logo
13 HAZİRAN 2025

Türkiye’nin geleceği tarım ve madencilikte

 
 
İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, Türkiye’nin geleceğinin madencilik ve tarımda olduğunu ifade ederek, “Türkiye’de maden üzerinde olumsuz bir algı oluşturuluyor. Türkiye’de 26 milyon hektar orman alanı var. 101 bin hektar alan madenlere ruhsatlıdır. Yani orman alanlarının binde 3.9’udur. Yangınlar nedeniyle son 12 yılda kaybedilen ormanlık alan ise 226 bin hektardır. Enerji faaliyetleri için 137 bin hektar, savunma için 57 bin hektar, ulaşım için ise 52 bin hektar ormanlık alan kullanılıyor” dedi.
 

19.09.2022 16:10:00
Türkiye’nin geleceği tarım ve madencilikte
Türkiye’nin geleceği tarım ve madencilikte

RECEP BAHAR / DETAY HABER


Türkiye'de son yıllarda madencilik sektöründe oluşun olumsuz algıyı değiştirmek ve gerçekleri anlatmak amacıyla İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) çalışmalarını hızlandırdı. Türkiye'nin farklı bölgelerinde maden sahalarında yapılan işlemleri kamuoyuyla paylaşmak için harekete geçtiklerini ifade eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, Çanakkale'de Nurol Holding şirketi TÜMAD'ın işlettiği Lapseki Altın Madeni'nde basın mensuplarıyla düzenlediği sohbet toplantısında, Türkiye'de madencilik sektörünün gayri safi milli hasıladan aldığı payın yüzde 1.3 olduğunu belirterek, "Eğer bu oranı dünya ortalaması olan yüzde 7 seviyesine çekersek, madencilik sektörünün ihracatı 30 milyar dolara ulaşır. İthal girdisi neredeyse sıfır olan bu ihracatla Türkiye'nin en çok ihracat yapan sektörü olabiliriz. Böylece hammadde anlamında da bağımsızlığımızı elde edebiliriz. Tarımda ve madende hammadde bağımsızlığı şarttır" diye konuştu.


Maden ithalatı 35-40 milyar dolar!


Türkiye'de maden ve madencilikle ilgili negatif bir algı yaratıldığına dikkat çeken Çetinkaya, "Türkiye'de madenciliğin dünya standartlarının üzerinden en çevreci şekilde yapıldığını biliyoruz. Tüm Türkiye'ye gerçekleri göstermek istiyoruz. Bunu da ancak tam bir birliktelikle yapabileceğimize inanıyoruz. Türkiye'nin geleceği için bunun şart olduğunu biliyoruz" dedi.
Türkiye'de tarım faaliyetlerinin dahi madene endeksli olduğuna vurgu yapan Rüstem Çetinkaya, "Gübre için ihtiyaç duyulan sodyum, fosfat, potasyumdur. Ancak yeterli üretim yok. Türkiye'nin gübre ihtiyacını karşılayabilmek için şu anda yapılan madencilik faaliyetinin 10 katı kadar fazla çalışmak zorundayız. Türkiye, maden ihtiyacını karşılamak adına yıllık 35-40 milyar dolarlık ithalat yapmak zorunda kalıyor. Ülkenin geleceği için maden üretmeliyiz. Türkiye'nin sanayisi ve tarımı için madenleri çalıştırmak zorundayız. Tarım ve madenciliği birbirinden ayırmadan 'bu ülkenin olmazsa olmazı tarım ve madenciliktir' diyoruz. Tarım sektöründen de aynı cümleleri dile getirmesini, aynı empatiyi kurmasını bekliyoruz. Çünkü biz tarımı vazgeçilmez görürken, aynı şekilde madenciliğin de görülmesini talep ediyoruz. Madencilik faaliyetlerini sürdürürken, çevreyle uyumlu, tarım faaliyetlerini de en iyi şekilde yapabiliriz" şeklinde konuştu.

Türkiye maden açısından zengin

Türkiye'nin dünyada bulunan 90 maden tipinden 80'ine sahip olduğunu dile getiren Rüstem Çetinkaya, "Aslında maden zengini bir ülkeyiz. Türkiye'de madenciliğin toplam gayri safi milli hasıladan aldığı pay yüzde 1.3... Fakat madencilik varlığı yüksek, madencilik zengini ülkelerin gayri safi milli hasıladan aldığı pay ortalama yüzde 7'dir. Yıllar içinde değişmekle birlikte Çin'in yüzde 23, Rusya'nın yüzde 7, Avustralya'nın yüzde 9, ABD'nin yüzde 7, Kanada'nın yüzde 5'dir! Türkiye 6 milyar dolarlık maden ihracatı yapıyor. Eğer potansiyelimizi kullanabilirsek ve madenciliğin gayri safi milli hasıladan aldığı payı dünya ortalaması olan yüzde 7 seviyelerine çekebilirsek, bir anda ihracatımızı 30 milyar dolara çıkarabiliriz. 30 milyar dolarlık ihracatla Türkiye'de en çok ihracat yapan sektör oluruz. Ve bu neredeyse yüzde 100 katma değerli ihracat anlamına gelir. İthalatı olmayan bir ihracattan bahsediyoruz. En önemli noktalardan biri de hammadde anlamında bağımsızlığımızı yakalayabiliriz. Tarımda ve madende hammadde bağımsızlığı şarttır" ifadelerini kullandı.

Madenciler çevre düşmanı değil!

Türkiye'de çevrecilik anlayışının ağaçlar üzerinden yürütüldüğünü kaydeden Rüstem Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Madenciler olarak biz floranın (bitki varlığı) yanında fauanaya da (hayvan varlığı) dikkat edilmesini istiyoruz. Su kaynaklarına da, canlıların yaşamına da kısacası çevrenin tamamıyla etkileşim halinde beraber yaşıyoruz. Buna uygun olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Çevre ya da maden ikileminde değil ikisinin beraber yürütülebileceğini söylüyoruz. Çevre de bizim, insan da bizim, maden de bizim. Madencilerin sıralaması budur. Bir yandan resmi kurumlar tarafından ciddi şekilde denetlenen madenciler, bir yandan da çevreciler tarafından sürekli gözlem altında. Çevreciliği sadece ağaç kesme üzerine kurgulamak hiç doğru değil. Madenciler olarak sadece ağaçları değil, tüm çevreyi düşünerek hareket ediyoruz. Madencilik faaliyetlerinin sona ermesiyle rehabilitasyon süreci başlıyor. Maden alanı, bölgeye uygun bitki ve ağaçlarla yeniden yeşillendiriliyor. Madenlere itiraz edenler, rehabilite edilmiş ve yeniden yeşillendirilmiş alanları görmezden geliyor."


Ruhsat gerçekleri


Türkiye'de 26 milyon hektar orman alanı olduğunu, bunların önemli bir kısmının da koruma alanı içinde yer aldığını ifade eden Rüstem Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de 101 bin hektar alan madenlere ruhsatlıdır. Yani orman alanlarının binde 3.9'udur. Bu oranın tamamı da aslında ormanlık alan değildir. Orman statüsündedir ancak bunun yarısına yakını orman vasfında değildir. Öte yandan yangınlar nedeniyle son 12 yılda kaybedilen ormanlık alan 226 bin hektardır. 137 bin hektar ormanlık alan enerji faaliyetleri için kullanılırken, 57 bin hektar ormanlık alan savunma için kullanılır. Ulaşım faaliyetleri çerçevesinde kullanılan ormanlık alanın boyutu ise 52 bin hektardır. Enerjiye, savunmaya ve ulaşıma tahsis edilen ormanlık alanların geri dönüşü yoktur. Enerji ve savunma ihtiyaçları için kullanılan ormanlık alanlar bir daha geri döndürülemez. Madenlerdeki çalışma sona erdiğinde ise kullanılan her alanın geri dönüşü vardır. Madenler için kullanılan ormanlık alanlar geçicidir. Madenlerde işlemler sona erdiğinde alan doğaya geri kazandırılır, rehabilite edilir. Böyle olmasına rağmen herkes madenleri konuşuyor, madenleri suçluyor." Türkiye'de madencilikle ilgili sürekli bir algı çalışması yapıldığını kaydeden Rüstem Çetinkaya, halkın doğru olmayan bilgilerle yönlendirildiğine vurgu yaptı. Çetinkaya, "Bir vakıf, paylaştığı bir raporda Kahramanmaraş'ın yüzde 69'unun madenlere ruhsatlı olduğunu iddia etti. Sonrasında araştırdık. Söz konusu şehirde madencilik faaliyeti yapılan yer aslında yüzde 1'dir. Örneğin İstanbul Havalimanı, Başakşehir Fatih Terim Stadı ve Formula 1 pistinin olduğu alanlar da aslında madene ruhsatlıdır. Sabiha Gökçen Havalimanı'nın olduğu alan için de ihalelik ruhsatı var. Buraların madene ruhsatlı olması orada madencilik faaliyeti yapılacağı anlamına gelmez. Eğer söz konusu vakfın (TEMA) mantığı ile hareket edersek İstanbul'un da yüzde 68'i madenlere ruhsatlıdır. Bu kadar ağır bilgi kirliliği içinde nasıl doğruya ulaşacağız. Türkiye'de sığ tartışmalar, Avrupa'da ABD'de ya da gelişmiş ülkelerde yapılmıyor. Dünyada gelişmiş ülkelerde madencilik nasıl yapılıyorsa, bizde de aynı şekilde yapılıyor" diye konuştu.


Altın madencliğinde ödenen vergi yüzde 30


TÜMAD Madencilik tesisinde altın dore dökümü de yapıldı. Altın madenin nasıl çalıştığı, altın madeninin çıkarılmasında hangi işlemlerin gerçekleştirildiği konusunda TÜMAD Entegre Yönetim Sistemleri ve Sürdürülebilirlik Müdürü Bilge Küçükaytan, "Türkiye'de altın madenciliği ile ilgili bazı yanlış bilgiler var. Örneğin altın madenciliğinden elde edilen gelirin büyük kısmının madenciye kaldığı söylenir. Ancak tüm işlemler açık ve nettir. Üretilen altının yaklaşık yüzde 55'i maliyettir. Yüzde 30'luk kısmı da vergi olarak devlete ödenir. Lapseki altın madeninde 2019'dan bugüne kadar ödenen devlet hakkı 280 milyon TL'dir. Ürettiğimiz her altın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından satın alınıyor. Altının farklı bir yere satılması ya da gönderilmesi mümkün değildir. Tüm işlemler kayıtlıdır. Türkiye'nin altın konusunda açığı var. Türkiye yılda ortalama 40 ton altın üretiyor. İthal edilen altın miktarı ise yaklaşık 160 tondur. Altın ithalatı için harcanan miktar ise yıllık yaklaşık 10 milyar dolardır" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
BM Genel Kurulu'nda Gazze'de ateşkes tasarısı onaylandı
Karar, İsrail için bir şey ifade etmiyor!
'En güçlü şekilde kınıyoruz'
Türkiye'den İsrail saldırısına tepki
Orta Doğu karıştı
Altın fiyatı uçuşa geçti
Dakika dakika tüm gelişmeler
İsrail, İran'a saldırdı
'İsrail'i ağır ceza bekliyor'
Hamaney'den saldırılara cevap
'Gerekirse İsrail'i savunacağız'
Katile ilk destek ortağından
Genelkurmay Başkanı da öldü
İsrail saldırısında ağır kayıp
Nükleer bilim insanları öldü
İsrail saldırısında 2 kritik isim katledildi
'Komutan öldü'
Devrim Muhafızları Komutanı hedef oldu
Siviller hayatını kaybetti
İsrail Tahran'ı vurdu
Katilden İran açıklaması
'Saldırılar sürecek'
Natanz nükleer tesisi hedef alındı
İsrail saldırdı, İran'dan ilk açıklama
İsrail İran'a saldırdı
İsgal ordusundan İlk açıklama
ABD'den vatandaşlarına 'Ortadoğu' uyarısı
"Güvenlik ortamı hızla değişebilir"
BM Küresel Eğilimler raporunu açıkladı
"Zorla yerinden edilenler 122 milyonu aştı"
BM Genel Kurulu'nda Gazze'de ateşkes tasarısı onaylandı
Karar, İsrail için bir şey ifade etmiyor!
'En güçlü şekilde kınıyoruz'
Türkiye'den İsrail saldırısına tepki
123456789101112131415
BM Genel Kurulu'nda Gazze'de ateşkes tasarısı onaylandı
Karar, İsrail için bir şey ifade etmiyor!
'En güçlü şekilde kınıyoruz'
Türkiye'den İsrail saldırısına tepki
Orta Doğu karıştı
Altın fiyatı uçuşa geçti
Dakika dakika tüm gelişmeler
İsrail, İran'a saldırdı
'İsrail'i ağır ceza bekliyor'
Hamaney'den saldırılara cevap
'Gerekirse İsrail'i savunacağız'
Katile ilk destek ortağından
Genelkurmay Başkanı da öldü
İsrail saldırısında ağır kayıp
Nükleer bilim insanları öldü
İsrail saldırısında 2 kritik isim katledildi
'Komutan öldü'
Devrim Muhafızları Komutanı hedef oldu
Siviller hayatını kaybetti
İsrail Tahran'ı vurdu
Katilden İran açıklaması
'Saldırılar sürecek'
Natanz nükleer tesisi hedef alındı
İsrail saldırdı, İran'dan ilk açıklama
İsrail İran'a saldırdı
İsgal ordusundan İlk açıklama
ABD'den vatandaşlarına 'Ortadoğu' uyarısı
"Güvenlik ortamı hızla değişebilir"
BM Küresel Eğilimler raporunu açıkladı
"Zorla yerinden edilenler 122 milyonu aştı"
BM Genel Kurulu'nda Gazze'de ateşkes tasarısı onaylandı
Karar, İsrail için bir şey ifade etmiyor!
'En güçlü şekilde kınıyoruz'
Türkiye'den İsrail saldırısına tepki
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.