Hükümet kurulurken AKP'nin açık sözlü bakanı Unakıtan, "IMF ile ilişkileri bitirecek misiniz" sorusuna "Bu kadar borcumuz var, adamın burnuna halka takıp sürüklerler" cevabını vermişti.
Aynı bakan tezkere görüşmelerinde itirazcı bakanları şöyle susturmuştu: "Beyler siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Bu hükümetin misyonu, tezkereyi çıkarmaktır."
Ve tezkerenin reddedildiği günlerde aynı bakanın eşi Amerikan bayraklı tişörtle medyanın karşısına çıkıp pozlar vermişti.
Demek ki hükümetin misyonunu müdrik bir aileydiler.
O günden bu güne yaşanan gelişmeler, AKP'nin izlediği politikalar, ABD'nin küstah tutumu gösterdi ki Türkiye'nin burnuna takılan halka bizatihi AKP'nin kendisiymiş.
ABD, Türkiye'ye dönük küstah politikaları ile önce Türk askerini çuvala soktu. Milletin güvendiği en önemli kurumu istiskal etti. Milletimizin onuru ile oynadı. Gerek askerin çuvala tepkisizliği, gerekse sadece laiklik konusunda öne çıkıp özgürlüklere karşı konumlanması milleti sahipsizlik duygusuna itti. Millet bu sahipsizlik ortamında çürük dal olduğunu bilmeden AKP'ye tutundu.
AKP'ye tutundukça iktidar ABD'nin güdümüne girdi. Milletin boynundaki ekonomik, kültürel, siyasi boyunduruğu sıktıkça sıktı.
AKP iktidarı Derviş'in bıraktığı yerden aldığı ekonomiyi aynı IMF mantığına teslim ederek borcumuzu 80 milyar dolar artırdı.
2004'ün sonunda IMF ile yollarını ayıracağı sözünün aksine 2007'ye kadar IMF'ye mahkum etmenin pazarlıklarını yürütüyor.
Enflasyon düşüyor yalanı ile tıpkı bir önceki iktidar gibi milleti uyutan AKP, tarımı, sanayii bitiren, rantiyeye hizmet veren politikalarına devam ediyor.
Kalkınma vaad eden AKP de tıpkı öncekiler gibi vurgunu, rantiye ve global sermayeyi kalkındıran IMF'li, borçlu, faizli modelde ısrar ediyor. Yoksulluk ve işsizlik her geçen gün artıyor.
Meydanlarda "kimsesizlerin kimsesi olacağım" sözünü veren Erdoğan, iktidarı boyunca sessiz yığınları mağdur ederken azınlıklara hizmet ediyor.
Başörtülü, imam-hatipli, Kur'an kursu öğrencileri ve onların milyonlarca sessiz ailesi mağdur edilirken Ermeni, Rum, dönme Hıristiyan ve Yahudilere AB uğruna her türlü imkan seferber ediliyor.
Sadece azınlıklar değil, bölücüler de AKP iktidarında bayram yapıyor. Dün bölücüler ve ayrılıkçıların talebi diye devletin savaştığı anadilde yayın bu gün devlet kurumlarında yapılıyor.
AB politikalarına teslim olarak Kıbrıs'ı kaybeden, Ege'de Yunan'a taviz veren hükümet, şimdi de ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ne mal bulmuş mağribi gibi atladı.
Oysa bu proje Türkiye'nin parçalanmasını, üsler yolu ile işgal edilmesini esas alan bir proje.
Hortumcu, çanakçı medya, iktidar bu teslimiyet çizgisinde yürüdükçe destek veriyor. Millet ise olanları sadece seyrediyor.
Bu oyunu ne zaman çözecek? Çözebilecek mi?
Aynı bakan tezkere görüşmelerinde itirazcı bakanları şöyle susturmuştu: "Beyler siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Bu hükümetin misyonu, tezkereyi çıkarmaktır."
Ve tezkerenin reddedildiği günlerde aynı bakanın eşi Amerikan bayraklı tişörtle medyanın karşısına çıkıp pozlar vermişti.
Demek ki hükümetin misyonunu müdrik bir aileydiler.
O günden bu güne yaşanan gelişmeler, AKP'nin izlediği politikalar, ABD'nin küstah tutumu gösterdi ki Türkiye'nin burnuna takılan halka bizatihi AKP'nin kendisiymiş.
ABD, Türkiye'ye dönük küstah politikaları ile önce Türk askerini çuvala soktu. Milletin güvendiği en önemli kurumu istiskal etti. Milletimizin onuru ile oynadı. Gerek askerin çuvala tepkisizliği, gerekse sadece laiklik konusunda öne çıkıp özgürlüklere karşı konumlanması milleti sahipsizlik duygusuna itti. Millet bu sahipsizlik ortamında çürük dal olduğunu bilmeden AKP'ye tutundu.
AKP'ye tutundukça iktidar ABD'nin güdümüne girdi. Milletin boynundaki ekonomik, kültürel, siyasi boyunduruğu sıktıkça sıktı.
AKP iktidarı Derviş'in bıraktığı yerden aldığı ekonomiyi aynı IMF mantığına teslim ederek borcumuzu 80 milyar dolar artırdı.
2004'ün sonunda IMF ile yollarını ayıracağı sözünün aksine 2007'ye kadar IMF'ye mahkum etmenin pazarlıklarını yürütüyor.
Enflasyon düşüyor yalanı ile tıpkı bir önceki iktidar gibi milleti uyutan AKP, tarımı, sanayii bitiren, rantiyeye hizmet veren politikalarına devam ediyor.
Kalkınma vaad eden AKP de tıpkı öncekiler gibi vurgunu, rantiye ve global sermayeyi kalkındıran IMF'li, borçlu, faizli modelde ısrar ediyor. Yoksulluk ve işsizlik her geçen gün artıyor.
Meydanlarda "kimsesizlerin kimsesi olacağım" sözünü veren Erdoğan, iktidarı boyunca sessiz yığınları mağdur ederken azınlıklara hizmet ediyor.
Başörtülü, imam-hatipli, Kur'an kursu öğrencileri ve onların milyonlarca sessiz ailesi mağdur edilirken Ermeni, Rum, dönme Hıristiyan ve Yahudilere AB uğruna her türlü imkan seferber ediliyor.
Sadece azınlıklar değil, bölücüler de AKP iktidarında bayram yapıyor. Dün bölücüler ve ayrılıkçıların talebi diye devletin savaştığı anadilde yayın bu gün devlet kurumlarında yapılıyor.
AB politikalarına teslim olarak Kıbrıs'ı kaybeden, Ege'de Yunan'a taviz veren hükümet, şimdi de ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ne mal bulmuş mağribi gibi atladı.
Oysa bu proje Türkiye'nin parçalanmasını, üsler yolu ile işgal edilmesini esas alan bir proje.
Hortumcu, çanakçı medya, iktidar bu teslimiyet çizgisinde yürüdükçe destek veriyor. Millet ise olanları sadece seyrediyor.
Bu oyunu ne zaman çözecek? Çözebilecek mi?
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014