, tünel, havalimanı gibi) firmalar büyüyor. Holdingler büyüyor.
Bu büyüyenler de hükümeti mutlu ediyor.
Şimdi sen söyle; bu büyümelerden hangisi senin kapsama alanında. Korkuyor musun, yoksa mutlu azınlığı mı alkışlıyorsun?
* * *
Ekonomisi büyüyen ülkeden para çıkarılır mı?
Para çıkarılır mı, dedim ama aslı para kaçırılır mı, olacak.
Kim, ne dediyse Sayın Erdoğan bir anda ülkemizden para kaçırma meselesini dile getirdi. Hem de tehditkâr bir üslup ile.
Erdoğan; "Bazı haberler alıyorum, bazı sinyaller alıyorum. Bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi bir gayretleri olduğunu duyuyorum. Buna izin verilmeyecek, bu adımlar vatana ihanettir" dedi.
Aradan 8 veya 10 saat geçmedi ki, Sayın Erdoğan bu sefer, "İsteyen herkes parasını yurt dışına çıkarabilir. Sermaye hareketlerinin sınırlandırılmasına yönelik bir talimatım söz konusu değil" dedi.
Sayın Cumhurbaşkanım; 'ya ihanet?'?
Küresel Sağlık Değerlendirmesi Dünya Zenginliği ve Göç Trendleri raporuna göre oturduğu emlak varlığı hariç 1 milyon doların üzerinde nakde çevrilebilir mal varlığı olan 6 bin kişi Türkiye'den varlıklarını başka ülkelere taşımış. Bu sayı ile dünya üzerinde en çok artış gösteren ülke olmuşuz.
6 bin çarpı en az 1 milyon dolar ne yapar? Demek ki, birileri Türkiye'nin büyümesinden çok korkuyor ki, kaçıyor (!)
Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem bu büyümeyle ilgili, "Türkiye, 3. çeyrekte 11,1 büyüyerek dünya rekoru kırdı? Şimdi göreceksiniz bu büyüme temposu yine 'birilerini' korkutacak, 'Türkiye frene basmalı' seslerini duyacaksınız." dedi.
Danışman haklı (!). Bu büyüme beni korkutuyor. Türkiye frene basmalı ama Türkiye'nin frenini dolar ve liberal ekonomi anlayışı boşalttığı için fren de tutmaz.
Bu büyüme beni neden korkutuyor?
Ben halkım, halkın içinde birebir yaşayan insanım. Bir ürün için pazarlık yapan, faturalarını ödemek için hesap yapan bir insanım. Onun için bu büyüme beni korkutuyor. Çocuklar büyüyor, masrafları da büyüyor.
Evet, Türkiye'de çok şey büyüyor. Mesela işsizlik büyüyor. Yoksulluk sınırı büyüyor. Haliyle insanların geçim maliyeti büyüyor. Bu maliyeti karşılayamayan insanlar agresifleşiyor, tahammül sınırları küçüldüğü için şiddet büyüyor.
Elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet faturaları büyüyor. Ev kiraları büyüyor, ev satın almak daha da büyüyor. Doğal olarak kiracının derdi de büyüyor.
Marketteki, manavdaki, kasaptaki, pazardaki rakamlar her gün büyüyor. Toplu taşıma, seyahat rakamları büyüyor.
Faiz rakamları büyüyor. Vatandaşın, bankalardan çektiği kredi rakamları büyüyor. Kredi kartı borç rakamları da büyüyor.
Dolar büyüyor. Euro büyüyor. Enflasyon da büyüyor. Benzin, mazot, gaz fiyatları büyüyor.
Yeni yeni hastalıklar ortaya çıkıyor, hasta sayısı büyüyor, hastane ve ilaç masrafları da büyüyor.
Ağlayan esnaf sayısı büyüyor, Kepenk kapatan esnaf sayısı da büyüyor. Yani millet nazarında bayağı bir büyüme var.
İşte bu büyüme beni korkutuyor.
Başka büyüyenler de var. Bankalar büyüyor. Tefeciler büyüyor. Devlet ihalesi alan (yol, köprü, tünel, havalimanı gibi) firmalar büyüyor. Holdingler büyüyor.
Bu büyüyenler de hükümeti mutlu ediyor.
Şimdi sen söyle; bu büyümelerden hangisi senin kapsama alanında. Korkuyor musun, yoksa mutlu azınlığı mı alkışlıyorsun?
* * *
Ekonomisi büyüyen ülkeden para çıkarılır mı?
Para çıkarılır mı, dedim ama aslı para kaçırılır mı, olacak.
Kim, ne dediyse Sayın Erdoğan bir anda ülkemizden para kaçırma meselesini dile getirdi. Hem de tehditkâr bir üslup ile.
Erdoğan; "Bazı haberler alıyorum, bazı sinyaller alıyorum. Bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi bir gayretleri olduğunu duyuyorum. Buna izin verilmeyecek, bu adımlar vatana ihanettir" dedi.
Aradan 8 veya 10 saat geçmedi ki, Sayın Erdoğan bu sefer, "İsteyen herkes parasını yurt dışına çıkarabilir. Sermaye hareketlerinin sınırlandırılmasına yönelik bir talimatım söz konusu değil" dedi.
Sayın Cumhurbaşkanım; 'ya ihanet?'?
Küresel Sağlık Değerlendirmesi Dünya Zenginliği ve Göç Trendleri raporuna göre oturduğu emlak varlığı hariç 1 milyon doların üzerinde nakde çevrilebilir mal varlığı olan 6 bin kişi Türkiye'den varlıklarını başka ülkelere taşımış. Bu sayı ile dünya üzerinde en çok artış gösteren ülke olmuşuz.
6 bin çarpı en az 1 milyon dolar ne yapar? Demek ki, birileri Türkiye'nin büyümesinden çok korkuyor ki, kaçıyor (!)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025